| Konu: | EDİRNE MİLLETVEKİLİ KEMAL DEĞİRMENDERELİ'NİN, ODTÜ'DE YAŞANAN OLAYLARA İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI DOLAYISIYLA |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 24.10.2013 |
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ODTÜ yerleşkesi içerisinden geçecek yolla ilgili Türkiye kamuoyunda uzunca bir zamandır tartışma yaşanıyor. İşte, "Ağaç katliamı yapılıyor, şöyle yanlış yapılıyor, böyle hukuk çiğneniyor." şeklinde değerlendirmeler yapılıyor. Buradan, hem Belediye Başkanımız hem Hükûmetimiz eleştirilmektedir. Aynı şekilde, geçmişte İstanbul'da Gezi olayları çerçevesinde Taksim'deki bazı ağaçların taşınması bahane edilerek ortaya çıkan hadiselerde de benzer konular gündeme getirildi, tartışmalar yapıldı. Esasında birtakım siyasi hesaplaşmalar, Türkiye'nin iktidarına dönük birtakım hadiseler, ağaçların arkasına bazıları saklanarak, ağaçların gölgesinde ve duldasında, arkasında böylesi bir senaryoyu ortaya koydu ve biz, bu senaryonun sahiplerini çok ama çok yakından tanıyoruz. Türkiye'miz son on bir yıl içerisinde Hükûmetimizin ortaya koyduğu icraatlar çerçevesinde her alanda büyük değişimler yaşadığı gibi, ağaçlandırma konusunda, çevre konusunda da çok büyük değişim ve dönüşümleri yaşamıştır.
Biliyorsunuz, doğal gaz Türkiye'nin sadece dokuz ilinde var iken hükûmetlerimiz döneminde Türkiye'nin neredeyse illerinin tamamına yakınına ulaştırıldığı gibi pek çok ilçemiz de doğal gazla buluşturuldu ve bu usulle, çevrenin daha temiz olması, hava kirliliğinin Türkiye'nin gündeminden çıkarılması konusunda önemli adımlar atıldı.
Yine, hükûmetlerimiz döneminde ihtiyaç sahibi ailelere kömür dağıtılması kararının alınması ve bu çerçevede mağdur ailelere, hatta köylere varıncaya kadar kömür dağıtılması, kışlık odun ihtiyacı münasebetiyle ormanlarımıza dönük alanlarda vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için kestikleri orman uygulamasına son veren, esasında bu kömür dağıtımıyla ormanlarımızı koruyan ve onların gelişmesine büyük katkı sağlayan tarihî bir başka adımı attık. Her ne kadar bu eleştirilse de bu kömür dağıtımının ormanlarımızı koruma bakımından, çevreyi koruma bakımından da fevkalade önemli başka bir yönüne ben burada huzurlarınızda dikkat çekmek isterim.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sarıyer ormanları ne oldu Sayın Bakan, Sarıyer ormanları? 1,5 milyon ağaç kesildi.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Tabii, bir başka konuyu da şöyle ifade etmek isterim: Türkiye'nin pek çok yerinde ağaçlandırma faaliyetleri de yapılmaktadır. Orman ve Su İşleri Bakanımız da açıklama yaptı, Sayın Başbakanımız da ifade etti ve bu çerçevede Türkiye'de bu dönemde 2 milyar civarında fidanın dikildiğini huzurlarınızda açıkça ifade etmek isterim. Türkiye'nin orman haritasında, çevre ve yeşil anlayışında nasıl büyük bir değişim ve dönüşümün yaşandığı rakamlarla ve bunun da ötesinde, ortaya çıkan ormanlarla sabittir.
Ancak, bütün bunlara rağmen, bir yandan belediyeler şehircilik anlamında yeşil alanları çoğaltmak için çalışmalar yaparken, öte yandan merkezî Hükûmetimiz bu konuda adımlar atarken, elbette bazı yatırımları yapma zarureti de var. Siz bir yere havaalanı yapacaksanız, bir yere yol götürecekseniz, bir yere okul yapacaksanız, bir yerde başkaca bir kamu yatırımını yine insanlarınızın ihtiyaçlarını ve taleplerini dikkate alarak hayata geçirecekseniz o zaman onunla ilgili adımları atarsanız. Elbette adım atarken kamunun menfaatini gözeteceğiz ama ali menfaatini hep beraber gözeteceğiz. Yolun gittiği güzergâhlarda ağaçlar olabilir mi? Olabilir. Nitekim pek çok ormanın içinden geçen hem bölünmüş yollar hem otobanlar var. Siz o yolu oradan geçirecekseniz bu yolun geçeceği alanları genişletecek adımları atmanız lazımdır, aksi takdirde o yolu geçiremezsiniz. Tünel yapmak icap ediyorsa o tüneller de yapılabilir ki bizim hükûmetlerimiz döneminde...
