| Konu: | MHP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMINDA YER ALAN, (10/214) ESAS NUMARALI MERSİN MİLLETVEKİLİ MEHMET ŞANDIR VE 19 MİLLETVEKİLİNİN İŞSİZLİK VE BUNA BAĞLI OLARAK GELİŞEN İÇ GÖÇ SORUNUNUN; YOZGAT MİLLETVEKİLİ SADİR DURMAZ VE 19 MİLLETVEKİLİNİN 28/12/2012 TARİH 7099 SAYI İLE YOZGAT İLİNİN İŞSİZLİK SORUNUNUN; KÜTAHYA MİLLETVEKİLİ ALİM IŞIK VE 19 MİLLETVEKİLİNİN 9/4/2013 TARİH 11473 SAYI İLE ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ YAŞADIKLARI İŞSİZLİK SORUNUNUN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN, GENEL KURULUN 11 TEMMUZ 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 137 |
| Tarih: | 11.07.2013 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün, az önce Başkanlığın sunuşunda da ifade ettiği, işsizlik ve buna bağlı olarak göç sorunları, genç işsizlikle ilgili önergelerimizin birleştirilerek bu konularda bir araştırma komisyonu kurulmasına dair görüşlerimi beyan edeceğim. İlgili Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız da buradaymış, tam muhatabını da bulmuşken söylemiş olalım. Nasıl olsa, araştırma komisyonunun kurulmasını iktidar taassubu içerisinde reddediyorlar, hiç olmazsa siz bunları not alırsanız çözüm konusunda belki biraz daha isabetli olur diye düşünüyorum.
Hakikaten de, işsizliğin birçok sosyal sonucu var. Özellikle genç işsizliği konuşacağız ama onunla beraber de göç olgusu başlıyor işsizliğin çok olduğu kentlerde. Siz, geçen haftaki şeylerden hatırlayacaksınız, burada Bayburt milletvekilimiz, değerli arkadaşımız söylüyordu sayının 2'den 1'e düştüğünü.
Tabii ki belli şehirlerden göç hızlandıkça, metropol kentlere doğru göç artıkça oralarda nüfus azalması ve buna bağlı olarak da milletvekili sayılarında da düşme oluyor ama bizim sorunumuz bundan daha vahim. Çünkü büyük kentlerdeki plansız yapılaşma? Bir taraftan, biz "O bölgelerde kırsal kalkınma projeleri yapalım, cazibe merkezleri yapalım." derken, siz hâlâ İstanbul'da birtakım "mega projeler" diyerek yoğunluğu oraya doğru kaydırmaya çalışıyorsunuz. Bu, ayrı bir konu.
Değerli arkadaşlarım, burada, gerçekten de sürekli olarak, nüfus artışıyla beraber işsizlik artışı birleşince, göçlerde de ciddi anlamda büyük şehirlerde artış ve yığılma baş göstermiş, benim ilim olan Antalya'da da bu önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Peki, ne oluyor? Bir süre sonra, tarımdaki işsizliği, belki tarım dışı istihdam, tarım içi istihdam diyerek birtakım rakam oyunlarıyla işsizliği düşük göstermek için kullanıyorsunuz, "ücretli aile işçisi" diyorsunuz ama netice itibarıyla topraktan da ayrılan?
Sayın Başkanım, arkadaşlar yoklamayı yaptılar ama arkada herhâlde devam ediyor, işsizlik meselesi onları ilgilendirmiyor gibi.
BAŞKAN - Gayet sakin Sayın Günal.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, buna katılırsınız, katılmazsınız, birazdan oylayacaksınız ama en azından konunun vahameti açısından bilgileri dinlerseniz, sizin söylediğinizi söylüyorum, geçen gün Sayın Bayburt milletvekilimizin söylediği gibi, sonuçlarını en azından tartışalım ki, kulağımızda kalsın. Yarın, araştırma komisyonu kurmasanız bile burada bir kanun görüşülürken aklınıza gelir, çözüm önerilerinden bir ikisini belki hayata geçirme şansımız olur. Bizim buradaki gerekçemiz, sanal gündemlerden uzaklaşıp her zaman söylediğim gibi yapısal önlemleri almaya yoğunlaşmamız lazım, bu da temel sorunlarımızdan bir tanesidir. Çünkü daha önceki hafta kalkınma planı görüşülürken, burada işsizlikle ilgili konulara, istihdam dostu olmayan üretim yapısına, büyüme yapısına değindik.
