| Konu: | TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 07.11.2013 |
CHP GRUBU ADINA KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 490 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın üçüncü bölümü üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un temel amacı ülkemizde mağduriyetleri giderek artan güçsüz tüketici vatandaşlarımızın, güçlü üreticilere, hizmet verenlere karşı korunmasıdır diyebiliriz. Bu kanunun bir başka faydası da globalleşmenin etkisini her alanda gösterdiği piyasalarda, tüketicinin devlet eliyle korunmasını sağlamak olmalıdır. Sayın Bakanın açılış konuşmalarında ifade etmiş olduğu gibi bu kanunla hayata geçirilecek düzenlemelerle ülkemizdeki 76 milyon tüketicinin Avrupa Birliği ülkeleri ve dünyanın gelişmiş diğer ülkelerindeki tüketicilerin sahip oldukları haklara, hatta bazı alanlarda daha ileri haklara bile sahip olacağı resmi çizilmiştir. Ancak bu yasa tasarısının ağırlıklı olarak tüketicileri küçük ve orta ölçekli üreticilere karşı koruyan bir yasa olarak hazırlandığı görülmektedir. Oysa büyük, çok büyük ölçekli üreticiler, hizmet verenler yani bankalar, finans kuruluşları, telekom şirketleri, elektrik, doğal gaz dağıtım şirketleri karşısında tüketiciyi korumaya yanaşılamamıştır. Tüketici, doğal gaz dağıtım şirketleri, telekom şirketleri, elektrik dağıtım şirketleri, bankalar ve finans kuruluşlarının oyuncağı durumundadır.
Değerli milletvekilleri, bakınız, 20 TL'lik elektrik borcunu ödeyemeyen gariban vatandaşın elektriği kesildiğinde bu kanun yanında olmayacaktır. Sulama kooperatiflerinin borçları ödenemiyor; elektrikler kesiliyor; köylerimiz, tarlalarımız susuz kalıyor, tarlalar kuruyor. Bu kanun, bunlara çare olamayacaktır maalesef.
Hepimizin yüreğini acıtan bir tabloyu yaşadık. Cudi Dağı'nda şehit olan askerin, briketten, sıvasız evine haber vermek için gidildiğinde elektriğinin kesik olduğu görüldü. Vicdanları sızlatan bu manzarayı Hükûmet bu kanunla silemeyecektir.
Değerli milletvekilleri, bankalar -benden önceki değerli konuşmacıların da ifade ettiği gibi- tüketicilerin en ağırlıklı sorunu yaşadığı kurumlar. Onlara dönüp bir bakacak olursak vatandaşımızın tüketici kredisi aldığı finans kuruluşlarına, kart çıkaran, kredi veren bankaların vermekte olduğu hizmetlere mukabil, faiz dışında, masraf, ücret, komisyon gibi tutarlar bu defa da Bakanlığın görüşünü almak kaydıyla, BDDK tarafından belirlenen şekilde ödemeye devam edilecektir. Bu mu değişiklik?
Dün buradaki görüşmelerden ayrıldıktan sonra Edirne'den bir çiftçi arkadaşımız telefon etti: "Vekilim, bugün ben sıfır faizle hayvancılık kredisi almak için bankaya gittim, bütün işlemlerimi tamamladım. 100 bin lira alacağım krediyi ama bana 97 bin lira verdiler." Yani komisyon ve farklı adlar altında 3 bin liralık bir kesinti yapılmış durumda. Bundan sonraki hizmetlerle ilgili alınacak ekstra ödemeler ayrı.
