GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU VE 23 MİLLETVEKİLİNİN YÜKSEKÖĞRENİM ÖĞRENCİLERİNİN BARINMA SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 2/5/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 9 EKİM 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2013

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başkan "grup önerisinin aleyhinde" dedi, ben üzerinde konuşacağım. Kusura bakmasınlar, inşallah bu İç Tüzük'ü değiştireceğiz. İnsanları, "lehinde" ve "aleyhinde" diye ikiye bölme bölücülüğünden kurtaracağız bu Meclisi. Çünkü birisi üzerinde konuşmak ister bizim gibi. Mecbur duruma sokuluyoruz.

Şimdi, burada, benim Meclise geldiğim 2007 yılından bu yana bana en çok hangi müracaatlar yapılmış? Seçmenimiz... Türkiye'nin 81 vilayetinden bana en çok gelen talepleri alt alta koydum.

Bir: İş talepleri, bana vatandaştan en çok gelen müracaat iş talebi.

İkinci sırada yurt talebi arkadaşlar ve kredi talebi, burs talebi.

İlginç bir seyir. Eğer biz bu rakamları iyi ve sağlıklı değerlendirirsek şu fotoğrafa iyi bakmamız gerekir: Bu sene 877.784 öğrenci üniversiteyi kazanmış. Bunlarla beraber 3 milyon üniversite öğrencimiz oldu. Peki, 347 tane Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunda ise 310 bin öğrenci kalıyor. 3 milyon öğrencimiz var, 310 bini yurtlarda kalıyor yani yüzde 10'u. Bu rakam, insanları ev kiralamaya, sağlıksız olan koşullarda konaklamaya, birçok yerde farklı cemaatlerin yurtlarında ve evlerinde barınmaya, farklı gruplarla iletişim, ilişki kurmaya zorluyor ister istemez.

3 kardeş üniversite de okuyor, bana geldiler ve bu 3 kardeş üniversitede yurt için bana geldiler. Bir babanın asgari ücretle aldığı para 700 ila 1.000 lira arasındaysa, Başbakan da "3 çocuk yapın." diyorsa bu 3 çocuğu 3 yurda yerleştirmek zorundadır arkadaşlar. Bu çok açık.

MUHARREM İNCE (Yalova) - 5'e çıktı.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Şimdi, böylesi bir olayda... 81 ilde devlet üniversitesi açtığımızı söylüyoruz, övünüyoruz bununla. Altyapısı olmayan üniversiteleri açıyoruz. Bakın, birçok ilde altı yedi senedir açılan üniversitelerin kampüslerinin bitmediğini size söyleyeyim. TOKİ Şırnak'ta 500 kişilik bir öğrenci yurdu inşaatı alıyor. Sadece Şırnak merkezde 5 binin üstünde öğrenci varsa bu, talebi karşılamaz. Cizre'de de kampüs olacak, İdil'de olacak, oradaki kampüslerde de 5 ila 7 bin arası öğrenci olacak ve dışarıdan gelen öğrencinin sağlıklı yerleşimi... Aynı şey Dersim'de, aynı şey Diyarbakır'da, birçok yerde.

Bu, sadece "Yeterli mi, değil mi?" tartışması. Oysaki üniversite gençliğimiz geleceğimizdir arkadaşlar, yarınımızdır, göz bebeğimizdir ve özellikle sosyal, siyasal, entelektüel alanda, bilim alanında kafası açık 21'inci yüzyıl gençliğinin bu imkânsızlıklarla boğuşması şunu getiriyor: Bu yurtlarda nasıl yaşıyorlar, barınmaları nasıldır, kendilerine verilen yemek, iaşe bedelleri nasıldır, cezaevleriyle karşılaştırdık. Cezaevlerinde çıkan iaşe bedeli -Sayın Haberal cezaevinden yeni çıktı- 3 liraydı, kaç oldu en son bilmiyorum, 4 mü oldu? Yurtlarda da 4 lira veriyorlar arkadaşlar yemek bedeli olarak. Şimdi, kampüsle cezaevi arasındaki yemek tarifesi arasında bir fark yok arkadaşlar. Zaman zaman Sayın Bakan Kılıç isyan ediyor, yüzde 100 zam yapılmış yemeklere. Yapılsa ne olur? 1 lira, 2 lira olur arkadaşlar. Var mı bunun ötesinde matematikle, rakamlarla oynayabilecek? Yok. Şimdi, ben, kişileri, böylesine sosyal alanlarda ortak İnternet, Wi-Fi erişiminden, bilgisayardan, sosyal etkinliklerden, bilimsel akademik toplantıların olacağı salonlardan, kültürel ve sanatsal etkinliklerden, spor aktivitelerinden... Bunların olduğu yurtları düşünebiliyor musunuz arkadaşlar? Ülkemizin geleceği gençlerin olduğu bu ortamlar var mı? Maalesef yok arkadaşlar.

