| Konu: | POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI (1/751) (S. SAYISI: 452 |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 02.05.2013 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; 452 sıra sayılı Tasarı'nın 2'nci maddesine ilişkin olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Tasarının 2'nci maddesi, mevcut hâliyle, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünü Posta ve Telgraf Anonim Şirketi hâline getirmektedir yani PTT Anonim Şirketi hâline getirilmek suretiyle özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket durumuna getirilmekte ve özelleştirme öncesi son adım atılmaktadır.
PTT'nin, yaklaşık iki asırlık bir geçmişi olan köklü bir yapısı, toplum nezdinde de saygın bir yeri vardır. Çok sıkıntıları, personel eksikliği ve imkânsızlıklarına rağmen, PTT, yaklaşık 200 milyon TL civarında da kâr elde etmektedir. Bu kârın ortaya çıkmasında, PTT'nin başındaki bazı bürokratların gayretli çalışmaları olduğu kadar, şüphesiz ki kurumsal yapının köklü ve yerleşmiş olması da önemli bir faktördür.
AKP hükûmetleri, özelleştirmenin temel amaçlarından hep uzak kalmışlardır. Özelleştirmede temel prensip, ekonomik rasyonelliğini yitirmiş ve artık devlet üzerinde yük teşkil eden, stratejik olarak da çok büyük önemi olmayan KİT'lerde yapılmasıdır. Oysa, AKP'nin özelleştirme anlayışıyla, kâr eden, stratejik öneme sahip ve daha da acısı, yandaşlar tarafından talep edilen kurumlar satılmıştır. TEKEL, PETKİM, TÜPRAŞ, Türk TELEKOM, bankalar ve sigorta kuruluşları gibi kârlılığı çok yüksek ve bütçenin yükünü taşıyan kuruluşlar elden çıkarılmıştır.
Milletin alın teri, uzun yılların birikimi bu tesisler, çok kısa sürede, "çarçur" denilebilecek seviyede rakamlara, ya yandaşlara ya da yabancılara âdeta hibe edilmişlerdir yani aslında, bunun adına "özelleştirme" değil, "yandaşları güzelleştirme" dense daha uygun olacaktır.
Bugüne kadar, on bir yılda, AKP hükûmetleri tarafından yaklaşık 38 milyar dolarlık özelleştirme yapılmıştır. Bu rakama, yabancılara 22 milyar dolara satılan gayrimenkulleri de ekleyecek olursak 60 milyar dolarlık özelleştirme söz konusudur. Bu rakamlara rağmen istihdamın artması söz konusu olmamış, sadece asgari ücretle geçinmek zorunda kalan, taşeron eline düşmüş özelleştirme mağdurları ortaya çıkmıştır çünkü özelleştirmelerden elde edilen gelirler, Hükûmet tarafından, istihdamı artırmak yerine bütçe açığının kapatılmasında kullanılmıştır.
Saygıdeğer milletvekilleri, önergemizle, Posta ve Telgraf Teşkilatının özelleştirilmesinin ve yabancı uluslararası şirketlere satılmasının engellenmesi hedeflenmektedir. Çünkü bu teşkilat, millî güvenlik açısından hassasiyeti olan bir teşkilattır.
Nitekim, Anayasa'nın 22'nci, 31'inci ve 47'nci maddeleri beraber değerlendirildiğinde, posta hizmetlerinin bir kamu görevi olduğu anlaşılmaktadır. Anayasa'nın 65'inci maddesiyle birleştirildiğinde, kamu hizmetlerinden olan posta hizmetinin özel hukuk hükümlerine tabi bir kuruluş şekliyle yeni bir şirket adı altında düzenlenmesinin anayasal sisteme uygun olmadığı açıktır.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; küresel güçler, potansiyeli olan devlet ve topluluklar için bir strateji izlemektedir. Bu strateji, milletleri ahlaki, kültürel ve ekonomik anlamda zayıflatmak, ekonomik bağımlılığa aldıkları ülkelerin kendilerine itaat etmelerini sağlamak şeklindedir. Dünya Bankası, IMF, Dünya Ticaret Örgütü ve uluslararası organizasyonlar, küresel güçlerin bu amaçla kullandığı enstrümanlardır.
Yukarıda saydığımız ve özelleştirilen birkaç kuruluşun hem devlet bütçesine katkısı hem de hangi kritik alanlarda hizmet verdikleri tartışmasızdır. AKP tarafından özelleştirilen bu kuruluşların ortaklık yapılarının nasıl değiştiği, borsalarda işlem gören hisselerinin kimlere ait olduğu hepimizce malumdur. Artık bu kuruluşlar için "millî" demek söz konusu değildir. Bu çerçevede PTT'nin de aynı akıbete uğraması ihtimali endişe vericidir.
AKP, bugüne kadar, özelleştirmelerinde halka vadettiği ilkelere uymamıştır. AKP, özelleştirmelerde şeffaflık, Sayıştay denetimi, öncelikle çalışanlara satış ilkelerinden bahsetmiştir ancak şeffaflıktan ve satışta çalışanlara öncelikten vazgeçtik, özelleştirmelerin yargısal denetimini ayaklar altına almıştır.
Daha evvel birçok kez söylendiği gibi, AKP, yargı kararıyla hukuka uygun olmadığı, kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilen özelleştirme işlemlerini Bakanlar Kurulu kararıyla ihya etme düzenlemesi getirmiştir. Bu düzenleme, hukuk devletinin ayaklar altına alınmasından başka bir şey değildir.
Umarım önergemiz kabul edilir ve PTT, bir anonim şirket değil, kamu iktisadi kuruluşu olarak kalır ve ahbap ve yandaşlara peşkeş çekilmez.
Bu duygu ve düşüncelerle Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)