GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:139
Tarih:13.07.2013

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Artık, bizden dinleye dinleye öğrendiğiniz ama çözmediğiniz sürece de dinlemeye devam edeceğiniz -çünkü, bu konuyu gündemde tutmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi kararlıdır- bir sosyal sorunu, daha doğrusu bir sosyal kesimin sorununu tekraren sizlerle paylaşmak üzere söz aldım.

Uzman er ve erbaşlardan söz ediyorum. Öncelikle bir hususu sözlerimin başında hatırlatmak istiyorum: Uzman er ve erbaşlar, uzman jandarmayla karıştırılıyor. Bizim bahsedeceğimiz kesim uzman er ve erbaşlar. 3269 sayılı, 1986 tarihli bir yasayla teşkilatlandırılmış yirmi yedi yıllık bir yasa, eskimiş, güncelliğini yitirmiş. Dolayısıyla, bir an önce yeniden tanzim edilmesi gerekiyor, tepeden tırnağa.

Kıymetli arkadaşlar, bu karıştırma sade vatandaş arasında da oluyor, en tepelerde de oluyor. Bakın, Siverek'te bir açılıştayken Sayın Başbakan ile uzman erbaş eşleri arasında şöyle bir diyalog yaşanıyor: "Sayın Başbakanım, uzman erbaşların özlük haklarıyla ilgili söz verdiniz ama hiçbiri yapılmadı." "Biz özlük haklarınızı hallettik, yaptık." diyor Sayın Başbakan. "Hayır Sayın Başbakanım, bize verilmedi. Bizler uzman erbaşlarız, 3269 sayılı Kanun'a göre görev yapıyoruz. Ek gösterge istedik, tüm kamudaki çalışanların aldığı ek göstergenin sizler bize verildiğini sandınız ama 3466 sayılı Kanun'daki uzman jandarmaların ek göstergesini yükselttiniz, bizimki hiç yok, bizim ek göstergemiz sıfır." Başbakan Maliye Bakanına dönüyor, diyor ki: "Bunlar ne diyor, biz vermedik mi?" Maliye Bakanı da "Bizim çıkardığımız kanun uzman erbaşları kapsamıyor." diyor. Sayın Başbakan da bir taahhütte bulunuyor, diyor ki: "Ankara'ya dönünce derhâl halledelim."

Kıymetli arkadaşlar, üzerinden aylar geçti, yıllar geçti ama maalesef halledilen bir şey yok. Bu kadar sorunları var, bu kadar kısa sürede bu sorunları anlatmamız mümkün değil ama özellikle burada Millî Savunma Komisyonu ve Hükûmet temsilcisi de olduğuna göre bunları tekrar hatırlatmak istiyorum, inşallah, birkaç tanesinin çözümüne hiç olmazsa katkı sağlamış oluruz.

Kıymetli arkadaşlar, uzman erbaşlar, diğer Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları gibi, bir kere, önce üniformalarıyla emekli olmak istiyorlar, 56 yaşına kadar çalışmak istiyorlar, kimseden ulufe bekledikleri yok. Gerçekten çok stresli bir ortamda görev yapıyorlar, bu görevlerinin karşılığında da bir ücret alıyorlar, bu ücretle hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Siz bunları erken emekli yaparak 1.000 ile 1.100 lira arasında bir emekli maaşıyla, âdeta açlığa mahkûm ediyorsunuz.

O yüzden, 56 yaşına kadar üniformalarıyla tıpkı subay, astsubaylar gibi çalışmak istiyorlar kıymetli arkadaşlar.

Ek göstergeleri hakikaten yok, sıfır. Dolayısıyla, emekli maaşları, biraz önce söylediğim gibi çok düşük. Rapor alma imkânları yok; eğer üç ayı geçerse sağlık konusunda almış olduğu raporlar, derhâl görevle ilişiği kesiliyor.

Arkadaşlar, bu kadar stresli bir ortamda, bu kadar zor çalışma şartlarında hasta olmamak mümkün mü? Doktor "Rapor vereyim." diyor, kendi sözleşmelerini düşünerek "Hayır, rapor istemiyoruz." diyorlar.

Yine, birtakım keyfî uygulamalarla karşı karşıya kaldıkları bu sicil değerlendirmelerinde, efendim, konuyu yargıya götürebilecek bir imkânları da yok ve bu sicil değerlendirmeleri kendi mesleklerinin bitmesine, sonlanmasına sebep oluyor.

Lojman sıkıntısı var. Yani çok namüsait yerlerde görev yapıyorlar. Yüzde 5'lik bir kontenjan tanınmış, bu yüzde 5'lik kontenjanı da sivil memurlarla birlikte kullanıyorlar yüzde 2-2,5 seviyesinde.

Arkadaşlar, bu uygulamalarda hukuk yok, bu uygulamalarda insaf yok. Bu arkadaşlarımız ateşin karşısında göğüslerini siper ederek Türk vatanını, Türk milletini savunmaya çalışıyorlar. Burada, elbette, başta Genelkurmay Başkanı, Millî Savunma Bakanı olmak üzere, onların sıkıntılarını yüreğinde hisseden yetkililere büyük görev düşüyor ve bu konuyu eğer Türk Silahlı Kuvvetleri çözmezse? Bazen PKK ve artıkları bu konuyu istismar ederek Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisine nifak sokmaya çalışıyorlar. Bu bakımdan bunu Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Millî Savunma Bakanlığının kendi içerisinde çözmesi lazım.

Biz bir kanun teklifi vermiştik. Özellikle bu, stadyumlardaki güvenlik görevlilerinin polis teşkilatı içerisine alınmasında, uzman erbaşlar?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - ?öncelikli olarak dikkate alınsın diye. Bu kanun teklifimiz bekliyor, inşallah o konu gündeme geldiğinde de kanun teklifimizi değerlendireceğinizi düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)