Zaten araştırma önergesinde dikkat çekici bir nokta var. Önüne gelen bir vakıf üniversitesi kuruyor. Ben şahsen Sayın Ahmet Türk'e bir vakıf üniversitesi kurmasını öneriyorum. Herkes kurdu. Vakıf üniversitesi kurmak çok kolay; bir altyapısı, kampüsü, devletin de o kampüs alanlarını vermesi gerekiyor ama kurulan 62 tane vakıf üniversitesinde öğrencilerin barınacağı yerler yok. Dikkat edin, öğrenci yurtları yok. Nereye gidiyorlar? Kredi ve Yurtlar Kurumuna gidiyorlar.

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Ya da 10 kilometre ileriye gidiyorlar.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Şimdi, üniversite kurulduğu zaman o üniversitenin bu altyapısını tamamen hazırlayan bir vakıf, hakikaten de emsal bir üniversite vakfı olabilir, emsal bilimsel toplantılar yapılabilir. İnşallah, biz, yerel yönetimleri güçlendirerek bizim programımızda yer alan bu üniversiteleri hem yerel yönetimler hem de bizim bu konuda yardımcı olacak birçok insanımızı sayesinde bu üniversiteleri örnek üniversiteler olarak kuracağız. Artık şunu anlıyoruz ki devletten ve iktidardan beklediğiniz zaman o iktidar, o üniversitelerde okuyan öğrencilerin kaldığı yurtlarda bile kendi yaşam biçimini, kendi siyasi düşüncesini dayatır duruma geliyorsa ve farklı nedenlerle etnik veya inançsal veya bölgesel birçok olay yaşanıyorsa ve bu bölgesel yaşanan olayların çoğu da bize güvenlik olarak yansıyorsa, Diyarbakır'da yapılan bir kız öğrenci yurduna şehrin dışında kapkaranlık yollardan giderken orada insanlar tacize uğruyorsa ve bunun tepkisini ortaya koyuyorsa, aynı tepki benzer şekilde batıda, İzmir'de konuluyorsa çok ciddi sorunlar var arkadaşlar. O zaman bu sorunları araştırmak Meclisin görevidir. Ciddi bir konudur, eğitim konusudur, bu ülkenin istikbali konusudur, geleceği konusudur.

Burada filan parti, filan etkinlikler, aktiviteler yapıyor, iktidar partisi kendisi bu değiştirilen yurtlarla ilgili kadrolaşmasını yapıyor, kendi insanlarını yerleştiriyor, bu partizanlık anlayışının çok çok ötesinde derin sorunları olan bir konuyu konuşuyoruz. Bu konu nasıl aşılır? Ancak halkın da desteğiyle ve Meclisin bu konuda yapacağı sağlıklı bir araştırmayla aşılır. Burada elbette devletin yapması gerekenler vardır, vakıfların yapması gerekenler vardır ama en önemlisi, demokratik özerkliğin olacağı yerel yönetimlerin ve parlamentoların kendi eğitim sistemine karar vereceği ortamlarda bizim inatla savunduğumuz Yerel Yönetimler Şartı'nın hayata geçmesiyle bu, gerçek çözümüne kavuşacaktır. Bunun dışında bir çözüm yoktur. Biz de destekliyoruz.

Saygılarımla. (BDP sıralarından alkışlar)