| Konu: | SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 138 |
| Tarih: | 12.07.2013 |
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısında terörle mücadele görevi sırasında veya bu görevlerden dolayı kaçırılan ya da kaybolan sözleşmeli subay, astsubay, erbaş ve erler ile uzman erbaşların sözleşmeleri talep şartı aranmaksızın uzatılabilecektir. En az yedi hizmet yılını tamamlayan sözleşmeli erbaş ve erlerin belli şartlar altında kamu kurum ve kuruluşlarındaki uygun kadrolarda istihdam edilmelerine olanak sağlanmıştır. Askerlik yükümlülüğünü yerine getirmekte olan yükümlülere ölüm veya sakatlanması sonucunu doğuran olaylardan dolayı Sosyal Güvenlik Kurumunca maaş bağlanmaması veya nakdî tazminat ödenmemesi şartıyla tazminat ödenmesine imkân sağlanmıştır.
Düzenlemelerin yasalaşması hâlinde, askerlik hizmetini yerine getirirken hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla sakatlananlara Sosyal Güvenlik Kurumunca maaş bağlanması veya nakdî tazminat ödenmesi şartıyla bir defaya mahsus olmak üzere 400.000 gösterge rakamının memur maaşı katsayısıyla çarpımı sonucunda bulunacak miktar kadar tazminat ödenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Değerli milletvekilleri, terörle mücadele görevleri sırasında veya bu görevlerinden dolayı kaçırılan personele yapılacak maaş ödemeleriyle terfi ve özlük işlemlerine ilişkin usul ve esaslar yeniden belirlenmiş; firar, izin veya hava değişimi tecavüzünde olan yükümlülere ait suç dosyalarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu paralelinde derhâl tanzim edilerek adli makamlara iletilmesi ve bu makamlar tarafından verilecek kararlar üzerine yurt genelinde aranmalarını sağlayacak düzenlemelere imkân tanınmıştır.
Askerî okullarda subayların yanında, astsubaylarla sivil memurların ve diğer personelin de öğretmen kadrolarında görevlendirilmesine imkân sağlanmış, biraz önce Sayın Bakanın açıkladığı gibi, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'na ilişkin olarak düzenleme İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay arasındaki yetki Bakanlar Kuruluna çıkarılmıştır.
Türk siyasi tarihinde demokrasiyi kesintiye uğratan darbelerin dayanağı olarak gösterilen 35'inci madde yeniden düzenlenmiş ve silahlı kuvvetlerin vazifesi "Yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılığı sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmak." şeklinde yeniden belirlenmiştir.
Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstünde olduğuna dair hüküm değiştirilerek Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının siyasi faaliyette bulunamayacağı açık bir şekilde vurgulanmış, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun altı çizilmiştir.
1612 sayılı Yüksek Askerî Şûranın Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'da yapılan değişiklik ile Yüksek Askerî Şûra kararlarının Sayın Cumhurbaşkanının onayı ile tekemmül edeceği hüküm altına alınmıştır.
Silah altına alınan yükümlülere, askerlik hizmetini yerine getirdikleri tarih olarak kabul edilen sevk tarihi ile takip eden ay başı arasında da harçlık verilmesine imkân tanınmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetlerine ait ve sivil hava ulaşımına açık havaalanları ile yalnızca askerî kullanımda olan havaalanlarına ilişkin inşaat sınırlamalı planlarının ne şekilde yapılacağı ve takip edileceğine ilişkin usuller yeniden belirlenmiştir.
Gülhane Askerî Tıp Akademisi Komutanlığının idari yapılanmasında bazı düzenlemeler yapılmış, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve yurt dışından temin ettiği savunmaya yönelik askerî malzemelerin taşınması ile erbaş ve erlerin taşınması faaliyetlerinin Kamu İhale Kanunu'na tabi olmaksızın yapılabilmesi ve Türk Hava Yolları tarafından taşınmasına imkân sağlanmıştır.
Millî savunma faaliyetlerinin yürütüldüğü askerî iş yerlerinin alt işveren kurumunun getireceği olumlu katkılardan yararlandırılmasına imkân sağlanmış, sözleşmeli erbaş ve erlerin hizmet süreleri yedi yılı geçmemek kaydıyla, 32 yaşının bitirildiği yılın aralık ayının sonuna kadar görev yapabilmelerine imkân sağlanmış, mühendis, laborant, elektrik teknisyeni gibi belge sahibi erbaş ve erlerin aldıkları eğitimle ilgili alanlarda çalıştırılmalarına olanak sağlanmış; 2 Eylül 1993 tarihinden önce astsubaylıktan subaylığa geçenlerin yaş hadlerinin yeniden belirlenmesi suretiyle, 49-50 yaşlarında binbaşı olanların binbaşı rütbesinin yaş haddi olan 52 yaşında emekli edilmelerinden kaynaklanacak mağduriyetleri giderilmiştir, yaş limitleri 56 ve 57'ye çıkarılmıştır.
Görev ekibinde yer alan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi sağlık ve yardımcı hizmetler sınıfında bulunan personel de aylık uçuş tazminatlarından yararlandırılmıştır.
Madalya ve nişanların öncelikle erkek çocuğa intikal ettirilmesine ilişkin hüküm değiştirilerek kız ve erkek çocuk ayrımı ortadan kaldırılmıştır.
Terfi ederek rütbe ve kıdemce ana bilim dalı başkanının üstü durumuna gelmiş personelin -Gülhane Askerî Tıp Akademisinde- ana bilim dalı başkanı kadrosuna atanmasının önü açılmış, askerî gemilerde görevli personele memuriyet mahallerinden ayrı kaldıkları süreler için doksan güne kadar gündelik verilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve memuriyet mahalli dışında yurt dışı limanlarda geçirilen sürelerde personel için kısmi olarak ödenmesi öngörülen gündelikler yabancı ülkelerdeki yaşam standartlarının yüksek olması, buna bağlı verilen harcırahların alım gücünün düşük kalması dolayısıyla günün şartlarına uygun olarak arttırılmış ve personelimizin mağduriyeti giderilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Anayasa'nın 6'ncı maddesi "Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir." hükmü ile "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." hükmünü içermektedir. Anayasa'nın 104 ve 117'nci maddelerinde silahlı kuvvetlere ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, Anayasa'nın 87'nci ve 92'nci maddelerinde savaş ilanına karar vermek ve yabancı ülkelere asker göndermek izninin Türkiye Büyük Millet Meclisine yani bu yüce Meclise ait olduğuna, 122'nci maddede ise sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hâline ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bu bağlamda, Anayasa'nın hiçbir hükmü darbeye dayanak oluşturmamaktadır. Kaldı ki her ne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesinin fiilen darbelere hukuki dayanak oluşturduğu ifade edilse bile bu yoruma katılmaya imkân yoktur. Askerî darbeler zaten bizatihi kanunsuz, fiilî bir durumdur ve meşruiyetini Anayasa'dan ve yasalardan almazlar. Doğrusunu söylemek gerekirse, anayasaları ya da yasaları askerî darbeye olanak tanıyan ülkeler de demokratik ülkeler değildir.
Büyük bir demokrasi sınavını verdiğimiz şu dönemden başarıyla geçmemizi diliyor, kanunun ülkemiz ve demokrasi adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)