| Konu: | BDP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMINDA YER ALAN, TÜRKİYE'DEKİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN BÜTÜN BOYUTLARIYLA ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN (10/76) GÖRÜŞMELERİNİN, GENEL KURULUN 4 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 130 |
| Tarih: | 04.07.2013 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Değerli milletvekilleri, eğer bir ülke darbelerden korunmak istiyorsa basınının, medyasının özgür olması, önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Biz bu konuda bir araştırma önergesi verdik. Neden verdik? İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden tutun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ne tüm bunlar burada imzalandı, kabul edildi. Ama, uygulamaya geldiğimiz zaman Türkiye'de, maalesef, basının, medyanın yazılı ve görsel anlamda özgür olmadığını görüyoruz, hatta hedef alınıyor, hatta köşe yazarları her gün atılıyor ve bunun ötesinde Uluslararası Yayıncılar Birliği'nin birçok açıklaması, basın kuruluşlarının birçok açıklaması ve Avrupa Birliğiyle ilgili FLA'nın açıklamaları da birçok noktada Türkiye'de yasal mevzuatın, engellerin bu konuda devam ettiğini gösteriyor.
Şimdi, bunu ifade etmek için şöyle bir kıyaslama yapalım: Türkiye'de, 6'sı imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü, 68 gazeteci şu an tutuklu. Şimdi, Türkiye'nin dünyadaki basın özgürlüğü sıralamasına baktığımızda 122'nci sırada ve dünyada basından tutuklunun olduğu ülke durumundayız. Mesela, şunları biliyor musunuz?
Abdullah Çetin, Dicle Haber Ajansı
Ahmet Birsin, Gün TV Genel Yayın Yönetmeni
Ali Konar, Azadiya Welat gazetesi Elâzığ temsilcisi
Ayşe Oyman, Özgür Gündem gazetesi editörü
Aziz Tekin, Azadiya Welat gazetesi Mardin temsilcisi
Bahar Kurt, Tavır Yayınları sahibi
Bayram Namaz, Atılım gazetesi yazarı
Bayram Parlak, Gündem gazetesi Mersin temsilcisi
Cengiz Doğan, Azadiya Welat gazetesi Nusaybin muhabiri
Cengiz Kapmaz, Özgür Gündem gazetesi yazarı
Cihan Deniz Zarakolu, Belge Yayınları editörü ve çevirmeni
Çetin Kirşiz, Özgür Gelecek gazetesi Erzincan muhabiri
Davut Uçar, Etik Ajans Müdürü
Deniz Kılıç, Azadiya Welat gazetesi Batman temsilcisi
Deniz Kısmetli, Halkın Günlüğü gazetesi İzmir temsilcisi
Dilşah Ercan, Azadiya Welat gazetesi Mersin muhabiri
Dilek Demiral, gazeteci, Özgür Gündem gazetesi eski editörü
Doğan Karataştan, Yürüyüş dergisi
Erdal Süsem, Eylül dergisi
Erol Zavar, Odak dergisi
Ertuş Bozkurt, Dicle Haber Ajansı editörü
Fatih Özgür Aydın, Artı İvme dergisi
Fatma Koçak, Dicle Haber Ajansı
Faysal Tunç, Dicle Haber Ajansı Şırnak muhabiri
Ferhat Arslan, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Mersin muhabiri
Ferhat Çiftçi, Azadiya Welat gazetesi Gaziantep temsilcisi
Füsun Erdoğan, Özgür Radyo eski Genel Yayın Koordinatörü
Gamze Keşkek, Tavır dergisi Genel Yayın Yönetmeni
Hamit Duman, Azadiya Welat Gazetesi yazarı
Hasan Özgüneş, Azadiya Welat Gazetesi yazarı
Hatice Duman, Atılım gazetesi Yazı İşleri Müdürü
Hüseyin Deniz, Evrensel gazetesi muhabiri
İzzet Uysal, Özgür Gelecek gazetesi
Kamuran Sunbat, Dicle Haber Ajansı Çukurova eski muhabiri.
Kenan Karavil, Radyo Dünya Yayın Yönetmeni.
Kenan Kırkaya, Dicle Haber Ajansı Ankara temsilcisi
Mazlum Özdemir, Dicle Haber Ajansı muhabiri
Mehmet Emin Yıldırım, Azadiya Welat gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Murat İlhan, Azadiya Welat Gazetesi Diyarbakır muhabiri
Musa Kurt, Yürüyüş dergisi muhabiri
Mustafa Gök, Ekmek ve Adalet dergisi Ankara temsilcisi
Nahide Ermiş, Demokratik Modernite dergisi
Nevin Erdemir, Özgür Gündem Gazetesi editörü
Nilgün Yıldız, Dicle Haber Ajansı Mardin muhabiri
Nurettin Fırat, Özgür Gündem Gazetesi yazarı
Nuri Yeşil, Azadiya Welat gazetesi
Ömer Faruk Çalışkan, Özgür Halk dergisi
Ramazan Pekgöz, Dicle Haber Ajansı Diyarbakır editörü
Sadiye Eser, Evrensel Gazetesi muhabiri
Sami Menteş, Yurt gazetesi muhabiri
Sebahattin Sürmeli, Özgür Halk Dergisi
Semiha Alankuş, Dicle Haber Ajansı
Sevcan Atak, Özgür Halk Dergisi editörü
Seyithan Akyüz, Azadiya Welat gazetesi Adana temsilcisi,
Sibel Güler, gazeteci, Özgür Gündem eski editörü,
Sinan Aygül, Dicle Haber Ajansı Bitlis muhabiri,
Sultan Şaman, Hevîya Jine dergisi editörü,
Şahabettin Demir, Dicle Haber Ajansı Van muhabiri,
Şükrü Sak, Akıncı Yol ve Baran dergisi,
Tayyip Temel, Azadiya Welat gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni,
Turabi Kişin, Özgür Gündem gazetesi editörü,
Turhan Özlü, Ulusal Kanal TV Genel Yayın Yönetmeni,
Ulaş Yıldız, Mücadele Birliği dergisi,
Yalçın Küçük, gazeteci,
Yeliz Kılıç, Yürüyüş dergisi,
Veysel Şahin, Tavır dergisi,
Yüksel Genç, Özgür Gündem gazetesi yazarı.
