| Konu: | KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 14.11.2013 |
CHP GRUBU ADINA KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 493 sıra sayılı Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, biraz önce konuşan Manisa Milletvekilimiz, hakikaten çok kritik noktalara değindi. Bir noktaya geldi, orada bıraktı. Ben oradan size gerçekten çok açıklayıcı rakamlarla, bilemediğiniz veya size bildirilmeyen rakamlarla gerçekleri paylaşacağım.
Bu kanun teklifiyle sunulan değişiklik sıradan bir kamu ihale yasasındaki doğrudan temin veyahut bir başka ifadeyle doğrudan adrese teslim konusu değildir değerli milletvekilleri. Buradaki asıl hedef seçimlerdeki oy pusulalarındaki kontrolün Hükûmet tarafından elde tutulmasıdır. Demokrasinin ve ülkenin geleceği için seçimlerin şeffaf, sağlıklı, şaibeden uzak olması mutlak gerekmektedir ama bu değişiklik sayın milletvekilleri, seçimler üstüne şaibe yaratacaktır. Bakın, nasıl şaibe yaratacaktır? 2011 seçimlerini hatırlayalım değerli milletvekilleri. Seçimlerden bir süre önce oy pusulalarının basımıyla ilgili Malzeme Ofisi ihale açtı. İhaleye giren firmalardan birisi 11 milyon 990 bin liralık bedelle ihaleyi kazandı ama ihaleye itiraz edildi, ihale yenilendi, aynı firma aynı teklifi bu sefer 899 bin lirayla teklif etti ve 899 bin liraya aldı. Yani sayın milletvekilleri, on ikide 1 fiyatla aldı bu ihaleyi bu firma. Yani ben araştırdım bu ihalenin bedeli nedir, maliyeti nedir? Bakın, bu ihalenin maliyeti de 7,5 milyon lira. Siz -burada iş adamı arkadaşlarımız var- 7,5 milyon liraya mal ettiğiniz bir ürünü 0,9 milyon liraya nasıl satarsınız, hangi iş adamı böyle bir işi hangi sebeple yapabilir değerli arkadaşlar? İşte, bu kanunun arkasındaki gerçek burada yatmaktadır.
Bakın, bu endişelerimizi, bu şaibeli durumu size rakamlarla, Yüksek Seçim Kurulunun rakamlarıyla da teyit etmek istiyorum.
2011 seçimlerinde Yüksek Seçim Kurulu diyor ki: "52 milyon 806 bin 322 seçmenimiz var." Ama buna karşılık bu ihalede basılan oy pusulası 69 milyon 163 bin 710, yani 16 milyon 357 bin oy fazladan basılmış. Olabilir, fazladan basılabilir.
Yine, Yüksek Seçim Kurulunun aldığı bir karar var, "Her 300 seçmenli sandığa 330'luk paketler yaparak göndereceğiz, yüzde 10 artıyla göndereceğiz." diyor. Tamam.
2011 seçimlerinde yine 199 bin 207 sandık var, bunu 330'la çarptığımız zaman, değerli milletvekilleri, 65 milyon yapıyor. Yani arada 3 milyon 425 bin oy pusulası ihtiyaçtan fazla basılmış durumda.
Bakın, şimdi, burada önemli bir nokta daha var. 16 milyon 357 bin fazladan basılıyor, bir de 2011 seçimlerinde 8 milyon 891 bin oy kullanılmıyor. Yani toplam 25 milyonu aşkın oy pusulası kullanılmamış durumda.
Kullanılan oy miktarı ne kadar? Kullanılan oy miktarı da 43 milyon 914 bin. Yani neredeyse seçimde kullanılan oyların yarısından fazlası kullanılmamış veya fazladan basılmış.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bu kamuoyunda da ister istemez çok haklı bir şekilde endişeleri gündeme getirdi. "Yahu yanımızdaki hiç kimse 'Ben AKP'ye oy vermedim.' diyor ama 2 kişiden 1'i oy verdi." diyor. Yani, bu şaibeyi AKP Hükûmetinin ve seçimlere çok güvenen, "Sandık seçimlerin namusudur." diyen Başbakanın üzerine gidip çözmesi gerekiyor.
Bakın, bu şaibelerle ilgili toplumun değişik kesimlerindeki insanlar bir araya geldiler, "Temiz Seçim Platformu" diye bir platform oluşturdular ve bu platform Yüksek Seçim Kuruluna sorular soruyor, Başbakanlığa sorular soruyor. Sordukları sorular değerli milletvekilleri, 2007 ile 2009 arasında sandık seçmen listelerinden düşmesi gereken seçmen sayısı 667 bin iken 2 milyon 890 bin seçmen düşürülüyor sandıklardan. Yani, gereğinden fazla 2 milyon 223 bin seçmen düşürülüyor. Yine bu platform soruyor; 2007 ile 2009 arasında sandık seçmen listelerine 1 milyon 590 bin seçmen eklenmesi gerekirken 7 milyon 697 bin seçmen eklenmiş. Yani, fazladan 6 milyon 107 bin seçmen eklenmiş. Yüksek Seçim Kurulu, bu konuyla ilgililer bunlara yanıt vermelidir.
Bakın, sizinle en taze, son bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum değerli milletvekilleri. 2011 genel seçiminden önce on sekiz yaşından küçük olup 2013 sandık seçmen listesine 2 milyon 145 bin 071 yeni seçmen eklenmiş, bakın, 2 milyon 145 bin yeni seçmen eklenmiş. Ancak, bu süre içerisinde yıllık seçmen sayımızın 950 bin arttığı düşünülerek 1 milyon 590 bin eklenmesi gerekiyor. Yani, 2013 listelerine 555 bin 071 genç seçmen yeniden eklenmiş. Yüksek Seçim Kurulu bunların cevabını vermek durumundadır.
İşte değerli milletvekilleri, kamuoyundaki bu derin endişe şunu göstermektedir: Burada esas itibarıyla yapılmak istenen o; maalesef, otoriter ve dikta rejiminin tipik adımlarıyla ilerlenmektedir. Gözünü halkın temiz oylarına dikmiştir bugünkü bu uygulamaları hayata geçiren Hükûmet. Bu da halkın namusuna göz dikmekten öte bir şey değildir. Artık, bundan sonra, oy pusulaları bu kanunun geçmesinden itibaren fazla mı basılır, bu oy pusulaları, biraz önce Manisa milletvekili arkadaşımızın da söz ettiği gibi, kimlere servis edilir? Bunlar kocaman birer soru işaretidir. Hükûmet eğer bunları düzeltmezse, bu kanun bu Hükûmetin demokrasiye kara bir lekesi olacaktır.
Biz, bu kanun değişikliğini asla doğru bulmamakla birlikte, bu konuda bugüne kadar sorulan bütün soruların da cevaplarını aramaya devam edeceğiz. Bunların cevabını, bunların yanıtını vermek de Hükûmetin ve AKP Grubundaki sorumluların halkımıza karşı sorumluluğudur.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)