| Konu: | SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 138 |
| Tarih: | 12.07.2013 |
KAZIM KURT (Eskişehir) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanunun 14'üncü maddesiyle ilgili vermiş olduğumuz önerge nedeniyle söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle bu askerî liseler ve askerî meslek yüksekokullarındaki öğretmen açığıyla ilgili bir maddenin düzenlenmesi, gerçekten bu hâle gelmişse bu okullara çok ciddi bakmadığımızın göstergesidir. Bu okullarda, biraz önce Ali Bey anlatmaya çalıştı, eğitimin belli bir özelliği vardır, bu özellik korunmadığı sürece dışarıdan getireceğiniz herhangi bir öğretmenle bu eksiği giderme şansınız söz konusu olmaz. Dolayısıyla, bu teklifle teklif ettiğimiz önergenin kabul edilerek yasa metninden çıkarılmasını istiyoruz.
Bu kanunun tümüyle ilgili değerlendirmeyi yapmaya kalkarsak şöyle bir bakış açısını sunmak istiyorum: Elbette, Türkiye'de demokratik parlamenter sistem içerisinde hepimizin demokrasiyi korumak görevi var. Bu görevi gerçekleştirmek için de sadece İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesini değiştirmek yetmez. Yani, hangi darbeci "Bu yasal yetkiyle ben bu işi yaparım." diyor? Hiçbirisi çünkü onun için ancak demokrasiye inanmak lazım, demokrasiye inanıyorsanız da belli şartları gerçekleştirmeniz lazım. Nedir bu? Bir: Yüzde 10 seçim barajını kaldıracaksınız. Siyasi Partiler Yasası'nı değiştireceksiniz. Demokrasi ve insan haklarına saygı göstereceğiz. Milletin vekillerini millet seçecek. Düşünce ve ifade özgürlüğünü güvence altına alacağız. Toplantı ve gösteri ve örgütlenme özgürlüğünü geniş bir biçimde tüm insanlara sunacağız. Din ve vicdan özgürlüğünü koruyacağız, her inanca eşit mesafede olacağız. Basın özgürlüğünü sonuna kadar sağlayacağız, baskıyı kaldıracağız. Tutuklu öğrenci, milletvekili, yazar, aydın, çizer ne varsa bunların salıverilmesini gerçekleştireceğiz. Özel yetkili mahkemeleri kaldıracağız, özel yetkili mahkemelerde yapılan yargılamaları yeniden gözden geçireceğiz, halkın seçilen vekillerini Parlamentoda çalıştıracağız ve gizli tanık hukukuna dayalı yargılamalara son vereceğiz. Eğer bunları yapmazsanız 35'inci maddeyi istediğiniz kadar kaldırın siz demokrasiyi koruyor ve kolluyor olmazsınız. Türkiye'de bu işi gerçekleştirmeye gerçekten niyetliysek buyurun, hep birlikte bu özgürlüklerin önünü açalım yoksa bu göstermelik yapılacak yasal düzenlemelerle beyninizin içindekini, kalbinizin içindekini Parlamentoya yansıtmazsanız, yasaları doğru düzgün tartışmaya, insanlarımızı doğru düzgün düşünmeye sevk etmezseniz bu işlerde hep sıkıntı çekeriz.
Türkiye'de son bir ayda, son bir buçuk ayda olan olaylara baktığımız zaman Hükûmetin tavrını, güvenlik güçlerinin tavrını gördüğümüz zaman hiç de 12 Eylül darbe döneminden farklı bir uygulama içerisinde olmadığımız çok net bir biçimde ortadadır. Sorgusuz sualsiz insanları götürüp dövmek, içeri atmak, sivil giyimli, eli sopalı ve polisin içindeki milislerle öğrencileri döverek, hatta birçoğunu da döverek öldürme sonucunda ortaya çıkan tabloyu çözmek durumundayız.
Dün, Eskişehir'de ölen çocukla ilgili Eskişehir Valisinin söylediklerini Sayın Bakanıma iletmek isterim. Acaba, Vali Bey'e sordunuz mu, gerçekten o görüntüler, o eli sopalı, maskeli, oksijen ya da gaz maskesi takan sivillerin ne işi vardı orada? İnsanlar gösteri yaparken ara sokaklarda adam döven ve polisin ortasında gezen o kişilerle ilgili Eskişehir Valiliği hangi tedbiri aldı, hangi yargılamayı yapacak hangi delili buldu? Buldukları deliller İnternet sitelerinde geziyor ama maalesef o insanlar henüz sorgulanmadı ve bu ölen kardeşimizin şu anda soruşturmasının delillerinin yeterli olmadığı söyleniyor. Oysa, çok net bir biçimde görüntüler ortada; sivil, elbette sivil ama yanında polis, korumayla birlikte geziyor ve adam dövüyor. Bunu yakalamak öncelikle İçişleri Bakanlığının, emniyetin ve valiliğin birinci görevidir ama ondan sonra da darbeyi hep birlikte önleyebiliriz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)