Şu an ki tutukluları saydım. Dikkat edin, yüzde 90'ı Kürtçe yazan Azadiya Welat gazetesinin? Arkadaşlar, ya, Kürt diline, Kürt düşüncesine, Kürt gazetesine de bu kadar düşmanlık olmaz. Barış sürecindeyiz, çözüm sürecindeyiz?
Bakın, 1999'da bir çözüm süreci şansı doğmuştu koalisyon hükûmetleri döneminde ve o zaman, yine gerilla sınır ötesine çekilip silahlar sustuğu zaman, Türkiye'de yirmi beş yıldır süren çatışma ortamına rağmen, o yoğun ortama rağmen, Avrupa ve Amerika terör örgütleri listesini düzenlerken Türkiye yoktu gündemde. Ne zaman silahlar sustu Türkiye'yle ilgili PKK o zaman terör örgütleri listesine alındı yani silahların bırakıldığı anda. Şimdi de bir barış ve çözüm süreci var. Dikkat edin ama bu barış ve çözüm sürecinde, tam da Avrupa'nın en uygar ülkesi olduğunu söyleyen Danimarka, ne yapıyor? Nûçe TV, müzik kanalı olan Mezopotamya TV ve Roj TV'nin yayın lisansını iptal ediyor, dikkat edin. Bunlar hem "Türkiye'de basın özgürlüğü yoktur." diyorlar hem Türkiye'yi eleştiriyorlar hem kendileri basın özgürlüğü? Hatta müzik kanalını bile yasaklıyorlar.
Şimdi, burada, çözüm süreciyle beraber birileri rahatsız oluyor. Bu rahatsızlığın hemen basına yansıması dikkat çekicidir.
Yapılan anketlerde, doğuda, güneydoğuda en fazla izlenen televizyonlar bunlardır arkadaşlar, onlardan sonra izlenen televizyon ise Meclis TV'dir. Bu gerçeğin de altını çiziyorum yani Nûçe, Sterk TV, Roj TV ve Mezopotamya TV 1'inci sırada en çok izlenen; onlardan sonra, canlı yayın varsa Meclis TV izleniyor, en çok izlenen televizyon kanalı.
Şimdi, bu kanalları kapatmak, farklı düşüncedeki insanları 12 Eylül darbesinin Anayasası'na, Basın Yasası'na, Millî Güvenlik Kurulunun çıkardığı Basın Yasası'na dayanarak içeri almak, içeride tutmak, inanın, darbeciler için -mümbit derler herhâlde, Tarım Bakanı burada olsaydı- verimli bir toprak, verimli bir ortam; yasaklar, sansür, yasaklama. İşte gördük, Uludere'de katliam oluyor, basınımız susuyor. Gezi'de bir şeyler oluyor, ana akım medya susuyor ama susturulamayanlar da var arkadaşlar, sosyal medyayı susturamıyorlar. Sosyal medya bu sefer devreye giriyor, bu sefer sosyal medya alanındaki çalışmalar rahatsız etmeye başlıyor. Şimdi, bunu, demokrasinin kanallarını açarak -darbenin gerekçelerinden birisi olan- halkı aydınlatmayı, kamuoyunu aydınlatmayı, doğru haber yapmayı, doğru bilgi vermeyi, basının bunu sağlamasını sağlayacak olan Meclistir. Bunun bir araştırmasını yapalım. Allah aşkına, söyleyin bana? Bu medya patronlarının hepsi, medya dışında her şeyi yapıyor, ticaret, enerji alanındalar, Türkiye'nin bütün maden şirketleri onlarda; vallahi Hükûmetin de emrindeler, hükûmet ne isterse onu yazıyorlar. Şimdi, yazmayan? Kürşat Bumin, Yeni Şafak'tan en son yazıları nedeniyle bırakıldı; daha önce Hasan Cemal, daha önce birçok tanıdığımız televizyoncu. Arkadaşlar, bu baskıları araştırmak lazım. Birinin çanına ot tıkamak lazım ki bu ülkede özgürlük gelişsin, bunun başka yolu yok. Bu araştırma önergesi size de fayda sağlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - Yoksa, El Sisi'ler bitmez, El Sisi'lere dikkat edin; bizden söylemesi, bizden uyarması.
Böyle faydalı bir araştırma önergesine de "Evet" demenizi bekliyoruz. (BDP sıralarından alkışlar)