GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBUNUN, BDP GRUP BAŞKAN VEKİLİ BİNGÖL MİLLETVEKİLİ İDRİS BALUKEN TARAFINDAN CEZAEVLERİNDE YAŞANAN SÜRGÜNLERİN İNSAN HAKLARI BOYUTUYLA İNCELENMESİ, POLİTİK ARKA PLANIN ORTAYA ÇIKARILMASI VE CEZAEVLERİNDEKİ HAK İHLALLERİNİN AÇIĞA ÇIKARILMASI AMACIYLA 13/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 14 KASIM 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:17
Tarih:14.11.2013

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben, konuşmama başlamadan önce, Sayın Bülent Turan'a bir iki şeyi ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar...

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Biz çıkabiliriz o zaman.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Siz de dinleyin Fatih Bey, dün de siz konuştunuz, siz de belki bir şeyler öğrenirsiniz. Belki öğrenirsiniz, belki vicdana gelirsiniz.

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Özelse çıkalım, o yüzden...

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bu Pozantı Cezaevinde 12 yaşındaki çocuklara tecavüz ne zaman edildi? 12 yaşındaki, 13 yaşındaki devletin gözetimindeki çocuklara ne zaman tecavüz edildi?

MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - 2001'de!

VELİ AĞBABA (Devamla) - Ve bu tecavüzden, utanç duyulacak bu tecavüzden bir tek ceza alan, bir tek soruşturmaya uğrayan bir tek devlet memuru var mı?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Var, var.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Yok.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Yapma Veli Bey, var.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Kim var biliyor musunuz arkadaşlar ceza alan? Bu haberi yapan Zeynep Kuriş var ve İnsan Hakları Derneği Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi var. Onun dışında, Pozantı Cezaevinin birinci müdürü Sincan'a, ikinci müdürü Van Erciş'e müdür oldu, yükseldi. Siz ne yaptınız? Siz, bu tecavüzcüleri korudunuz, siz bu utanç duyulacak tecavüzcüleri korudunuz. Hepimizin çocuğu var. Benim 13 yaşında oğlum var. O tecavüzleri duyunca, o çığlıkları duyunca aklıma oğlum geliyor. Bu, AKP döneminde oldu. Sizin özgürlük anlayışınız... Diyorsunuz ya "Kadınlara özgürlük." Şakran Cezaevinde kadınlara oyuk araması ne zaman yapıldı? Oyuk araması, oyuk... Bakın arkadaşlar, hepimizin kızı var, eşi var, annesi var. Ne zaman yapıldı bunlar? AKP döneminde.

Urfa Cezaevinde başka çaresi kalmayıp, nefes almakta zorlanıp isyan edenler... Ne zaman yaşandı Urfa Cezaevindeki o isyan? Bir kadın diyor ki, gittim dinledim. O cezaevindeki yangında, o isyanda cezaevinin içerisindeydim. BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'la beraber cezaevinin içerisindeydik. Kadının birinin taziyesine gittim, diyor ki kadın, yoksul: "Çocuğumu temizlik yaparak büyüttüm. Temizlik yaparak dalyan gibi, 1,90 boyunda bir çocuk verdim size. Siz bana bir torba kömür verdiniz. Bir torba kömürle evladımı verdiniz." Ne zaman yaşandı arkadaşlar? Ne zaman yaşandı? Bu dönemde yaşandı.

Osmaniye Cezaevinde olağan dışı sakal... Olağan dışı sakal uygulaması kimin döneminde yaşandı? Geçtiğimiz hafta -burada İnsan Hakları Komisyonu üyesi arkadaşlarım var mı bilmiyorum- Adana E Tipi Cezaevini geziyoruz, AKP'li milletvekili arkadaşlar da var; sordum: "Niye hepiniz tıraşlısınız." dedim. Dedi ki: "Olağan dışı sakal yasak." geçen hafta, Adana Cezaevinde. Olağan dışı sakal ne demek arkadaşlar? Sordum. Örneğin, Cüppeli Hoca'nın sakalı olağan dışı mı değil mi? Sakal sadece size serbest arkadaşlar.

