| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 136 |
| Tarih: | 10.07.2013 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün akşam burada hep beraber son derece tartışmalı, son derece üzücü bir geceyi yaşadık. Ben kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüne iktidar eliyle darbe yapılmasının nasıl sonuçlar doğurabileceğini, bunun demokrasi açısından büyük bir kayıp olduğunu ifade etmiştim. Bugün dünyanın en prestijli gazetelerinden Alman Der Spiegel, "Erdoğan Taksim'deki dönüşüm projesine başından beri karşı çıkan TMMOB'dan intikam aldı." diye yazdı. Bundan sonra takip eden günlerde dün akşam yaptığınız işin? Yani, hani hep söyleniyor ya "Parlamentonun bir gerçeği var." Elbette ki önergeleri bürokratlar hazırlayacak, elbette ki Parlamento dışından birtakım telkinler gelebilir, elbette ki grup başkan vekiline göz ucundan bakılacak, parmaklar indirilecek, kaldırılacak. "Bunu içinize sindiriyor musunuz?" deyince bunu demokrasinin bir gereğiymiş gibi, demokrasi sınırları içinde değerlendiriyorsunuz. Sizi yönlendirenler, bunları hazırlayanlar, bir meslek örgütünden siyasi bir hesapla hesap soranlar, bir cadı avının parçası yapanlar eğer sizi doğru yönlendiriyor olsalar şu anda sıkıntı yok. Siz dün yaptığınız işten sıkıntı duymamış olabilirsiniz ama emin olun, Türkiye bundan büyük sıkıntıya düştü ve söz uçuyor yazı kalıyor. Burada istediğimiz kadar birbirimize bir şeyler söyleyelim, en sonunda tutanaklar kalıyor, önergelere kimin ne oy kullandığı kalıyor ve bir gün gelecek, torunlarınız bunları okuyacak. Türkiye'nin yazılı tarihinde, siz dün akşam Parlamento dışı muhalefet olarak kıymetini bilmeniz, dinlemeniz gereken 40 bin üyeli bir meslek kuruluşunun, meslek örgütünün sesini kısmaya, onun üyesiyle arasında olan bağı koparmaya, onun ekonomik kaynaklarını ortadan kaldırmak suretiyle kendisinden beklenen? Bir kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü ve resmî nitelikte bir kurum olmasına rağmen ülkenin demokrasisi geliştikçe kendisinden beklenen sivil toplum örgütü refleksini gösterdiği için, çevreci olduğu için, özgürlük taleplerinden yana olduğu için, demokrasi alanının genişletilmesinden yana olduğu için, siyasetin sadece Parlamentoda yapılmasının doğru olmadığını, Parlamento dışı siyaset odaklarının da sesinin duyulması gerektiğini düşündüğü için, sadece üyesinin menfaatini, hakkını, gelirini değil, kendi üyesinin hak ve menfaatiyle birlikte kamu yararını birlikte telife gayret ettiği için birilerinin sesini kısmaya kalktınız. İşte, torunlarınız bu tutanakları okuduğunda, Türkiye'nin yaşanan bu yıllarının siyasi tarihi yazıldığında, siz dün yaptığınızdan çekinmemiş, sıkılmamış, utanmamış olabilirsiniz ama torunlarınız ve gelecek kuşaklar bu üzüntüyü yaşayacaklar.
Açıkça Gezi'yle hesaplaşıyorsunuz. Aslında "Gezi" dediğiniz meselenin ruhunu anlamaya çalışsanız, hesaplaşacak bir şey olmadığını, aksine öğrenilmesi ve düzeltilmesi gereken bir süreç olduğunu, demokrasilerde, aynı yüksek akımın evin bütün kablolarını yakmaması için evin girişindeki kaçak akım röleleri gibi -bu işlevsizleştirdiğiniz mühendisler sizin evleriniz yangından korunsun diye onu oraya planlıyorlar- o Gezi'deki eylemlerin de ülkenin bir sigortası olduğunu, birikip birikip birikip taşan bardağın son damlasına dikkat çektiğini ve orayı doğru okursanız daha adil, daha demokrat, daha özgürlükçü bir yönetimle aslında kendi meşruiyetinizi artıracağınızın farkında değilsiniz.
İşte bu yüzden, çekilmiş olan 20 bölümlük diziyi yasaklayacak cüreti bulabiliyor başınızdakiler. İşte bu yüzden, parası ödenmiş konserleri, sırf o konsere katılan birilerini cezalandırmak adına, belediyelerinize "Konseri iptal et." diye genel merkezinizden telefon açabiliyorsunuz. İşte bu yüzden, iki yıllık daha reklam anlaşması olan gencecik bir tiyatrocuya "En üst düzeyde tepki gösteririz." tehditleriyle birlikte reklam anlaşmalarını feshe zorlayabiliyorsunuz. Kendisinden onlarca yaş küçük olan ama kendi birikimi, demokrasi anlayışı, kültür düzeyinden Başbakanın rahatsızlık duyduğu, onunla birlikte bir mihenk taşına vurulmaktan rahatsızlık duyan Başbakan, birilerini hedef tahtasına koyabiliyor. Bunları yaparsınız, bunu da yapana iktidar derler ama o rejime demokrasi demezler.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)