Bakın, değerli milletvekilleri, Sayın Başbakan "Faiz dışı gelirlerle oynanan oyunlara karşıyım." diyor. "Faiz lobisi uyanık, komisyonlar adı altında kendi pazarını, piyasasını artırıyor, oradan da garibim tüketicileri komisyonlarla çökertiyorlar. Faiz dışı gelirlerle elde edilen rant çok büyük rakamlara ulaştı." diyor. "Faiz lobisi milletimizin alın terini yıllarca sömürdü." gibi süslü sözlerle göz boyamaların en iyisini bilmekte; biliyor da acaba tüketicinin korunması için hazırlanan, komisyondan geçirilen bu kanun tasarısında bankaların alacakları bu faiz dışı gelir, masraf, ücret komisyonlara yasal garantör olacağından haberdar değil mi acaba? Bu yasa tasarısı Sayın Başbakanın bilgisi ve tensipleri dışında hazırlanmıştır gibi görünüyor ya da yapabilecekleri ancak bu kadar mıdır? Sayın Başbakan tüketicisinin hakkını büyük sermayedarlara karşı ancak bu kadar mı koruyabilmektedir?
Değerli milletvekilleri, bugün için tüketicilerin en temel sorunu olan banka borçlarına bakacak olursak -bu konuyu biraz daha detaylandırmak istiyorum- Ekim 2003 sonu itibarıyla taksitli kredi kartı borçları 48 milyar TL'ye, toplam kredi kartı borçları 82 milyar TL'ye ulaşmış. Sayın Hükûmetin bakanları söylüyor, vatandaşın kredi kartı 48 milyara ulaşmış, üstelik de 2011 yılında 26 milyar liraymış, 2012'de 38 milyar liraymış yani her yıl 10 milyar düzenli artış olmuş. Tüketici kredileri tutarı da toplamda 239 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Hatırlayacaksınız, bundan iki yıl önceye kadar maydanozun, patatesin, soğanın bile taksitle satılması sağlandı. Bunu kim sağladı? Hükûmetiniz sağladı. O dönem bu konuyla ilgili önlemler alınmadı. Halkımızı bu kadar borcun altına kim soktu? Bugünkü kredi kartı toplam borçlarıyla, sayın milletvekilleri, 18 tane Boğaz Köprüsü yapılabiliyor. Tabii, bu vatandaşı bu kadar borca sokmak ancak hayal olabilirdi ama AKP iktidarı sayesinde gerçek oldu.
Çok önemli bir konu da şudur: Varlık yönetim şirketlerince 2013 Eylül sonu itibarıyla bankalardan satın alınan bireysel kredilerin toplamı faizleriyle birlikte 16 milyar lira, ticari kredilerin toplamı faizleriyle birlikte 17 milyar lira. Yani varlık şirketlerine, bankaların bilançolarında görünmeyen toplam borç rakamı bugün 33 milyar lira. Ayrıca, bankaların bilançolarında görünen problemli kredilerin miktarı da 9 milyar 100 milyon lira. Değerli arkadaşlar, bu rakamlar toplam kredilerin yüzde 15'ine karşılık gelmekte. Faizlerini de kattığımız zaman toplam tüketilen kredilerin bugün için yüzde 20'leri aşan bir miktarının yasal takip altında olduğunu görmekteyiz. Vatandaş öyle bir noktaya geldi ki kendi kredi kartlarını çeviremez hâle geldi ama AKP iktidarı son yıllarda yarattığı zenginliklerle... Ki bu koltuklarda oturan AKP'li değerli milletvekili arkadaşların bu koltuklarda oturmalarını da temel olarak bu dönemde yaratılmış olan sanal zenginliğe borçlu olduklarının da altını çizmek isterim.
Bir diğer önemli konu da AKP iktidarı döneminde, borçların bu kadar yükselmesiyle birlikte tasarrufların oldukça düşmesi. Her türlü olumsuzluğa rağmen 2002'de yüzde 20'lerde olan tasarruf oranı bugün resmî olarak yüzde 12'lere, gerçek rakamlarda da yüzde 9'lara düşmüş durumda. Bu on yıldır izlenen ekonomi politikalarıyla tüketicilerin borç sarmalına sokulduğu, tüketicilerin temel sorunlarını korumaktan uzak bir tüketici kanunuyla karşı karşıyayız. Bunu bundan sonraki yasalarla toparlamanın hepimizin, bu Parlamentonun tüketiciye, bu kıymetli vatandaşlarımıza borcu olduğunu paylaşmak istedim sizinle.
Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)