GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:16.05.2012

H. HAMİ YILDIRIM (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı üzerine söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarıda yerleşmelerimizin sorunlarına, şartlarına, ihtiyaçlarına uygun müdahale biçimleri geliştirilmektedir. Yerine göre iyileştirme, yenileme veya tasfiye öngörülmektedir. Elbette dere yatakları, heyelan sahaları gibi taşınması gereken yerler de olacaktır. Ama buradan hareketle bu tasarıya "tasfiye, sürgün tasarısı" demek haksızlıktır.

Tasarıyla, yaşanabilir yerleşmeler hedeflenmektedir. Tasarıda, Bakanlıkça plan, finans ve arazi desteği sağlanmakta, belediyeler ve il özel idareleri, gereklilik hâlinde TOKİ, uygulamaları gerçekleştirmektedir. Kentsel dönüşüm bütün dünyada merkezi ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle gerçekleştirilmektedir. Merkezî yönetim, mutlaka projenin tarafıdır. Hele, tasarıya konu edildiği gibi, afet riski hâlinde merkezî yönetimin dışarıda tutulması mümkün değildir. Tasarıda, yine bütün dünyada olduğu gibi, kamu-özel sektör iş birliği devreye sokulmaktadır.

Değerli arkadaşlar, bizim derdimiz var. Afet riskine karşı mutlaka sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri oluşturmamız lazım ama aynı zamanda hızlı hareket etmemiz, esnek çözüm modelleri bulmamız lazım. Bu tasarı, iddia edildiği gibi, özel sektöre iş çıkarma yasası değil, özel sektör imkânlarının toplum yararına seferber edilmesi yasasıdır. Barınma hakkı soyut bir hak değildir. Bütün uluslararası sözleşmelerde ve Anayasa'mızın 56 ve 57'nci maddelerinde işaret edildiği gibi, ancak, sağlıklı, güvenli ve dengeli bir yaşam, dengeli bir çevre içinde yerini bulabilir. Dolayısıyla, elbette riskli yapılara ve yerleşme alanlarına müdahale edilmelidir. Tasarıda vatandaş lehine bir müdahale amaçlanmaktadır. Anlaşma esası, mümkün olmadığında kamulaştırma, değer esaslı plan uygulamaları bunun içindir. Tasarıda, iddia edildiği gibi, mülkiyet hakkı yok sayılmıyor; barınma hakkı gerçek anlamıyla ele alınmaktadır.

Değerli milletvekilleri, "Meralar afet durumunda veya riskinde kullanılabilir." hükmü 7269 sayılı Kanun'a 1999'da Marmara depremi sonrası aynı yıl eklenmiştir. "Hazine arazileri, meralar peşkeş çekiliyor." diyerek eleştirenlere sormak isterim: O dönemde iktidarda kimler vardı? Ben inanıyorum ki o gün yapılan doğruydu, bugün yapılan atıf da doğrudur, gereklidir. Kendi kendimize sormamız gerekmez mi? Hazine arazileri ve meralar daha anlamlı, daha toplumsal başka hangi amaç için kullanılabilir?

Tasarıyla afet riskli alanları kendi hâline terk etmiyoruz; parsel bazında münferit plan değişikliklerine, yık-yap, yap-sat düzenine bırakmıyoruz. Parsel bazında yoğunluk artışlarına, piyasa mekanizmasının insafına bırakılmış bir finansman modeline terk etmiyoruz. Kamu finansman desteği ile plan ve proje bütünlüğü içinde kapsamlı bir dönüşüm öngörüyoruz. Şimdi, sormamız gerekmez mi: "Süreç hangi yöntemde ranta teslim edilmektedir?" Bu tasarıyı, en çok da afet riski altındaki alanları ranta teslim etmediği, sağlıklı çevrelere dönüştürmeyi hedeflediği için desteklememiz gerekiyor.

Tasarıda vatandaş sürecin dışına itilmiş değildir, tam tersine vatandaş odaklıdır. Vatandaşın can güvenliği esas alınmaktadır. Her şeyden önce bir sosyal projedir, dar gelirliler desteklenmektedir, kira yardımları yapılmaktadır, geçici konut temin edilmektedir, maliyetinin altında satışlara?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

H. HAMİ YILDIRIM (Devamla) - ? yirmi yıl vadeli satışlara imkân sağlanmaktadır.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Bunlar "edilebilir, yapılabilir" hâlinde, "edilmektedir" değil, "edilebilir" yazıyor. Kanunda "edilebilir" yazıyor.

H. HAMİ YILDIRIM (Devamla) - "Bu tasarıda vatandaş yok." diyenlere söyleyebileceğim tek bir şey var: "Lütfen metni daha iyi inceleyiniz!"

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Kanunda mecburiyeti yok, siz de biliyorsunuz. Doğruyu söyleyin, "edilebilir" yazıyor.

H. HAMİ YILDIRIM (Devamla) - Tasarının hayırlı olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.