| Konu: | İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MAHMUT TANAL'IN (2/216) ESAS NUMARALI TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.04.2013 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İç Tüzük'ün 37'nci maddesi uyarınca Genel Kurula getirmiş olduğumuz kanun teklifimizin özü şudur: Kadın evlenmekle soyadını muhafaza eder ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla soyadının arkasında kocasının soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.
Bu kanun teklifini neden sunduk? Ünal Tekeli-Türkiye davası var. Ünal Tekeli-Türkiye davasında, kadın evlenmekle kendi kızlık soyadını kullanmak ister ancak Medeni Kanun'un 187'nci maddesi uyarınca kadın evlenmekle ya kocasının soyadıyla birlikte kendi kızlık soyadını kullanabilir veyahut da tek başına, kadın olarak kendi kızlık soyadını kullanamaz, şeklinde bir hüküm var.
Bu, tabii ki asliye hukuk mahkemesinde bu kararın iptali için dava açılır ancak yerel mahkemeler reddeder, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ünal Tekeli davası nedeniyle Türkiye'yi tazminata mahkûm eder.
Tabii, süreç böyle işlerken aynı zamanda biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak CEDAW Sözleşmesi'ni imzaladık. CEDAW Sözleşmesi, 1'inci maddesinin (g) bendi uyarınca "Kadın-erkek eşittir, evlenmekle tüm eşitlik ve tüm hak ve hukukunu muhafaza eder." der ancak bu açıdan baktığımız zaman kadın gerçekten mağdur duruma düşmekte. Nasıl mağdur duruma düşmekte? Örneğin, bir kadın arkadaşımız Türkiye'de üniversiteyi bitirir, Türkiye'de ehliyetini alır, Türkiye'de hekim olur, doktor olur, mühendis olur. Buradaki tüm diplomaları, tüm belgeleri eğer kızlık soyadıyla düzenlenmiş ise, bu kayıtlarda koca soyadını taşımadığından dolayı, yurt dışında master yaptığı zaman gerçekten yurt dışında kadınlarımız büyük bir sıkıntı, büyük bir problemle karşı karşıya kalmakta. Bu, aynı zamanda kendisiyle birlikte bir eşitsizlik de getirmekte.
Kadın arkadaşlarımızın bu mağduriyetinin giderilmesi açısından bu kanun teklifini verdik ancak bu kanun teklifini verirken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızı da aradık, bu konuda kadının gerçekten mağdur olduğunu söyledik, Bakanlığın bu konuda destek vermesini talep ettik. Sayın Bakanlık o günden bugüne kadar bize geri dönüş yapmadı ancak ısrarlarımız üzerine -hem cuma günü hem pazartesi günü ve bugün dahi yine kendilerini aradık- ancak bu konuyla ilgili bir çalışma yaptıklarını söylediler ve herhangi bir katkı sunmadılar. Netice itibarıyla, hem Anayasa'mız uyarınca hem gerçekten bu toplumun yarısını oluşturan -1/2 kadın, 1/2 erkek nüfusunun- kadının bu anlamdaki mağduriyeti had safhada. Aynı zamanda bu mağduriyet, sadece yurt dışındaki ülkelerle karşılaştırma yaptığımız zaman, Avrupa Konseyine, Avrupa Birliğine üye olan tüm ülkelerde istisnai uygulama gösteren tek ülke Türkiye'dir. Yani, bu anlamda eğer gerçekten yönünü Avrupa Birliğine, Batı'ya çevirmiş bir ülkeysek Avrupa Birliği ülkelerinde, Avrupa Konseyi ülkelerinde böyle bir uygulama olmadığı hâlde Türkiye'de bunun uygulanmaya devam edilmesinde kadının ayrı mağduriyeti söz konusu. Bu, kendisiyle birlikte şu mağduriyeti de getiriyor: Boşanan eşlerle ilgili -eş, boşanma kararı kesinleşmeden netice itibarıyla soyadını değiştiremiyor- bu anlamda büyük sıkıntılar var.
Gelelim bugün Sayın Başbakan, Genel Başkan Yardımcımıza "Sicili bozuk milletvekili." dedi.
Değerli milletvekilleri, değerli kamuoyu; 30 Nisan 2013 tarihi itibarıyla Sayın Başbakanın sözü ettiği milletvekilimizin ne sicili vardır, ne arşiv kaydı vardır. Aynı şekilde Sayın Başbakana soruyorum. Siz de lütfen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına veya İstanbul Cumhuriyet?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - ?Başsavcılığına vekiller aracılığıyla müracaatı yapın, sizin de acaba adli sicil kaydınız, arşiv kaydınız var mıdır, yok mudur? Bunu kamuoyuyla paylaşalım. Kim beyazdır, kim karadır ortaya çıkar.
Hepinize saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)