Bakın, bu kadar övünmemize rağmen gelmiş olduğumuz nokta, 17'nciyiz, 16'ncıyız, bir sıradan fazla ilerleyemiyoruz ama sonuç itibarıyla bakıyoruz, mart ayındaki işsizlik rakamı hâlâ 10,1 yani bir arpa boyu yol katedemiyoruz ki bunu da TÜİK'İn rakamlarıyla söylüyoruz, bunun içerisine iş bulmaktan ümidini kesen, iş aramayanları eklediğimiz zaman 2 misline çıkıyor yani resmî rakamlara göre her 5 gencimizden 1'isi, üzerine bunları da eklediğimiz zaman 4 gencimizden 1'isi işsiz. Bunlar gerçekten önemli şeyler. Birtakım kısır çekişmelerle burada, "O, onu dedi; bu, bunu dedi; sataştı."yla uğraşmamış lazım. Bunun çözülmesi gerekiyor bir şekilde. Önümüzdeki sürece bakıyoruz, bir taraftan toplumsal olaylarda gençlerin davranışlarını tartışıyoruz ama neden oraya itildikleri, neden işsiz kaldıkları, neden sosyal olaylarda bu tür davranışlar sergilediklerini maalesef irdelemiyoruz. Bakıyorsunuz, eğer 5 gençten 1'i resmen, fiiliyata bakınca en az 4'ünden 1'i işsizse bu gençler ne yapacak? Geleceğe nasıl umutla bakacaklar? Onlardan nasıl bir lider Türkiye inşasında acaba faydalanacağız? Çünkü kendilerine hayırları yok, gelecekle ilgili kaygıları var.
Bu çerçevede baktığımız zaman değerli arkadaşlar, hakikaten de gerçek işsiz sayısı 3 milyondan 5,5 milyona çıkıyor, 6 milyona yaklaştığı dönem oluyor yaptığımız istatistiklere göre bakarsanız, TÜİK'in istatistiklerine göre. Bu dışarıda bırakılan kesime de, gerçekte işsiz olan ama istatistiklere yansımayan kesime baktığımız zaman, 5,5-6 milyon çok önemli bir rakam. Ondan sonra, sosyal olaylar oluyor birtakım. Zaten kültürel yozlaşmanın etkileri var, bunun içerisine ekonomik zorluklar da girince boşanmalar artıyor affedersiniz, diğer birtakım sosyal suç olaylarında artış oluyor. Bunları çözmemiz lazım, bunlar siyaset üstü şeyler. Ama çözümünde eğer kafamızı kuma gömersek, sorunun nedenine inmezsek maalesef bunu yapamayız. Yani çözüme odaklanmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Aksi takdirde böyle bir şeyi yapma şansımız yok.
Üniversitelerle ilgili sorunu önceki hafta yine tartışmalarımızda söyledik. Bakın, eğer bir eğitim planlaması yapmaz isek, eğitimle iş gücünü, sanayiyle üniversiteyi bir araya getiremezsek bunu çözemeyiz diye defalarca söylüyoruz ama maalesef bir önlem alınmıyor, gerçekten alınmıyor. Yukarıda bekliyoruz, her bütçe döneminde söylüyoruz, ilgili bakanlarımız da söylüyor, şu anda yeniden birtakım gelişmeler yaşanıyor ama en önemli şey burada, dışarıya bağımlılığı azaltmakken, kalkınma planında da koyduğumuz, bütçelerde de görüşürken, yıllık programlarda koyduğunuz hedefler olmasına rağmen ithalata bağımlılığımız devam ediyor ve üretim ekonomisine geçemiyoruz. Ekonomimiz tüketime dayalı, ithalata dayalı hâle gelmiş. Bu şekliyle işsizliği azaltma şansımız yok değerli arkadaşlar. Söylediğimizin özü budur. Eğer bunu sorun olarak görmezseniz böyle devam eder. Eğer dışarıdaki ekonomik gelişmeler iyi olur, borca dayalı, sıcak paraya dayalı ekonomiyi çevirebilirsek sanki sorun yokmuş gibi görünür bir süre ama ondan sonra bir şey çıkınca, patlayınca bu sefer başlarız "Yok faiz lobisi mi yaptı, onlar mı yaptı, frenciler mi frene basıyor, gazcılar gaza niye basmıyor?" diye tartışmaya başlıyoruz. Oysa işin esası, baştan da söyledim, eğer bu üretim ekonomisini tesis edemezsek, ithalata dayalı tüketim ekonomisi, borca dayalı ekonomiyle devam edersek maalesef bunun sonu hüsrandır.
