| Konu: | TOKAT'TA VE BİRÇOK İLDE GÖRÜLEN KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİNİN NEDENLERİNE VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.04.2013 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tokat ilinde ve birçok ilde görülen Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığının nedenleri ve alınması gereken tedbirlerle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, Doğu Türkistan'ın Kaşgar vilayetinde Çinli polisler tarafından haksız şekilde Türklere yapılan saldırıları protesto ediyorum. Yaklaşık olarak şu ana kadar 21 insanımızın öldüğü ve yüzlerce yaralının olduğu ifade ediliyor. Bunu şiddetle protesto ediyorum ve sivil toplum kuruluşlarının, dünyadaki bütün STK'ların ve özellikle Hükûmetin de bu yönde bir şeyler yapması noktasında harekete geçmesini bekliyoruz.
Sayın milletvekilleri, Kırım Kongo kanamalı ateş hastalığı, 2002 yılından itibaren, kırsal kesim illerimizde yaşayan insanlarda ortaya çıkmış bir hastalıktır. Bu hastalık, kenelerden bulaşan öldürücü bir hastalıktır. Bu hastalık ilk önce Tokat ilinde görülmüş, daha sonra da ülkemizin birçok yöresine yayılmıştır. Özellikle kuş gribi dolayısıyla tavuklar başta olmak üzere kanatlıların, daha sonraki dönemlerde de çeşitli ziraat ilaçlarının kullanılması neticesinde kuşların ölümüyle beraber bu hastalığın yoğun şekilde yayılmış olduğunu görüyoruz. Hastalık insanlara kenelerin ısırması veya kenelerle temas sonucu bulaşır. Ancak, hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabilmektedir. Hastalıkta ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, hâlsizlik gibi birtakım şikâyetler oluşur. Bu hastalıktan dolayı binlerce insan hastanelere gelmiş, maalesef onlarcası da kaybedilmiştir.
İnsanın en önemli varlığı sağlığıdır. Sağlığımızın güvencesi de Anayasa'mızda yazılıdır ve devlet, her ferdinin sağlığını korumakla da mükelleftir. Ancak, bu hastalıktan korunmak, kurtulmak mümkünken maalesef, acı bir şekilde ölümler devam etmektedir, geçtiğimiz yıllarda da birçok insan ölmüştür, bu yıl da ölümler maalesef tekrar başlamıştır. 28 Nisan tarihinde Tokat ili Pazar ilçesi Dereköy kasabasında Gazi Kalıner isimli vatandaşımız koltuk altına kene yapışması ve ısırması neticesinde bu hastalığa yakalanmıştır. 30 ünite kan verilmesine rağmen, maalesef kurtarılamamış, hayatını kaybetmiştir. Ancak korkarım ki bu son olmayacaktır, ondan dolayı da konu çok önemlidir.
Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere bütün kurumlar bu konuyu ciddiye almalı, gereği de mutlaka yapılmalıdır. Her türlü hastalıktan, önce koruyucu hekimlik vasıtasıyla kurtulmak gerekir, sonra tedavi asıldır, amaç da hastalığa yakalanmamaktır. Bakanlık olarak derhâl bu konu ciddiye alınmalı, basın yayın kuruluşları vasıtasıyla da halk mutlaka uyarılmalıdır. Kenenin hangi yollarla insana geldiği anlatılmalıdır, sonra da kene insana gelip yapışınca nasıl çıkarılacağı anlatılmalı ve virüsün insan vücuduna bulaşması mutlaka engellenmelidir.
Bütün bunların yapılması, halkın aydınlatılması Sağlık Bakanlığının asli görevi olmalıdır. Ancak, bu hastalık neden yayılmakta, bulaşmakta ve korunmada da zafiyet gösterilmektedir? Yaklaşık olarak on yılı geçkin bir zamandır bu hastalıkla ülkemiz karşı karşıya olmasına rağmen, bir türlü aşı bulunamamıştır. Bunun da mutlaka bir şekilde yetkililerce açıklanması gerekmektedir.
Müteaddit defalar Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden konuyu dile getirip Tokat merkezli bir bölge araştırma sahasının tespit edilmesi, kurulması, büyük bir uluslararası konferans tertip edilmesi teklifimizi zaman zaman dile getirdik. Hâlbuki bu kabul edilse, laboratuvarların araştırmaları neticesinde aşılar bulunmuş olabilseydi belki de birçok insanımızı kaybetmemiş olacaktık. Yani, şu anda sağlık personelinden tutun da normal, çalışan, yaşlı insandan genç insanına kadar, çocuğuna kadar bu hastalık dolayısıyla kayıplar yaşanmaktadır ancak enteresandır, ölümler beklenmekte, sanki bu ölümler teşvik edilmeye çalışılmaktadır. Ondan dolayı da mutlaka bu hastalıkla ilgili ciddi manada araştırmalar yapılmalıdır ve aşı mutlaka bulunmalıdır. Aşı bulunabileceği noktasında zaman zaman dünya literatüründe çeşitli konular gündeme getirilmiş olmasına rağmen, Türkiye'mizde maalesef bu yönlü olarak çalışmaların eksik yapıldığını biz görüyoruz. Buradan Sağlık Bakanlığı yetkililerine, tüm insanlığa sesleniyoruz: Gelin, bu hastalıkla ilgili çalışmaları ciddiye alın. Şu ana kadar on bir yıllık bir süre geçmiş olmasına rağmen, çok fazla ciddiye alınmış olduğunu söyleyemiyoruz. Ondan dolayı da en azından insanlarımızın ölmemesi noktasında, bu hastalığın bulaşmaması noktasında çalışmaları, işte yapılacak olan o aşı çalışmalarını başlatabiliriz.
Tarım çalışanlarından kasaplar, çobanlar kadar hatta askerlerimize kadar bu hastalığın bulaşması ilgili sorunlar vardır. Yani, tarlada çalışan insan da bu hastalığa yakalanabilir, askerliğini yapan çocuklarımız da yakalanabilir. Dolayısıyla, aciliyetine binaen bu konuyu gündeme getirmeye çalıştım.
Sayın Başkanım, size de söz verdiğiniz için teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)