| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 133 |
| Tarih: | 07.07.2013 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Cumhuriyet gazetesinde bir haber var. Sağlıkta fişlemeyle ilgili yeni bir genelge gönderilmiş.
Değerli arkadaşlar, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle ilgili olarak hem hasta fişlemesi hem de Tam Gün Yasası'yla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine başvurmuştuk ve Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal ederek bir karar verdi. Geçen hafta Sağlık Komisyonunda Anayasa Mahkemesinin bu kararına uygun olarak yeniden kanun maddelerinin düzenlenmesi hakkındaki kanunları görüştük ve orada Hükûmet bize bu kanunların 1 Temmuzdan itibaren yürürlükten kalktığını ve bir an önce yeniden bu Mecliste, hatta bu torba yasa içinde yapılmasını gerektiğini söyledi ve iddia etti.
Şimdi, öncelikle temeline girmeden önce hukuken bunun doğru olmadığını söylemek istiyorum. Bakın, şu anda elimde Anayasa Mahkemesi kararı ve Başbakanlığın Resmî Gazete'de yayımladığı bölüm var. Orada diyor ki: "(1)'inci, (2)'nci ve (3)'üncü fıkraları iptal edilmiş ve kararın Resmî Gazete'de yayımlandığı 25/06/2013 tarihinden itibaren dokuz ay sonra yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır." Yani hem Tam Gün Yasası'nın hem de hastaların fişlenmesiyle ilgili yasanın bu torba yasa içine getirilmesi tezi Resmî Gazete'de Başbakanlığın yayımladığı yazıyla çürütülmüş oluyor. Önümüzde dokuz ay zaman var, onun için bu torba yasanın içerisine bunun sıkıştırılmamasını Hükûmet kanadından rica ediyorum. Bunları daha sağlıklı değerlendirelim.
Değerli arkadaşlar, hekimlikte bir kural vardır; kendinizi hastanın yerine koyunuz. Şimdi, benim de sizden ricam, AKP Grubundan ricam, iktidar kanadından siz de bir hekim gibi lütfen kendinizi hastanın yerine koyunuz ve yeni çıkacak kanunda 663 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'nin 47'nci maddesiyle çıkan yasanın tekrar gündeme getirilmesini engelleyiniz.
Değerli arkadaşlar, 47'nci maddede hepinizin bilmesi gereken çok önemli bir hüküm var. 16'ncı maddede diyor ki: "Gizli dahi olsa bütün belge, defter ve bilgiler talep edildiği takdirde ibraz edilmek zorundadır." ve yine 47'nci maddede bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlardan, sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselerle ilgili verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplama, işleme ve paylaşma yetkisi verilmiştir. Değerli arkadaşlar, iptal edilen kanun hükmünde kararnameyle verilen bu yetkiler Anayasa'daki "Kişi hürriyeti ve güvenliği", "Özel hayatın gizliliği ve korunması", "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" maddelerine ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nün 4'üncü maddesine aykırıdır.
Değerli arkadaşlar aynı zamanda uluslararası yasalara da aykırı bir karardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre, kişisel bilgi olarak tıbbi bilgi ve verilerin tıbbi işlemler dışında başka kurum ya da kişilerce toplanması ve kullanılması özel yaşam gizliliğinin açıkça ihlalidir.
Arkadaşlar, bu kanunun tekrar burada yürürlüğe girmesi hâlinde ve bugün yayımlanan genelgenin işlemesi hâlinde hastalar, bilgilerinin tümünün hem de kimlik bilgilerini içerecek şekilde üçüncü şahıslar tarafından depolandığını yani fişlendiğini öğrendikçe dramatik sonuçlar yaşayabilirler. Bu uygulama, bekâret, gebelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi töre cinayetlerine, intiharlara, aile facialarına yol açabilecek bilgilerin üçüncü kişilerin eline geçme korkusu ile hastaların bir kısmının hekimlere dahi gitmesini engelleyecek bir konjonktür ortaya çıkartabilir. Hastalığının duyulmasını istemeyen kanser hastasının eşlerinden bile gizledikleri bu sırlarını üçüncü kişilerin ya da sigorta şirketlerinin bilmesi tıbben de insani olarak da kabul edilemez.
Kısacası, Bakanlığın bu bilgileri, kimlikleri ile birlikte istemesi hasta mahremiyetine açıkça bir tecavüzdür. Özellikle herkesin dinlendiği, herkesin takip edildiği toplumumuzda bir tek, insanlarımızın hasta haklarından kaynaklanan özel hayatları kalmıştı, sizden rica ediyorum, şimdi de ona, bu Meclis tecavüz edilmesine izin vermesin.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)