| Konu: | 10/753, 10/754, 10/755, 10/756, 10/757, 10/758, 10/759, 10/760, 10/761, 10/762, 10/763, 10/764, 10/765 SIRA SAYILI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN ÖN GÖRÜŞMESİ NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 05.11.2013 |
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanı dinleyince kendisinin hiçbir suçu yokmuş gibi anlatıyor. Aslında ben şunu anlamakta güçlük çekiyorum: Denetim sorumluluğu kimde Sayın Bakanım? Federasyonlarda mı denetim sorumluluğu? Federasyonlarda değil denetim sorumluluğu, il spor müdürlüğünde.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Başkan hak verirse cevap veririm.
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Cevap verirsiniz.
1999'da çıkmış aslında bu yasa ve bu denetimlerin hepsini yapmakla yükümlü olan size bağlı olan il spor müdürlükleri. Yani problem burada şu: Siz aslında bazı yerlerde kuzuları kurtlara teslim etmişsiniz, bazı yerlerde de aslında şöyle bir işte, "Federasyon şunu yaptı, bunu yaptı." deyip o federasyonu postalayarak işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz. Böyle bir şey olur mu?
Çok önemli bir şey söyleyeceğim. Tabii ki, ben de sporun içinden gelen bir insan olarak şunu söyleyeyim: Tabii ki, memleket için, Türkiye için, sporda başarılı olmak için elimizden gelen her şeyi hep beraber yapmak zorundayız. Bunda hepimiz hemfikiriz, burada bir problem yok ama şöyle bir durum var: Okullarda spora bir bakın ya. Bir adamın ömrünün sonuna kadar spor lazım da sporda nasıl eğitim veriyorlar, ona bir bakın. Yani mesela Pi sayısını bilmek zorunda değil çocuklar ömrünün sonuna kadar ama spor yapmak zorunda. Buna bakıyor musunuz? İyi bakın yani bunların hepsine. Herkes mühendis olmayacak ama sağlıklı yaşamak için spora ihtiyacı var. Oluyor mu bunların hepsini? Nasıl eğitim veriyorsunuz? O kadar spor öğretmenleri gerçekten profesyonelce okullarda çocuklara eğitim veriyor mu, bir denetleyin yani. Bunlar çok önemli konular.
Şimdi, siz veriler verdiniz. Aslında 2013 verileriyle ilgili olarak bence orada büyük bir yanlış var, belki 2012'yi verdiniz, Amerika örneğini verdiniz ama çok önemli bir örnek var: 2013'ün ilk 6 ayı verileri var. Federasyonlara göre dağılımı şöyle: Atletizm Federasyonundaki sporcu, 46 örnekte doping numunesi bulunmuş, halterde 39 örnekte, güreşte 19 örnekte, vücut geliştirmede 8 örnekte, yüzmede 2 örnekte, tekvandoda 1 örnekte. Örnek alınan sporcu sayısı 817 kişi, yasaklı madde çıkan kişi sayısı 115; 7 kişiden biri, arkadaşlarımızdan bir tanesi söyledi, yüzde 14. Ya, bu inanılmaz bir rakam.
Hacettepe'yi de siz kurmadınız zaten. Hacettepe çok önceden kuruluydu. Evet, yanlışlıkla dopingle ilgili 4 tane yanlış rapor verdiği için WADA tarafından yasaklı hâle getirildi, siz yeniden... Tabii, onu devreye sokmak memleketin hayrınadır, bunu kabul ediyorum ama siz kurmadınız, siz yapmadınız. Çok eskiden beri hizmet veriyordu burası, siz onu tekrar, yeniden WADA'da akredite ettirmeye çalışıyorsunuz, bu doğru bir şeydir, bunu kabul ediyorum.
Tabii, ödül yönetmeliği konusunu geçeceğim.