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - İtiraz süresi beklenmiyor Sayın Bakanım.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Cumhuriyet tarihinin en büyük tünelleri bizim hükûmetlerimiz döneminde yapıldı ve bu tünelleri şu anda gerek Karadeniz sahil yolunda gerek İstanbul yolunda gerekse ülkemizin pek çok yolunda insanlarımız kullanmaktadır. Bir yere okul yapmak istediğinizde eğer oradan başka bu okulu yapacağınız bir alan yoksa elbette ki okulu yapacak ve bu konuda daha üstün menfaati tercih eden kararı alıp uygulayacaksınız. Bu ihtiyaçtır, bunun gereğini de biz yapacağız. Bazen yol yapılırken yolun geçtiği mekânın mezar olduğu da ortaya çıkıyor ve oradaki ölülerin kemiklerini başka alanlara taşımak suretiyle bunun yapıldığını biliyoruz. Pek çok belediyenin farklı partilerde de olsa benzer adımlar attığını da biz biliyoruz, görüyoruz. Bunun örneklerini buraya getirsek hem CHP'li hem MHP'li hem AK PARTİ'li hem de BDP'li pek çok belediyenin yeşil alanların, daha doğrusu ağaçların olduğu kısımlarda pek çok belediyecilik hizmeti bakımından tasarruf yaptığını da hepimiz biliyoruz. Bunları masaya getirip "Şurada şu kadar, burada bu kadar yapıldı." yarışına girmeye de gerek yoktur. Ancak ihtiyaç varsa bu yapılır ama bu adımlar atılırken yapılan hizmetleri yeşil üzerinden, insanların çevreye olan hassasiyeti üzerinden istismar edip oradan başka siyasetler üretmek, oradan iktidarı, oradan Hükûmeti dövmek için vesileler ortaya koymak istiyorsak o zaman büyük bir yanlışı yapmış oluruz.
Burada ODTÜ'yle ilgili tartışmalar devam ediyor. Şimdi, elimde bir gazetenin Ankara eki var. "Katliamı asıl ODTÜ yapmış." diyor. Ne yapmışlar diye ben bakıyorum. Şimdi, Rektör Bey açıklama üstüne açıklama yapıyor. Acaba hukuktan mı korkuyor Rektör, yoksa başkalarından mı korkarak açıklama yapıyor, onu da merak ediyorum işin doğrusu.
Şimdi, kongre merkezi yapılmış, bakın, yeşil alanın tam da içinde. Otopark yapılmış, yeşil alan. Alışveriş merkezi, AVM için ayağa kaldırıyorlar ya, AVM, alışveriş merkezi yapılmış. Tenis kortları yapılmış. Şimdi, şurada, gözüküyor mu bilmiyorum ama ağaç kesilerek yapılan lojmanlar var.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Gece yarısı mı yapmışlar efendim, gece yarısı mı yapmışlar? Baskınla mı yapmışlar?
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Yalan!
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - AKP'nin yayın organı yazıyor.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, şurada, sayısını tam bilemiyorum ama onlarca ağaç kesilerek ODTÜ'de hocalara veya başkalarına lojman yapılmış.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Sayın Bozdağ, bozacının şahidi misali oluyor o haber.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Yeni yol nereden geçiyor derseniz, yolun geçtiği yer belli. Şehirle tam ODTÜ arasında çok fazla da bir mesafe yok ama esas yeşili katleden, yeşilin içerisine, oradaki hocalara veya başkalarına lojman yapan, oraya alışveriş merkezleri yapan, kongre merkezi yapan, otopark yapan, tenis kortları yapan ve bugüne kadar bu adımları atan ODTÜ yönetimleridir.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Bayram gecesi baskınla mı yapmışlar Sayın Bakan?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ben şimdi merak ediyorum, bu alışveriş merkezi yapılırken bunları protesto edenler neredeydi, yoklar mıydı?
