| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 134 |
| Tarih: | 08.07.2013 |
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine önümüzde bir aydır, bir bucuk aydır süregelen Gezi olaylarının devamı var. Maalesef mahkeme kararını dinlemeyen Başbakan, bu Gezi olayların başlamasına sebep olarak, şimdiye kadar 4 kişin ölümüne, 11 kişinin gözünün çıkmasına, 8 bine yakın kişinin yararlanmasına sebep oldu. En sonunda ne oldu? Yirmi gün sonra mahkeme kararını uygulamaya çalıştı. Bu yirmi gün sonra uygulamış olduğu mahkeme kararını, yirmi gün önce uygulasaydı bunların hiçbirisi olmayacaktı. Yüzlerce gözaltının ve tutuklamanın ayrıca olduğunu da hep birlikte biliyoruz. Ama yetmiyor, hâlâ yetmiyor, şu anda Taksim'de tam bir sıkıyönetim uygulanıyor, sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Taksim Dayanışma Grubu'ndan, 34 demokratik kitle örgütü üyesi arkadaşımız bildiri okumaya çıktıkları zaman Makine Mühendisleri Odası önünde gözaltına alınıyor. Bunların bu şekilde hukuksuz, demokrasi dışı yöntemlerle, valilin gündüz tehditleriyle gözaltına alınmasını buradan bir kez daha kınıyoruz. Bu antidemokratik yapılanlar, bu valinin tek başına uygulaması, Başbakan ile valinin bu insanları sürekli gözaltına almış olması, Türkiye demokrasinin bir ayıbıdır; Türkiye'ye hiçbir şey getirmez. Türkiye'nin Mısır olmadığını hep birlikte göreceksiniz. Burası Mısır değil, burada Mursi yok. Bunun için Türkiye'nin daha demokratik bir ülke olması için gelin hep birlikte elimizden geleni yapalım.
Şimdi, bu Gezi olayları sırasında bu kadar kişi öldü, yaralandı ama siz hiç kimseyi anlamadınız. Neler oldu o süre içinde?
Toplumu, İstanbulluları hiçbir şekilde karar alma sürecine katmadınız, onları yok saydınız. Kendi başınıza "Biz sandıktan çıktık, istediğimizi yaparız." boyutuna getirdiniz.
Yeşil alanları tamamen yok etmeye çalıştınız. Haydarpaşa'nın, Kuşdili'nin imara açılmasına yol açtınız. Haydarpaşa Garı'nı kapattınız. Garın Haydarpaşa bölgesinin 1 milyon 700 bin metrekaresinin imara açılmasına sebep oldunuz.
Ortaöğrenimde, lisede, KPSS'de dünya kadar haksızlığa yol açtınız.
Maltepe'de, Yenikapı'da, Galataport'ta denizin pervasızca doldurulmasına sebep oldunuz. Haliç'teki tersanelerin, ata yadigârı, Osmanlıdan kalan bu tersanelerin kırk dokuz yıllığına, ne yapılacağı belli olmadan, bir otele çevrilmesi için, hiç kimseyi karar alma sürecine katmadan ihaleye çıkarttınız.
İçeride hâlâ demokrasi ayıbı olarak 8 milletvekili var. İktidara karşı olan herkes sizin için darbeci. Yüzlerce gazeteci, asker, seçilmiş insanlar, belediye başkanları uzun tutukluluktan muzdarip durumda. Korku iklimi küçük büyük bütün Türkiye'yi sarmış durumda. İnsanlar telefonla konuşurken sıkıntı çekiyor. Herhangi bir şekilde, bir esnaf, herhangi bir itirazını bile belirtemiyor yarın maliye gelir diye. İş adamlarının durumunu zaten biliyorsunuz.
Basını zaten biliyorsunuz. Artık basın aynı manşetlerle çıkmaya başladı, farkında mısınız arkadaşlar? Tek gazete alsanız belki daha yararlı olur sizler için.
Çağlayan Adliyesi önünde basın toplantısını bir oldubittiyle yasaklıyorsunuz. Kime? Sadece demokratlara. Tarikat üyeleri istedikleri gibi orada basın toplantısını yapabiliyorlar.
İşsizlik, yolsuzluk had boyutta. Bu ve bunları anlamayan, sorgulamayan "Ya, ne diyor bu insanlar?" demeyen bir iktidar. Belediye Başkanımız ise İstanbul'da yok hükmünde arkadaşlar.
Bu sebeple, bu hukuk dışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz. Bu demokrasi ayıbının Türkiye'yi götüreceği hiçbir yer yoktur. Bu cadı avı bir an önce bitmelidir, gözaltılar ve tutukluluklar sona ermelidir. Bu demokratik kitle örgütlerinin yöneticilerine de ve o meslektaşlarına da gerekli saygı duyulmalıdır. Bir an önce bu demokrasi ayıbının sona erdirilmesini istiyoruz.
Hepinize iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)