Yani, örneğin Antalya'da, geçtiğimiz aylarda -yazın bunu raporlaştırdık, yayınladık- 2 çocuğa tecavüz ediliyor, tecavüz, tecavüz, tecavüz ediliyor 2 çocuğa. Bunu Muğla Milletvekilimiz Nurettin Demir yazdı, gönderdi. Ne yaptınız? Ne yaptınız bunlarla ilgili?

Değerli arkadaşlar, bakın, biz, Cumhuriyet Halk Partisi cezaevi komisyonu olarak nerede sorun varsa, nerede sıkıntı varsa, etnik kimlik, siyasi görüş, rütbe, cüzdanının kalınlığı, cinsel tercihi, hiçbir şeye bakmadan, nerede bir çığlık varsa, nerede bir haksızlık varsa ulaşmaya çalışıyoruz; kimsenin mezhebine bakmıyoruz, kimsenin siyasi görüşüne bakmıyoruz, kimsenin cinsel tercihine bakmıyoruz.

Değerli milletvekilleri, CHP cezaevi komisyonu Urfa Cezaevinde koğuşlar yanarken, Pozantı'da, Pozantı Cezaevinde tecavüz çığlıkları yankılanırken, Şakran Cezaevinde kadınlara oyuk araması yapılırken, 10 kişinin kaldığı yerde 30 kişi kalırken, insanlar nefes almakta zorlanırken, mapuslar, bakın, mapuslar nöbetleşe uyurken, mapuslar nöbetleşe uyurken Cumhuriyet Halk Partisi var. Altı ay boyunca, altı ay boyunca -bunu da dinleyin, Sayın Hükûmet, milletvekilleri dinleyin- duş alamayan mahkûm var. Ne zaman? Geçtiğimiz hafta Adana Cezaevinde bir genç haykırıyor; diyor ki: "Altı ay boyunca banyo yapamadım, annemi, babamı görmeye çıkamıyorum." Niye? "Kokuyorum." diyor "Kokuyorum." Bunu İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin yanında söyledi.

Bir başka cezaevi değerli arkadaşlar, bir kadın "Geceleri uyuyamıyorum." diyor. "Niye uyuyamıyorsun?" dedim. "Geceleri kulaklarımı fare kemirir diye, o korkudan uyuyamıyorum." dedi. Nerede? Adana Karataş Cezaevinde. Başka? "Böcek var." diyor, böcek.

Değerli arkadaşlar "Yılan var." diyor, yılan. Cezaevinde yılan var.

Siz ne yaptınız? Siz, izlediniz sadece.

Bilmezsiniz, ailesinden yüzlerce kilometre uzakta olan ve yoksulluktan, fakirlikten altı yıldır oğlunu göremeyen anneler var. Siz bu sevkleri savunuyorsunuz. Muş'tan Edirne'ye gitmek nedir bilir misiniz siz? Bir kadının, bir annenin oğlunu altı yıl boyunca imkânsızlıktan görememesini bilir misiniz siz? (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bakın, cezaevleri ülkenin turnusol kâğıdı gibidir. Ülkede ne kadar baskı varsa, ne kadar zulüm varsa cezaevinde bunların birkaç katı vardır. Maalesef cezaevlerinde, tip ayırmadan her cezaevinde farklı uygulamalar var.

Değerli arkadaşlar, cezaevlerinde mahpusların yaşadığı problemler, mahpus yakınlarının yaşadığı problemler, bir de cezaevinde "Ötekiler" dediğimiz hasta, engelli, farklı cinsel yönelimi olanlar, çocuklu kadınların yaşadığı problemler. Bunlarla ilgili size kısaca birkaç şey söylemek istiyorum.

