GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:138
Tarih:12.07.2013

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Öncelikle hem ordumuz -Türk Silahlı Kuvvetlerimiz- hem de polisimiz bu devletin hukuki organlarıdır ve her birisi de Türk milletinin güvenliğini sağlamak için? Niye güvenliğini sağlıyor? Anayasa'yla tanınmış, yasalarla tanınmış hak ve özgürlükleri kullanmak için var. Eğer milletin can güvenliğini sağlayamazsan diğer hak ve özgürlükleri kullanamaz, seyahat özgürlüğünü kullanamaz, mülkiyet hakkını  kullanamaz. Dolayısıyla, güvenlik esas çünkü hak ve özgürlüklerin kullanılması için güvenlik gereklidir.

İki: Polisle ordu niye çatışsın? Kendi düşüncenizde var. Polis ve ordu Türkiye devletini daha güçlü kılmak için var, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını daha özgür bir ortamda yaşatmak için var.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Alternatif kuvvet yaratıyorsunuz işte.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da kurumlar arasında iş birliği ve diyalog açısından hiçbir sıkıntı yok. Tüm vatandaşlarımızın böyle olmasını isterim ancak aykırı düşünenler her zaman olabilir ancak bunun da gerçeği yansıtmadığını ben ifade etmek isterim.

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarihinde hiç olmadığı kadar kendi görevini yapmakta ve en güçlü dönemindedir. Yurt dışında birçok NATO toplantısına katılmış, birçok ülkenin savunma bakanını, silahlı kuvvetlerini gitmiş, görmüş, incelemiş ve birçok anlaşmaya imza atmış bir kişi olarak söylüyorum.

Sayın Işık dedi ki: "PKK iç tehdit olarak devam ediyor mu?" Devam ediyor. Bununla ilgili terörle mücadelemiz devam ediyor mu? Devam ediyor, eksiklerimizi de gidermeye çalışıyoruz. Bakın, bugün, burada, terörle mücadele sırasında, Bakanlar Kurulu kararıyla acil durumlarda valilere de gerekirse güvenlik bölgesi ilan edilebilme yetkisi şey ediyoruz. Peki, bir başka arkadaşımız "Ya, şimdi, işte, terörle mücadele yok, silahın bırakıldığı sürece geçildi. Buna ne ihtiyaç vardı?" diyen de oluyor. İşte, gördüğünüz gibi, demek ki ihtiyaç olan kanunlar da getiriliyor. Gönül arzu eder ki burada, bu ülkede hiçbir terörist örgüt olmasın, organ da olmasın, biz bu kanunları da kullanmak, uygulamak durumunda da kalmayalım.

İki: Biz Türk milletinin adından hiçbir zaman gocunmadık. Türkiye Cumhuriyeti adı da böyledir, bundan hiç kimsenin rahatsız olduğu yok. Türk Silahlı Kuvvetleriyle biz gurur duyuyoruz. Dolayısıyla, bu ülkenin, bu memleketin bir evladı olmaktan, bu ülkeyi yarına, ama 75 milyonu ayrım gözetmeksizin hepsi "Bu ülkenin vatandaşıyım." diyerek alnı açık, başı dik şekilde, gururla Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu her yerde taşımasından daha güzel bir şey var mı? Biz bunu istiyoruz. Ve bu nasıl olur? Türkiye'yi güçlendirmekle olur, maddi yönden, manevi yönünden, vatandaşlar arasındaki yanlış algılamaları ortadan kaldırarak, bölücü unsurlar değil, birleştirici, ortak noktalarımızı öne çıkararak. Tek 1 tane ayrılığımızı öne çıkarıp da 99 tane ortak noktamızı tahrip etmememiz gerektiğini söylüyorum, bizim düşüncemiz budur. "99 ortak noktamız var, 1 farklı noktamız var; farklı noktan senin olsun, 99 ortak nokta bizim bin yıl bir arada yaşamamız için yeterlidir. Bu ülkeyi büyüttüğümüz zaman herkes bundan pay alır; özgürlüklerden de, ekonomiden de, haktan da pay alır. Hakkâri'ye havaalanı yapılıyor, Şırnak'a havaalanı yapılıyor, Bingöl'e -bugün, herhâlde, açıldı- havaalanı yapılıyor, işte, İstanbul'a havaalanı yapılıyor, otoyollar yapılıyor. Yani, özgürlük, haklar büyürse her yer de büyür. Oradan dolayı hiçbir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum.