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Onlar yeşil alan değildi Sayın Bakan, yeşil alan değildi oralar.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - O zaman o bilinç yok muydu? Bu tenis kortlarını, bu lojmanları kim yaptı ODTÜ'nün içerisine? Elbette ODTÜ yönetimi yaptı.
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Siz hükûmet değil miydiniz o zaman, siz neredeydiniz?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Peki, bunlara dair, siz Türkiye'nin kamuoyunda geçmişte hiçbir haber duydunuz mu? Bugünün eseri değil bunlar. Ben duymadım, duyan varsa o zaman onu da söylesinler. Tabii, ODTÜ'nün içerisinde şu anda devam eden çalışma da yasal bir çalışmadır.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Bakan, 4 Kasıma kadar itiraz imkânı var, 4 Kasıma kadar.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Yasalara uyularak yapılmış hazırlıkların bir noktaya gelmesinden sonra yapılan çalışmalardır.
Şimdi, Kanal İstanbul yapılacak, "Biz yaptırmayız." Boğaz köprüsü yapılacak, "Biz yaptırmayız." Üçüncü havaalanı yaptırılacak, "Biz yaptırmayız."
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Onlar geçmiş hikâyeler. Bırakın onu, geçmiş hikâyeler okumayın.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - O zaman biz Türkiye'ye çivi çakamayız. Her yaptığınız hizmetin çevreye dokunan bir yanı vardır, her yaptığınız hizmetin ağaçla, yeşille ilgili bir başka boyutu vardır. Türkiye'nin şu anda dört bir yanında barajlar yapılıyor, Türkiye'nin enerji ihtiyacı var. Hükûmetlerimiz döneminde Türkiye'nin enerji ihtiyacını 2 kat artırmamıza rağmen 2023 hedefleri içerisinde bunu 1 kattan daha fazla artırmaya Türkiye'nin ihtiyacı var.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Yaptığınız barajlar HES ya Sayın Bakan.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - O zaman, biz barajları yapmayacak mıyız bunun altında ağaçlar kalıyor, çevrede şu sıkıntı oluyor diye?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Bir tane baraj söyle ya.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - HES'lerle hallediyorsunuz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Türkiye'nin her şey ihtiyacıdır; çevre de ihtiyacıdır, yeşil de ihtiyacıdır, orman da ihtiyacıdır.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Hukuk da ihtiyacıdır Sayın Bakan, hukuk da ihtiyacıdır.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ama biz bütün bu ihtiyaçları korurken kollarken adım da atmamız gerektiği zaman, bir yerde menfaat çatışması varsa o zaman en üstün çıkarı tercih ederek millet adına doğru adım atacağız. Birileri karşı çıkıyor diye, birileri protesto ediyor diye, birileri örgütlü örgütsüz birtakım çalışmalar üzerinden Hükûmet karşıtlığı üretmek için uğraşıyor diye, biz, milletimizin hayrına ve yararına olan adımları atmaktan vazgeçmeyeceğiz. Türkiye'nin yolları da yapılacaktır, havaalanları da yapılacaktır, parkları da yapılacaktır, tünelleri de yapılacaktır, yüksek hızlı trenleri de yapılacaktır; bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu yollardan rahatsız olanlar varsa yoldan geçmeyecekler.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Babanızın tarlası ya, o da geçmesin bu da geçmesin.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Şimdi, Marmaray biliyorsunuz bitti. Önümüzdeki hafta salı günü, başka ülkelerden cumhurbaşkanlarının, başbakanların katılımıyla beraber, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da katılımıyla Marmaray hizmete açılacak. Türkiye'nin iftihar ettiği bir projeyi, Abdülhamid'in, Sultan Abdülmecid'in hayalini kurduğu, ilk adımını attığı projeyi, yüz yirmi iki sene aradan sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti olarak hayata geçirmenin iftiharını, gururunu yaşıyoruz. Biz, bunu, denizin altından tüneller kazarak ve ülkemizin itibarını da, prestijini de yükselterek yapıyoruz.
Şimdi, üçüncü boğaz köprüsü de 2015'te bitecek inşallah. Onun yanına diğer bir tüp geçit daha yapılıyor, oradan da kara taşıtları geçecek. Bir yandan yüksek hızlı tren, tren, tramvay, öte yandan da kara taşıtları geçecek. Üçüncü köprüyle İstanbul trafiği de rahatlayacak, İstanbul da rahatlayacak.
