GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:17
Tarih:14.11.2013

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, baştan beri tartışıyoruz. Gerçekten Plan Bütçe Komisyonunun çok değerli üyelerinin de aynı kanaatte olduklarını biliyorum. Geçmişte bu görevleri yapan, bu konuda belirttiği kanaatler Meclis için her zaman yönlendirici olan Sayın Akif Hamzaçebi'nin değerlendirmelerinin üstüne ilave bir şey söylemek de mümkün değil ama biz yeni bir milletvekili olarak "Plan Bütçe Komisyonu nedir?" diye baktığımızda, siz büyüklerimizden öğrendiğimiz şu: Devletin cebidir. Devletin cebine, cüzdanına bir şey girecek veya çıkacaksa bu işi o cüzdanın sorumluları yapar. O da Plan Bütçe Komisyonu olarak belirlenmiş. Onların yapacağı yönlendirme, hele hele devlete gider artırıcı bir meselesi varsa eğer konunun Plan ve Bütçe Komisyonuna götürülmemesi aslında tartışılamaz. Esas tartışma konusu, niçin Bayındırlık Komisyonu? O konuya da çok kafa yormaya gerek yok, on bir yıllık iktidarın yaptığı işler o kadar otomatiğe ve rutine bağlanmış ve bir emme basma tulumba gibi çalışırken mesele, buna karar verecek olan, sevki yapacak kişiler, Adalet ve Kalkınma Partisi Kamu İhale Kanunu'nda bir değişiklik yapıyorsa büyük iştir, işin bir tarafında imar vardır, bayındırlık vardır, bunun yeri burasıdır diye düşünmüşlerdir muhakkak.

Bu tespitten sonra meseleye şöyle bir bakmak lazım: Neden endişe ediyoruz? Yani kamuoyu neden endişe ediyor, neden rahatsızlık duyuyor? Bir kere, işin içinde seçim var. Seçimin yapılacağı beş yıldan beri belli. Çok daha düşük teknolojilerin kullanıldığı, işte bu baskı makineleriyle ilgili, hızların çok düşük olduğu, çok eski teknolojinin kullanıldığı dönemlerde bu ülke seçime her zaman yetişmiş, yapmış, şimdi, tabii Kamu İhale Kanunu'nun getirdiği zorluğu biliyoruz ve mesela, erken seçimler için bu meselenin olmasını da tartışmıyoruz ama beş yıl önceden yapılacağı belli olan ve zamanında yapılan, sizin bir ara altı ay öne alma çabanızın yaşandığı bir seçimden bahsediyoruz. Örneğin, koca bir yaz geçmiş, bu yapılmamış ama gerekçeye bakıyorsunuz pusulaları... Yani gerekçeye baktığınızda, Türkçesi La Fontaine'den masallar. Ne diyor? Ağustos böceği ile karıncanın hikâyesi gibi, bütün bir yaz çalışılmamış, hazırlanılmamış, ondan sonra da gelinmiş, şimdi "Yetişmeyecek bu, derhâl bunu Kamu İhale Kanunu'nun kapsamından çıkaralım." diyorsunuz ama işte burada işin içinde para var, sıkıntı var. Bir yandaşa mı gönderilecek, şimdiden adrese teslim bir ihale mi var falan ama işin o tarafını geçtik, adam seçim pusulası basacak, seçim pusulası. Şimdi, seçim pusulalarını basacak. Beni bir vatandaş aradı, telefonda şöyle söylüyor: "Ya, bunlar seçim pusulası basacak, bilmem kaç milyon tanesi Yüksek Seçim Kuruluna teslim olacak, bir miktarı da başka bir yere teslim olacak." Geçen seçimlerde o fazla basılan pusulalarla ilgili tartışmalar şimdi çok daha alevlenerek devam edebilir. O yüzden, hele hele de her geçen gün biraz daha otoriterleşen, demokrasiden biraz daha uzaklaşan, kendi içinde yaşadığı demokrasiye bakarsanız...

Biz geçen genel seçimlerde 29 ilde hâkim gözetiminde ön seçim yaparken, bu seçimlerde sonuçlarına aynen uyacağımızı parti meclisi kararıyla taahhüt ettiğimiz temayül yoklamaları yaparken 400'e yakın ilçede...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Eğilim, eğilim; temayülü orası yapıyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - ...eğilim yoklamaları yaparken, iktidar partisi yaptığı eğilim yoklamalarında çıkan sonuca geçen sefer uymadığı için çok eleştiri almıştı, şimdi çıkan çuvalları mühürletip, Ankara'ya getirip Başbakanın huzurunda sayılacak, yani mühürlü demokrasi. Düşünebiliyor musunuz, demokrasiye mühür koyuyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - İç mesele o.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Şimdi, bir kere, mesele şu, öyle iç mesele değil.

Kendi evinde demokrat olmayan kendi işinde de demokrat olmaz. Kendi evinde zulmeden, iş hayatında da öyledir. Ve kendi partisine demokrasi getiremeyenin Türkiye'ye demokrasi getirmesi beklenemez.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Özel iş ya o, özel iş.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Eğer, sizin özel işinizse, Adana'da 1940'larda bir tane köyde bir tane muhtarlık seçiminde açık tasnif gizli olarak arkada yapılmış, CHP'ye yakın bir muhtar seçilmiş, Başbakan bunu diline doluyor, böyle alkışlıyorsun grup konuşmasında.

Şimdi, gizli tasnifi 2013 yılında kendi partisinde yapıyor, buna da herhâlde itiraz edecek birileri olur. Endişemiz, gizli tasnif meselesinin bundan sonra Türkiye'nin gündemine getirilmesine başlanmasıdır. Veya önceden hazırlanmış oy pusulalarıyla mevcut oy pusulalarının hızlı bir şekilde abrakadabra yer değiştirmesi noktasında sahadaki şüpheleri güçlendirecek böyle bir uygulamayı Meclisin vicdanlarına sevk ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)