Yine, Sayın Vural'ın, işte, "Elinde silahlı insanlar cenaze kaldırımına katılıyor." Bakın, herkes hukuku çiğneyebilir ancak hukuku çiğnedikten sonra bunun karşılığını görebileceğini de bilmesi lazım. Bizim güvenlik güçlerimiz de, o hâlde, hukuka aykırı olan kişileri tespit edip onu yargı önüne getirmektedir, bu ana kadar bizim de yaptığımız budur.

OKTAY VURAL (İzmir) - Yani, suç işlendikten sonra, öyle mi?

MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Kesin. Yani, suç işlemeden önce mi gözaltına alalım?

OKTAY VURAL (İzmir) - Silahlı insanlar duruyor orada, silahlarıyla yapıyorlar.

MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Dolayısıyla, güvenlik güçlerimiz gereğini yaparlar. Eğer suç işlemişlerse, silahla gelmişlerse -ki ben de gördüm görüntüleri, işte, İçişleri Bakanımız da var- hiç merak etmeyin, hukuk işler, yavaş işler ama yerinde, zamanında işler, onda hiçbir sıkıntı olmasın.

Üç: Milli Güvelik Kurulundaki gündem gizlidir; aksine bir karar alınınca açıklanmaz.

Bir başka husus, dediği gibi?

OKTAY VURAL (İzmir) - Efendim, basın açıklaması var.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İşte o açıklamayla ilgili olarak?

OKTAY VURAL (İzmir) - Yok burada.

 MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da açıklanmaz, o kendi düşüncenizi bunun üzerine şey edersiniz.

İki: Sayın Erdoğan dedi, bu iç hizmet kanununda ant, yemin de vardır. Biz o anttan, yeminden dolayı bir sakınca görmedik. Ona benzer yine yeminler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda da vardır. Ha, biz bunu değiştirmeyi düşünmüyoruz -Komisyonda bir üye arkadaşımız da dile getirmişti- ama siz eğer rahatsızsanız iktidara geldiğinizde değiştirirsiniz. Ama biz rahatsız değiliz, dolayısıyla bizim değiştirme gibi bir düşüncemiz yok, olsaydı eklerdik.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Tamamen demagoji yapıyorsunuz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Bu söze güvenebiliriz değil mi Sayın Bakan?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bizim böyle bir rahatsızlığımız yok, oldu mu? Biz bu cumhuriyetten de rahatsız değiliz, bu milletin ortak değerlerinden de rahatsız değiliz, onları güçlendirmeye, tahkim etmeye, 21'inci yüzyıla el ele birlikte taşımaya çalışıyoruz.

Bir başka soruda yine, "sivil memurlara başka kuruluşlara geçiş izni vermiyorsunuz." denildi. Buraya talepler geliyor, talepler geldiğinde "Arkadaşlar, bakın, bunların taleplerini kabul edin?" Birçok yerde sivil memurlar diyor ki: "Efendim, bir iyi var, iki iyi var, bu giderse hizmet aksayacak." Şimdi bu giderse hizmet aksayacak diye sizin önünüze bir bilgi notu geldiğinde siz ne yapacaksınız? Ya hizmeti aksatacaksınız ya da o zaman dediği gibi?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Neden insanlar ayrılmak istiyor, bir sorun mu var diye düşünürüm.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Güzel. Neden insanlar ayrılmak istiyor ancak neden insanlar da -sınav yapıyoruz, bakın, şimdi sınava giriyor herkes- girmek için çalışıyor?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - İşsizlik! O da sizin eseriniz, ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorsunuz!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla ben geldikten sonra gerçekten çok hizmet aksadı dese bile? Mesela annesinin dediği gibi, Allah göstermesin, kendisinin de bakıma ihtiyacı olan bir hastalığı varsa, ailenin bütünlüğünün korunması gerekiyor. Anayasa'da aileyi korumak herkesin görevi, dikkate almak. Dolayısıyla izin verdiklerimiz de var, vermediklerimiz de var. Biz izin vermek için elimizden geleni yapacağız. Her gelene izin vereceğiz anlamına gelmez ama biz geldikten sonra -onların listesini de arkadaşlar çıkardılar, verirler- hiç kimseye de izin vermedik değil, birçoklarının geçişine de izin verdik. Devlet hizmetinin uygun, aksamadan işlemesi bizim önceliğimizdir.