Şimdi, biz bu adımları atmamış olsaydık İstanbul'daki trafiğin geldiği nokta nasıl olurdu? Bayrama gittik hepimiz. Ben Yozgat'tan Ankara'ya gelirken -o yolu kullanan değerli vatandaşlarımız çok iyi bilirler- Elmadağ'ı geçmek Çin işkencesine dönerdi. Hele egzozu bozuk bir kamyonun arkasına arabayla düştün mü "Yandım keten helva." derler bizim orada, mahvoldunuz, perişan oldunuz. Eğer, Türkiye'nin yollarının yanına "bölünmüş yollar" dediğimiz yeni yolları koyup, bu yolların standardını geliştirip güçlendirmemiş olsaydık, o yolların geçtiği yerlerdeki ağaçları başka yere taşıyıp oradan yolları geçirmemiş olsaydık, bugün bayram ziyaretleri ayrı bir işkenceye, ayrı bir tahammülsüzlüğe, ayrı bir soruna dönerdi.
Türkiye'yi rahatlatan adımları attık biz. Bakın, şimdi İstanbul-İzmir otoyolu devam ediyor. İnşallah, İstanbul-Bursa güzergâhı 2015'te bitecek, arkasından İzmir'e kadar olan kısım bitecek. Yol medeniyettir, bu yolları siz ne kadar kaliteli yaparsanız hem seyahat edenlerin keyif almasına hem konfor içinde seyahat etmesine hem de can ve mal güvenliğinin temin edilerek ülkemiz ekonomisine çok büyük gelir ve imkân sağlanmasına katkı sağlarsınız. Bizim yaptıklarımız bunlardır. Türkiye'nin ihtiyacı olan yolları yapacağız.
Bakıyorsunuz, şehrin göbeğinde kalmış kamu kurumları var, kamu kuruluşları var ve hem hizmetin güvenliği bakımından hem hizmetin doğru dürüst verilebilirliği bakımından efektif değil buralar, doğru da değil. O zaman kararlar alınıyor, bunları başka yerlere taşıyıp daha iyi şartlarda, daha güzel bir şekilde yapmak ve oraları da insanımızın yararına olacak şekilde, daha başka şekilde hizmete sokmak için adımlar atıyoruz. Eğer, biz bu adımları atmazsak, o zaman şehirlerimizi hapsederiz, gelişmenin, değişmenin şehirlerde önünü tıkamış oluruz, geçmişin yanlışlarına veya geçmişin doğrusu olup da şehirlerin nüfus olarak, çevre olarak büyümesi ve gelişmesi karşısında bugün yanlış bir noktaya gelmiş konuların varlığının devamına izin vermiş oluruz. Onun için de gerek ODTÜ'de devam eden yol çalışması gerek de başka yerlerde devam eden çalışmaların tamamı milletimizin menfaatine olan çalışmalardır, milletimizin hayrına olan çalışmalardır ve biz, bu çalışmaları yaparken keyfî değil, hukuka aykırı olarak değil, hukuku tanımayarak değil, hukuka uygun adımlar atarak yapıyoruz.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Bakan, süre dolmadan makineleri soktunuz, 4 Kasıma kadar süre vardı yani. Yapmayın!
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, bizim çevreye gösterdiğimiz duyarlılığın en somut örneklerinden birini Taksim'deki hadiseler çerçevesinde görürsünüz. Başbakanımız ne dedi? Görüşmeden sonra dedik ki biz: "Burada mahkeme kararı ne diyorsa biz ona varız, yapmayın derse yapmayacağız."
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - ODTÜ'de mahkeme kararına uymadınız ama!
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - "Ama bakın, eğer mahkeme bu yapılan iş usul ve yasaya uygundur derse o zaman da halkoyuna gitmeye, İstanbullunun kararı neyse ona uymaya varız." dedi. Bu bir duyarlılığın, bir hassasiyetin göstergesidir. Hukuku tanımayan birileri mahkeme kararına, halkın iradesine atıf yapmaz ama hukuk uygulanırken hukuku tanımayan, zorla, şiddetle, devlete karşı meydan okuyarak "Ben bunları yaptırmam." diyenlere de devletin ve hukukun kim olduğunu göstermek devleti yönetenlerin vazifesidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)