Mahpuslar, kaldıkları hapishanenin tipine ve hapishane idaresinin inisiyatifine bağlı olarak değişmekte. E tipi cezaevlerinde en büyük sorun yoğunlukken, bazı insanlar yatmaya yer bulamazken, bazı insanlar tuvaletin önünde yatarken, bazı mahkûmlar nefes almakta sorun yaşarken, F tipinde ise en büyük sorun tecrittir, tecrit, insansızlıktır. F tiplerinde, değerli milletvekili, araştırın görün, keyfî disiplin cezaları fikir ayırmadan yaygındır. F tiplerinde keyfiyet âdeta bir yönetim tarzı hâline gelmiştir. Kimi cezaevlerinde 5 kitap, kimi cezaevlerinde 10 kitap, bazı cezaevlerinde kitap sınırı yok. F tiplerinde ilginç yasaklar var, belki bunları da duyarsınız. Lacivert renk yasak cezaevlerinde, lacivert renk. Niye yasak, niye yasak arkadaşlar? İnfaz koruma memurlarının elbisesine benzediği için. Kırmızı yasak, kırmızı, cezaevlerinde kırmızı yasak. Niye yasak? Sol terör örgütlerini çağrıştırıyor diye yasak. Hâkî yeşil renk yasak. O niye yasak? O da, askerlerin elbisesine benziyor diye yasak. Pantolon sınırı var, ayakkabı sınırı var, tişört sınırı var.

Bütün cezaevlerinde, AKP, dışarıda olduğu gibi herkesin bilgi edinme hakkına da müdahale ediyor. Yandaş medya serbest, yandaş medya serbest, imc, Yol, Hayat, Halk, Cem TV yasak. Bütün uyarılarımıza rağmen yasak, araştırın bakın.

Cezaevlerinin tamamında çıplak arama var. Burada, AKP'nin demokratik anlayışı ortaya çıkıyor. AKP, sadece, kendi gibi düşünen, kendi gibi inananların özgürlüğünü savunuyor.

Değerli arkadaşlar, AKP, bir taraftan türban özgürlüğünü savunurken, bir taraftan cezaevinde kalan mahkûmların yakınlarını çıplak aramaya tabi tutuyor.

Bakın, çıplak aramaya örnek vereyim, geçtiğimiz günlerde Kandıra Cezaevinde yaşadım, kadın diyor ki: "Üç kez eğilip çömeliyoruz, eğilip çömelirken de öksürüyoruz." diyor, "Öksürüyoruz." Sizin özgürlük anlayışınız bu. Bunu kim yaşıyor? Açık cezaevinde kalan mahkûm yaşıyor. Bunu kim yaşıyor? Bunu, oğlunu ziyarete gelen anne yaşıyor.

Bir kez daha tekrar ediyorum arkadaşlar, AKP milletvekilleri şahittir, geçtiğimiz hafta, Adana Cezaevinde, Adana E Tipi Cezaevinde şahit, Karataş Cezaevinde şahit. Karataş Kadın Cezaevinde kadınları çırılçıplak soyuyorlar, çırılçıplak soyuyorlar iç çamaşır dâhil "Üç kez otur, kalk, öksür." diyorlar, "Öksür." diyorlar. AKP'nin anlayışı, sadece kendi gibi düşünen, kendi gibi inanan insanların anlayışıdır. Başka hiç kimsenin özgürlüğü umurlarında değildir.

Değerli arkadaşlar, bilin ki -burada BDP de, MHP de, CHP de, AKP de- bir gün yakınlarınız, kızlarınız, anneleriniz, eşleriniz cezaevine ziyarete gidebilirler. Bunu herkesin düşünmesi gerekiyor, bu konuyu hepimiz üzerimize alınmamız gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, E Tipinde altı ay su akmadığını söyledim. Bazı cezaevlerinde mahpus yakınlarının yaşadıkları sorunlar var. Genç kızlar X-ray cihazına girmeden çırılçıplak soyularak, pedleri dâhil aranıyor. Nerede aranıyor? Malatya Cezaevinde. Nerede aranıyor? Karataş'ta, Kandıra'da, Tekirdağ'da. Bütün cezaevlerinde mahkûm yakınlarına "ince arama" denilen şey mevcut. Kimlere yapılıyor? Ayırıyor mu? Hayır. İslami düşünceden yatan mahkûma da aynı, sizin gibi halkın oylarıyla seçilip milletvekili olan insanlara da aynı muamele yapılıyor ama...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Devamla) - ...bunu anlamak için, bunu düşünmek için biraz vicdan, biraz da utanma duygusunun olması lazım.

Teşekkür ederim. (CHP ve BDP sıralarından alkışlar)