Yine bir başka soru, Sayın Türkoğlu sordu. Başıbozukluk, eli palalı, sopalı var ama hukuk düzeni de yargılıyor. Önce savcı tutuklanmasını talep etti, mahkemeye çıktı, hâkim serbest bıraktı, itiraz etti, yeniden tekrar tutuklanmasına karar verdi.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Fas'a kaçtı Sayın Başkan, Casablanca'ya kaçtı.

OKTAY VURAL (İzmir) - Siz yasta zannediyorsunuz ama o Fas'ta!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Olabilir, olabilir, kaçar ama sonuçta Türkiye'ye geldiğinde gereğini yapar.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Komutanlarınız şu anda kaçma tehlikeliyse tutuklu bulunuyor, niye konuşmuyorsunuz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Onların kaçma tehlikesi mi var?

BAŞKAN - Sayın Korkmaz, lütfen oturun.

Sayın Bakan, sorulara cevap verin siz, lütfen karşılıklı konuşmayalım.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Peki, bir başka husus, dediği gibi, OYAK'ta temsil konusunda. OYAK'ta şu anda Silahlı Kuvvetleri temsil eden 2 tane arkadaşımız var, birisi general, birisi astsubay. Dolayısıyla, Silahlı Kuvvetlerde zaten Bakan ve diğer o komitenin atamış olduğu 4 yönetim kurulu üyesi var. O 2 üyeden 1 tanesi general, 1 tanesi de astsubay. Hatta, doktorasını yapmış, hukuk üzerine de eğitimini yapmış, kendisiyle gurur duyduğum bir kardeşim.

Yine, biz, dört yıllık okulu bitirmiş olması kaydıyla uzman erbaşların da, uzman jandarmaların da, astsubayların da, sivil memurların da -1'inci derecede astsubaylar da buna dâhil- dört yıllık okulu bitirmiş olması kaydıyla emekli olabilmelerine ilişkin yasal değişikliği yaptık.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Kimse olamıyor ama, hep 2'den oluyor.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Birinci dereceden olur. "İşte, terörle mücadeleyle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?" Biraz öncede açıkladım, dediği gibi. Eğer ki Silahlı Kuvvetlerimiz veya emniyet güçlerimiz bu terörle mücadele konusunda gerek teknik donanımları, gerek hukuki eksiklikleri neyse? Mesela, bunlardan bir tanesi de dediğim gibi bu askerî güvenlik bölgelerinin sadece operasyon döneminde ilan edilmesiydi. Gördünüz, bunu da getiriyoruz. Biz bir olursak, beraber olursak, Türkiye büyüyünce herkesin kazanacağını, Türkiye kaybedince herkesin kaybedeceğini fark edersek, inanırsak, bilirsek ve Türkiye'yi daha güçlü yaparsak bundan herkesin menfaati olur. Biz bu düşünceyle gidersek inşallah çok daha iyi olacak diye düşünüyorum.

Bir başka kardeşim, yine, bu 45 yaşında emekli olanlar? Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin emekli yaşlarını söylemek istiyorum Muhterem Başkan, sayın milletvekilleri; mesela subaylarımız 52 yaşında emekli oluyor, astsubaylarımız 55 yaşında emekli oluyor. Uzman jandarmalar 56 yaşında, uzman erbaşlar 45 yaşında ancak bunlardan emekliliğini hak etmemiş olanlar var ise yine Millî Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında sivil memur olarak istihdam edilebilme imkânı var. O da emekli olurlarsa, kazanırlarsa, kazandıklarında da tekrar yine emekliliğe sevk ediliyorlar, diyelim.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.