Şu anda kur riskini özel sektöre yıktık dedim, 2 bin liraya dayanan bir kur var. Önceki gün söyledim Sayın Babacan varken burada, o da bir yorum getiremedi. Ne desin şu anda yani? Bu şartlarda işte o risk gerçekleşmiş oluyor. 100 milyarı eğer özel sektör bu yıl içerisinde, bir yıldan daha kısa sürede -bir yıldan az diyoruz ama bunun çoğu üç ay, altı ay vade- bunu nasıl çevirecek? Çevirdiği zaman bunun zararını nasıl kapatacak? Yarın iflaslarla karşılaşırsak bu sefer istihdam imkânlarımız daha da daralmayacak mı? Söylediğimiz budur.
Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman çözümden yana olduğumuzu söyledik, beyannamelerimizde, programımızda, sizlerle yaptığımız tartışmalarda da söylüyoruz. Bunun temelinde, mutlaka "İstihdam odaklı bir sürdürülebilir büyüme." diyoruz ama istihdam odaklı olmadığı zaman bu kalıcı olmuyor, maalesef vatandaşın refahına yansımıyor. Girişimci odaklı istihdam edilebilirlik düzeyinin yükseldiği bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Bütün üretim faktörlerini de etkin bir şekilde, verimli bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Kısacası, tam istihdamı esas alan bir ekonomi programı uygulayarak burada, rant ekonomisinden, şehir rantlarından, ketsel rantlardan, tüketim ekonomisi ve AVM ekonomisinden artık, gerçekten üretim, yatırım, ihracata dayalı bir ekonomik yapıya geçmemiz gerekiyor.
Onun için diyoruz ki: "Gelin, bunları hem araştıralım, hem alınması gereken önlemleri, yapılması geren işleri burada diğer konularda yaptığınız gibi?" Bakın, Anayasa'yla ilgili komisyon çalışıyor, İç Tüzük Komisyonu çalışıyor. Diyorum ki ekonomik ve sosyal konularda gelin bir komisyon kuralım, çağırın kurumları da. Ama maalesef biz kalkınma planını bile herkesten kaçırarak geçiriyoruz. Önümüzdeki beş yılı alelacele, böyle, bir kâğıt üzerinde kalan planla maalesef yapmış olduk. Ne yapmamız lazım? Bir şekilde bu üniversite-sanayi iş birliğini, iş hayatı ile üniversiteleri, yani önümüzdeki genç işsizleri artırmayacak şekilde bölümlerin planlamasını, gelecekteki öncelikli sektörlere ilişkin ne kadar üniversite mezunu lazım olduğunu, yükseköğrenimle ilgili planlamayı da eğer bu çerçevede yapamazsak, maalesef, önümüzdeki yıllarda da aynı şeyleri konuşuyor olacağız. Gelin, yol yakınken bunları düzeltelim.
"Üniversiteliler" diyoruz. Bakın, önceki gün Sayın Mehdi Eker'e söyledim, ziraat yüksek mühendislerimiz işsiz, ziraat mühendisleri işsiz, teknikerler işsiz. Sadece, burada kendilerinin sorununu dile getirmiş olmamızdan dolayı bir sürü tebrik mesajı attılar ama netice itibarıyla henüz buraya bir şey yansımadı. Yeni, atanamayan öğretmenlerle ilgili sıkıntımız devam ediyor. Bunların hepsi genç, dinamik, aslında "fırsat penceresi" dediğimiz Türkiye'nin avantajına olabilecek bir şey ama biz doğru planlama yapmadığımız için ve gündelik politikalarla günü kurtarmaya çalıştığımız için bu sorunumuz devam ediyor.
Bu çerçevede, bu konularda gereken önlemlerin alınması, sorunların tespiti zaten var ama ayrıntılı bir şekilde önlem alınabilmesi için bir komisyon kurulmasını öneriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yapıcı bir şekilde bu önergemize destek olacağınızı bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)