Arkadaşlarım anlattı, 2004'te dopingli bir arkadaşı bugün getirdiğiniz yer çok stratejik bir yer. Niye stratejik? İsminden dolayı stratejik, ona bakınca çok komik gelmişti. Mehmet Bey'le ilgili söylediniz, ben de ismini söylemeyecektim ama yani Mehmet Özal 2004 yılında dopingli çıktığı hâlde, Bakanlık aslında birtakım işlemler de yapmış ama 2010 yılında Olimpik Sporlar Yüksek Performans Hizmetler Şube Müdürlüğü... Nasıl bir yüksek performans olacakmış ya? Adam dopingle mi yüksek performans yapacak?
ALİ ÖZ (Mersin) - Aynen öyle.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Örneği var ya.
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Yani bu, 2004-2010, altı yılda bu adamla ilgili bir işlem yapılmamışsa neyine bakacaksınız bunun? Bence burada çok ciddi bir problem var. Yani, Veliefendi'de koşan beygirleri doping olduğu zaman haraya gönderiyorlar, biliyor musunuz? Bir daha onu hiçbir yerde koşturtmuyorlar. Yani bunu çok üzülerek, kötü bir örnek olarak verdim ama yani yakışmaz tabii, arkadaşımızın belki farklı bir konusu vardır, belki onun da suçu değildir. Bu memlekette onu teşvik edenlerin suçudur bu zaten, o güreşçinin de suçu değildir. Bunu söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim ama konuyu çok manipüle eden bakanlardan birisiniz. Neden?
Bir örnek vereceğim size, bunu çok üzülerek veriyorum da karma öğrenci yurtlarıyla ilgili, öğrenci yurtları aslında sizin ukdeniz altında olduğu için söylüyorum, millete anlatıyorsunuz, "Kız öğrenci, erkek öğrenci bir arada." Karma öğrenci yurtlarını yasakladınız. Neymiş bu karma öğrenci yurtları ya? Nedir yani? Kızlar, erkekler bir odada mı kalıyorlar? Yok böyle bir şey ama millet öyle algılıyor. Hepimiz üniversiteye gittik, öyle bir şey yok. Bugün de öyle bir şey yok. Ben İzmir milletvekiliyim, Ege Üniversitesinde, Dokuz Eylülde bu eziyet inanılmaz. Çocuklara ettiğiniz eziyetin haddi hesabı yok ya. Dokuz Eylülde, İnciraltı'ndan bir çocuğu aldınız, sırf okulundan ve orada okuduğu okulda o da yurtta kalıyordu, "karma yurt" diye onu getirdiniz Bornova'ya koydunuz. Bir çocuğun dört senede altı ayı yollarda geçiyor. Ödediği paranın da haddi hesabı yok. Şimdi, millete şöyle mi algılatıyorsunuz? "Biz, sizin çocuklarınızın ahlakını düşünüyoruz." Nereye düşünüyorsunuz ya siz? Benim de kızım üniversitede okuyor aslan gibi, ben sana söyleyeyim. Benim çocuğum, benim namusumdur. O da babasının namusunu çok iyi bilir. Erkek gibi yetiştirdim çocuğumu. Bana bir tane laf getirmez. Senin söylediğinden yapmaz bu işi. Karma öğrenci yurtları meselesinde şunu söyleyeyim: Erkek öğrencilerle kız öğrenciler ayrı binalarda kaldığı hâlde, sadece ve sadece ortadaki bir kafeteryada veya bir kafede sabah kahvaltısı veya akşam yemeğinde görüştükleri için buna "karma öğrenci yurdu" deniliyor. Siz bunları ayırıyorsunuz ama millet nasıl algılıyor bunu? Ahlaki bir çöküntü varmış gibi algılatıyorsunuz. Bu ciddi bir sorundur, bu çok ciddi bir sorundur gerçekten de, bunu çok üzülerek söylüyorum yani. Bunu söylemek niye bana düştü? Sizinle çok denk gelemedik burada. O kadar çok insan, o kadar çok öğrenci geliyor ki ekonomik durumları kötü, aileleri geliyorlar, bize "Oradan oraya gidemiyoruz, yurt da yok." diyorlar. Ya, bu kadar meraklıysanız 300 bin tane öğrenci yurdu var, milyonlarca öğrenci var, yurt yapın ya, yurt yapın yani çocuklara. Sokaklarda kalmasın çocuklar. Yani, 300 lira, 200 lira. Adam 100 lirayı veremiyor ya, çocukların durumları öyle yani. Kaldı ki o otobüs parasını nasıl versin yani? Gidecek ta Bornova'dan İnciraltı'na. Her gün saban bir buçuk saat gidecek, akşam da bir buçuk saat geri dönecek. Adamın neredeyse altı ayı yollarda geçiyor, çocuğun. Hakkınız değil ki böyle bir şeyi yapmak, başka çözüm bulmanız lazım. Rektörlerin hepsini emir eri yapmışsınız zaten, federasyon başkanlarını da emir eri yaptığınız gibi.
