GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:14
Tarih:07.11.2013

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, evinize kaçmak için bu kadar hızlı davrandığınız gibi gerçekten halk için de bu kadar çalışsanız gam yemem. Onun için buna bile tahammülünüz yok. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Alakası yok!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize iyi akşamlar diliyorum.

Burada bu kanuna baktığımız zaman, ben hemen sondan başlamak isterim. Nedir? Sondan başlamak isteğimiz konunun bir tanesi: Sayın Bakan, mevcut olan Tüketici Kanunu'nda para cezasını 5.000 TL iken 2.000 TL'ye düşürdünüz. Bu nerede Tüketici Kanunu'na, tüketiciye uygun, bilemiyorum.

İki: Mevcut olan yine o cezai hükümlerdeki düzenlemeler. Bir yılla üç yıl arasında değişen cezaları yine düşürdünüz. Yine, bunun neresi tüketicinin lehine, onu ben anlamış değilim.

Burada mesela yine örnek: 70'inci maddede hak arama özgürlüğünü söyledik, burada nispi vekâlet ücreti tüketicinin aleyhine. Alternatif seçimlik hakta onu kullandık, orada onu kabul ettiniz; o duyarlılığınız için, kabul ettiğiniz için ben teşekkür ederim. ama keşke İç Tüzük'ün 89'uncu maddesini kullanarak o kabul ettiğiniz hatayı düzeltebilsek çok iyi olur.

Bir başka madde: 53'üncü maddenin (3)'üncü fıkrasında "süreli" ve "kuruluş"... Orada promosyonla ilgili kırk beş günlük bir süre var. Promosyon süresi geçtiği hâlde kırk beş günlük sürenin sonucunda herhangi bir yaptırımı yok. Herhangi bir yaptırımı olmayan bir maddeyi tüketiciye "Tüketicinin lehinedir." diye söylemenin neresi doğru olur? Onu ben vatandaşlarımızın ve sizlerin takdirine bırakıyorum.

Ve aynı zamanda tüketici hakem heyetleriyle ilgili raportör... Raportör bugüne kadar hakem heyetlerinin baş belası çünkü raportör o konunun uzmanı değil, onu yazamıyor. O dönemde, komisyonda da Cumhuriyet Halk Partisinin sözcüsü olan milletvekili arkadaşlarımız ve bizler ne kadar dile getirdiysek... Hiç olmazsa adalet meslek yüksekokullarından mezun olan arkadaşlar eğer buraya atanırsa gerçekten o raporlar daha doğru, daha verimli yazılmış ve aydınlatıcı olur.

Bir başka husus, o dönemde, efendim, kefalet sorunu... "Adi kefalet hükmündedir." dediniz. Adi kefalet hükmü nerede düzenleniyor? Bizim Borçlar Kanunu 585'te. Evet, (1)'inci fıkra, dediğiniz doğru. Peki, Demirel ne diyordu? "Cümlenin bir sonunu okuyun, bir de başını okuyun, gerçekten söyledikleriniz tam anlaşılsın." diye. Peki, biz Borçlar Kanunu 585'in (2)'nci fıkrasını okuduğumuz zaman "Borçlu aleyhine Türkiye'de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi hâlinde kefile gidilebilir, takip edilebilir." diyor. Gayet rahat, Türkiye'de zaten icrayla karşı karşıya kalmış olan tüm vatandaşlarımızın durumunu, güçleşme anlamında, bu fıkranın içerisinde bir, hem mahkemeler kabul ediyor; iki, hem icra müdürlükleri kabul ediyor. Yani, onun için sizin "Efendim, adi kefalet hükmündedir ve burada kefile gidilmez." demeniz... Burada keşke (2)'nci fıkrayı da okumuş olsaydınız.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Adi kefalet?

MAHMUT TANAL (Devamla) - 585/(2)'nci fıkra.

Şimdi, yani, konuya bu şekilde baktığımız zaman, senet... Eski Tüketici Kanunu'nda ne deniliyordu? "Taksitli satışlarda bono düzenlenemez." diyordu. Siz ne yaptınız? Getirmiş olduğunuz bu düzenlemede, gayet rahat senet düzenlenebileceğini yazdınız. Keşke ben bir hukukçu olarak bundan da... Siz de hukukçusunuz ama farklı hocalardan herhâlde okuduk, biz buna senet... Arkadaşlar, hukuk dilinde, kanun dilinde senet yazılmaz. Hukuk dilinde, siz ya "emre muharrer" dersiniz ya "bono", "çek" dersiniz. Bu hangi senet? Ne tür senet? Bu senetten anlaşılan nasıl bir senet? Yani bunu hakikaten anlamakta güçlük çekiyoruz. İleri bir kavram diyoruz, ileri bir kanun diyoruz. Eskiyi düzenlemede, taksitli borçlarda bono düzenlenmez iken yeni düzenlemede siz senet düzenlemeyi, yani halkın deyimiyle "bono düzenlemeyi" getirdiniz.

Evet, hiç mi iyi unsur yok? İyi unsurlar var ama bir kanun yapılırken mevcut olanın gerisine düşmemek lazım, tüketicinin lehine yönelik bunları yapmak lazım.

Geliyoruz hak arama özgürlüğü çerçevesine. Temel başlıklar altında sayıyorum. Sizin, temyiz sınırı 1.250 TL iken, bir kira alacağınız var, 1.500 TL'yle ilgili temyize gidebileceksiniz; 3 bin TL'lik bir ürün almışsınız veya bir hizmet almışsınız, burada bir ayıp söz konusu, tüketici temyize gidemeyecek ve hak arama özgürlüğünü kısıtlamış olacaksınız. Bu anlamda, en son olarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - Bitiriyorum.

Avrupa Birliğinin ilerleme raporunda tüketici hakem heyetlerinin yetersiz olduğunu, yaptırımsız olduğunu söylüyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yani dilerim ki bu, Avrupa Birliği ilerleme raporunda da bu konuda gayet rahat, herhangi bir şey...

BAŞKAN - Sayın Tanal, teşekkür ederiz.

MAHMUT TANAL (Devamla) - İç Tüzük'ün 89'uncu maddesi uyarınca Sayın Bakan veya Sayın Başkanınız olarak bu söylediğim eleştiriler doğrultusunda tekrar bu maddelerin görüşülerek ele alınmasını arz eder, hepinize iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)