| Konu: | BDP GRUBUNUN, KARS MİLLETVEKİLİ MÜLKİYE BİRTANE VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN BİNGÖL YAYLADERE 2'NCİ KOMANDO TABUR KOMUTANLIĞINDA ZORUNLU ASKERLİK HİZMETİ YAPARKEN 23/6/2013 TARİHİNDE SİLAHLA VURULMA SONUCU HAYATINI KAYBEDEN ADEM KALKAN'IN ÖLÜMÜNÜN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 8/7/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 11 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 137 |
| Tarih: | 11.07.2013 |
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Barış ve Demokrasi Partisinin, Bingöl Yayladere 2. Komando Tabur Komutanlığında zorunlu askerlik hizmetini yaptığı sırada elim bir hadise neticesinde hayatını kaybeden Adem Kalkan isimli vatandaşımızın ölümüne müteallik eden hususlarla ilgili olarak vermiş olduğu araştırma önergesi hakkında söz aldım.
Değerli arkadaşlar, sözlerimin hemen başında müteveffa Adem Kalkan kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailesine bir kez daha başsağlığı temenni ediyorum.
Değerli arkadaşlar, bir hususun altını çizerek beyanda bulunmak istiyorum. Eğer, huzura gelen bu hadiseyle alakalı olarak varsa bir flu alan, bir müphem nokta ve olayın taraflarında da varsa bir endişe, bunun bütün çıplaklığıyla araştırılmak suretiyle, rasyonel bir şekilde araştırılmak suretiyle ortaya çıkarılması hepimizin temennisi olmalıdır ve bu böyledir, bu noktadaki irademiz de tamdır değerli arkadaşlar.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Yani, destek veriyorsun.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Ancak, henüz olay tüm yönleriyle açığa çıkmadan, sadece bu adli vaka üzerinden yola çıkarak etnik temelli bir ayrımcılık, bir kutuplaştırmacılık ortaya koymak da?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ya, ne alakası var?
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - ?muhalefet anlayışı ve siyaset dili anlamında bir talihsizlik olmuştur diyorum.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Ya, o öldürenler etnik ayrımcılık yapıyor, öldürenler! Bunu anlamıyor musunuz?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - İnsan ölüyor, insan!
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Öldürenler etnik ayrımcılık yapıyor.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bunu, aynı zamanda, ülkemiz sathında yaşamakta olan -Kürt'ünden, Türk'ünden, Laz'ından, Çerkez'inden- bütün milletimize yapılmış bir haksızlık olarak telakki etmekteyim.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Öldürenlere söyle!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Sevgili kardeşlerim, değerli arkadaşlar; Hükûmetimizin özellikle Kürt sorunu noktasında ortaya koymuş olduğu performans, politikalar herkes tarafından açıkça bilinmektedir.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Irkçılığın daniskasını senin Başbakanın yapıyor!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Hükûmet etmeye başladığımız tarihten itibaren Kürt sorunu noktasında bir paradigma değişikliği yaşanmıştır.
TUFAN KÖSE (Çorum) - Hayatınız ikiyüzlülükle geçiyor.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bu, kabul edin ya da etmeyin, bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.
Hemen birkaç hususu sizlere belirtmek istiyorum. OHAL'i kaldıran Hükûmetimiz olmuştur. Başka dil ve lehçelerde kursların açılması, enstitülerin kurulması, hatta ve hatta, annelerin cezaevlerinde mahkûm çocuklarıyla Kürtçe konuşabilmesinin önünü açan bizim Hükûmetimiz olmuştur.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Büyük bir lütufmuş gibi söylüyorsunuz; tabii ki olacak.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla, bu noktada ayrımcılık ve kutuplaştırmacılık bağlamında bir isnatta bulunmayı, Hükûmetimize, partimize, grubumuza açıkça bir haksızlık olarak telakki ediyorum.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Ya, kışlada öldürüyorlar, "Hükûmetiniz araştırsın." diyoruz. Hükûmetiniz araştırsın, kışlada öldürüyorlar ya.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Sevgili arkadaşlarım, bu noktada Sayın Gizligider arkadaşımız detaylı açıklamalarda bulundular ancak ben, buradaki bu konuşmamı bir fırsat bilerek, aynı zamanda Bosna Hersek-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olmam vesilesiyle de Bosna-Hersek'te bundan on sekiz yıl önce yaşanan Srebrenitsa katliamıyla ilgili olarak da birkaç hususa temas etmek istiyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ne alakası var Bosna-Hersek'le?
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bildiğiniz gibi, 1990 yılında Sovyet Bloku'nun parçalanmasıyla Yugoslavya'da yer alan etnik gruplar bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlar, nitekim 5 Nisan 1992 tarihinde Bosna-Hersek Hükûmeti de bağımsızlığını ilan etmiştir. Bosna-Hersek devleti Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış olmasına rağmen, devam eden süreçte Sırplar ile Boşnaklar arasında baş gösteren savaş, 250 bin Boşnak nüfusunun katledilmesine yol açmıştır.
Savaş sırasında güvenli bölge olarak ilan edilen ve Birleşmiş Milletler koruması altına alınarak silahsızlandırılan Srebrenitsa kenti 6 Temmuz 1995 tarihinde Sırp paramiliter gruplar tarafından kuşatma altına alınmıştır. Kuşatma sırasında Sırpların kıyımından korunmak için Birleşmiş Milletler askerlerine sığınan Boşnaklar, Birleşmiş Milletler askerlerinin bölgeden çekilmesiyle 8.372 çocuk, genç, yaşlı Boşnak erkek Sırpların soykırımına uğramıştır. Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşadığı bu en büyük trajedi ne yazık ki uluslararası kamuoyunun gözleri önünde cereyan etmiş ve bugün dahi faillerinden başka hiç kimsenin savunamadığı bir kıyım olmuştur.
Sayın milletvekilleri, bundan on sekiz yıl önce Srebrenitsa'da işlenen soykırım nedeniyle kurbanların yakınları ile ailelerinin acılarını paylaşıyor ve 8 binden fazla Boşnak erkeğin öldürülmesiyle sonuçlanan bu insanlık suçunu bir kez daha şiddetle, nefretle kınıyoruz. Uluslararası toplumun ve bölge ülkelerinin, Srebrenitsa'da yaşananlardan gerekli dersleri çıkararak aşırı milliyetçilik ve etnik nefretin sonucu olan benzer olayların bir daha tekerrür etmemesi için her türlü gayreti göstereceğine ve gerekli önlemleri alacağına inanıyoruz. Son dönemlerde Balkanlarda bölge liderlerinin öncülük ettiği barış ve uzlaşma çabalarını memnuniyetle izliyoruz. Bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının yolunun geçmişteki yaşanan düşmanlıklara son vermek ve daha müreffeh ortak bir geleceği inşa etmekten geçtiğini düşünüyoruz.
BDP grup önerisinin aleyhinde olduğumuzu tekrar ifade ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)