GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:131
Tarih:05.07.2013

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 39'uncu maddesi üzerinde verilen önerge nedeniyle söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, denetim elemanlarının ve müfettişlerin özlük haklarına ilişkin AKP iktidarlarında herhangi bir olumlu düzenleme yapılmamıştır. Müfettişlik mesleği hem mevzuatı hem de saha çalışmasını ve uygulamalarını ayrıntılı bir şekilde bilmeyi gerektiren meşakkatli bir görev olmasına rağmen, maalesef AKP iktidarları döneminde bu meslek grubu için özlük haklarında herhangi bir düzeltme yapılmamıştır. Bazı meslek gruplarının özlük hakları yükseltilirken daha büyük bir sorumluluk ve bilgi birikimi gerektiren bu meslek grubundakiler hep ihmal edilmiş, âdeta ötekileştirilmiş, itibarları zayıflatılmıştır. Müfettişlerin mesleklerini icra ederken tarafsız ve bağımsız çalışabilmeleri, adaletin tecellisi ve bazı çıkar gruplarının etkisinde kalmamaları çok önemlidir. Hâl böyleyken müfettişlerin bağımsız ve tarafsız olmalarından âdeta rahatsız olunmuş, etkisiz bir büro memuru hâline getirilmeye çalışılmışlardır.

Nitekim hepinizin malumu olduğu üzere, Maliye Bakanlığındaki Muhasebat ve Millî Emlak kontrolörleriyle Muhasebe ve Millî Emlak denetmenlerinin unvanları ortadan kaldırılmıştır. Özlük hakları yok sayılmış ve diğer uzmanlarla aynı konuma getirilmişlerdir. Ayrıca Maliye Teftiş Kurulu, Hesap Uzmanları Kurulu, Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı gibi işini hakkıyla yapan köklü kurullar kapatılmıştır. 2005-2008 yılları arasında göreve başlayan vergi müfettişlerinin yeminli mali müşavirlik sınav muafiyetlerine ilişkin mağduriyetleri hâlâ devam etmektedir.

Şimdi, sorsanız, iktidar partisi, denetim elemanlarının özlük haklarını iyileştirdiğini iddia edecektir. O zaman soruyoruz: Son iki yılda Maliye Bakanlığından 100'ün üzerinde merkez denetim elemanı neden istifa etmiştir? Eski maliye müfettişi, hesap uzmanları ve gelirler kontrolörlerinden oluşan bu denetim elemanlarında daha önceki yıllarda istifa sayısı yılda iki elin parmaklarını geçmezken, son iki yılda istifa sayılarında neden patlama yaşanmaktadır? Çünkü AKP'nin denetime, düzgün iş yapılmasına, yolsuzlukların üzerine gidilerek ortaya çıkarılmasına ihtiyacı yoktur.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidara gelir gelmez teftiş kurullarını ortadan kaldırmak istemiş, bunlardan bir kısmını kaldırmış, bir kısmını da etkisizleştirmiştir. Yolsuzlukların ortaya çıkması yerine yolsuzlukları yapanlara sahip çıkmaya, yolsuzlukların üzerinin örtülmesine AKP'nin ihtiyacı vardır. Kısmi olarak yapılması gereken denetimler, incelemeler ve soruşturmalar da muhalefet belediyelerinin denetimi için yeterli görülmüştür.

Söylediklerimin örnekleri oldukça yaygındır. Elâzığ ilinin AKP'li belediyesi de en önemli örneğidir. Yapılan bütün şikâyetler, yapılan bütün soruşturmalar sonuçsuz kalmıştır. Nihayet Elâzığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Elâzığ Belediye Başkanı ve 45 çalışanı görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak, devleti zarara uğratmak suçlarından iki yılla dört yıl arasında değişen çeşitli hapis ve ağır hapis cezalarıyla cezalandırmıştır. Bu şahıslarla ilgili Elâzığ Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden çok sayıda dava olmasına rağmen bu belediye başkanı ve ekibine kimse dokunamamaktadır. Hâlâ Elâzığ bu yolsuzluk çarkı içerisinde idare edilmektedir.

Yine, 2012 yılında Sayıştay denetimi yaptırılmayarak katrilyonlarca liralık devlet kaynağının usulsüz kullanımının denetimi sağlanamamıştır. Sayıştay Kanunu'nda yapılan ve yapılmak istenen değişikliklerle Sayıştay'ın denetim fonksiyonu ortadan kaldırılmaktadır.

AKP iktidarları, Meclisin denetim görevi dâhil olmak üzere, denetim, teftiş, kontrol mekanizmalarından rahatsız olmaktadır ama şunu unutmamalıdırlar ki, Allah her şeyi görüyor, biliyor ve mutlaka hesabını soracaktır.

Bizim de niyazımız, Rabbi'mizin, soracağı hesaptan önce, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu yolsuzlukları, usulsüzlükleri yapanlara hesap sormak üzere bize de fırsat vermesidir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)