Bakın, bizim bildiğimiz federasyonlar kulüplerden, oradan, buradan özgürce seçilen insanlardan gelir. Federasyonda üyeler oluşur, o üyelerle bir genel kurul yapılır, o genel kurulda bir adam seçilir, "federasyon başkanı" diye o adamın arkasında durulur.
Şimdi, ben bazı federasyon başkanlarına bakayım burada. Bu iktidarınızın döneminde dikte ettirdiğiniz o kadar çok federasyon var ki birkaçını söyleyeceğim: Güreş Federasyonu Başkanı, sizin daha önceki AKP Milletvekiliniz Hamza Yerlikaya. Şimdi, arkadaşlar, şimdi, bunun gibi...
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul)- 8 Avrupa, 3 dünya, 2 olimpiyat şampiyonluğu var.
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Tamam, ona sözüm yok. Hangi yerde, hangi kulüpteyse oradan seçilip gelsin.
Arkadaşlar, bak burada 20 tane, 30 tane var.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul)- Güreş doğru bir örnek değil.
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - Hayır, sıra sıra gideceğim arkadaşlar, sıra sıra.
Yani mesela Tenis Federasyonu.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul)- Hamza'yı tartışmayalım.
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) - PTT Genel Müdürü Tenis Federasyonu Başkanı. Yani arkadaşlar burada var ya 30 tane var, 30 tanesinin de karşılığında mutlaka AKP'yle ilintili olarak bir ilişki bütünlüğü var da onları saymama lüzum yok. Ya bu kadar ilgilenmeyin bu işle. Bırakın ya, kimse kimseye böyle bir şeyler yapmaz yani. Bu ne rezalettir yani! "İlla benim dediğim adam olsun." diye, böyle bir şey olur mu ya? PTT'nin yaptırdığı şeyleri görüyorum böyle. Şu kadar, kazma kazma, büyük, devasa kataloglar, bir şeyler yaptırmış. Milyarlarca para tutuyor onların hepsi. Ya bırak onları, çocuklara yurt yapın ya! Bunlarla ilgilenmeyin ya, ilgilenmeyin bunlarla! Tamam, ben bir şey demiyorum, o da tenis yapıyordur mutlaka ama nasıl geldiği konusunda gidin, sorun, araştırın, nasıl gelmiş, bakın. Hangi genel kurulda, kimlerin zoruyla gelmiş? Burada diyorum ki 30 tane var böyle. Ya bakın, ben, ayrıca madem böyle... Geçen sene, sene başından bugüne tam 5 tane önerge vermişiz, soru önergeleri vermişiz, araştırma önergeleri. Hangisine cevap vermişsiniz ya? Niye cevap vermiyorsunuz? Bu konuyu zaten söyledik, bu sizin sorununuzda ama böyle söyleyip sonra da "Olimpiyatı kaybettim." Ben orada söyledim üçüncü ayda, dördünce ayda. Böyle giderse olimpiyatı kaybedersiniz demiştim. E, şimdi diyorsunuz ki kına mına! Onunla uğraşacağına git bunlarla uğraş, kınayla uğraşacağına bunlarla uğraş.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)