| Konu: | SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2013 |
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tekrar, sorularını yönlendiren milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Türkiye'de Trakya ve Doğu Anadolu'da olmak üzere doğal gaz rezervleriyle alakalı bir kısım miktarlara rastladık. Tabii, biz bunların haberini çok önceden vermeden ve ümitlerle oynamaksızın gerçekçi haberleri kamuoyuyla paylaşıyoruz. Şu anda "shale" gazıyla alakalı teknolojik bilgi birikimleri olan şirketlerin gerek yerli ortaklarla gerekirse uluslararası ortaklarla beraber gerçekleştirdikleri aramalar vardır; Diyarbakır, Batman, Edirne, Kırklareli taraflarında yaptıkları aramalar vardır. Türkiye'deki doğal gaz talebinin kırkta 1'i - tam oranıyla yüzde 2,5'lar civarında - Türkiye'den karşılanmaktadır yerli kaynaklarla, kırkta 39'u da ithal kaynaklardan karşılanmaktadır. Bu manada, doğal gaz ve petrol var mıdır Türkiye'de? Vardır ama Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak oranda mıdır? Şu anda öyle bir oranda görünmüyor. Yani Türkiye'nin 700 bin variller civarındaki günlük tüketimini dikkate alırsak ve 46 milyar metreküplük yıllık kullanılan miktarını da, fiili kullanım miktarını da dikkate alırsak şu anda yerli üretim olarak bunlardan uzak olduğumuzu söylemem lazım.
Biz, doğal gazı aldığımız fiyatların şu anda işletme maliyetlerini de hesaba katarsak daha üzerinde değil, daha altında satıyoruz. Allah, eğer bu ülkeye yağmuru vermişse, eğer bu ülkede güneş açmışsa bunun bütün kazanımlarını yine bu ülkenin vatandaşlarının alması lazım. Atatürk Barajı'nın, Karakaya Barajı'nın, Keban Barajı'nın rezervuarında toplanan su, ithal ettiğimiz doğal gaz fiyatlarıyla balans ediliyor ve doğal gaz zammından, son dört aydan bu yana maliyeti daha yüksek olmasına rağmen, vatandaşımızı ve sanayicimizi korumuş oluyoruz. Bu mekanizma eğer yerli kaynaklarımız ve yenilenebilir kaynaklarımız olmasaydı yapamayacağımız bir mekanizmaydı. O yüzden doğru enerji politikaları ve stratejilerinin bu manada uygulandığını söylemem lazım.
İhtiyacımız daha fazla var mı? Evet, ihtiyacımız daha fazla var çünkü Türkiye'nin büyümesi, 2012 yılındaki büyüme rakamları... Mesela doğal gazdaki büyüme rakamı Avrupa Birliği üyesi ülkelerden şu an hemen bir çırpıda sayacağım 6-7 tane ülkenin kendisi kadar. Elektrikteki büyümemiz yaklaşık 14 tane ülkenin büyümesinden daha fazla. Türkiye'nin büyüme rakamlarını uluslararası platforma taşıdığımızda bizden tekrar etmemizi istiyorlar bu rakamların doğru olup olmadığıyla alakalı. Çünkü Türkiye çok hızlı büyüyor ve bu büyümeyi karşılayacak olan gayrisafi yurt içi hâsılası 3 katına çıkan bir ülkede refah seviyesi arttıkça ekonomik büyüme rakamlarından daha hızlı büyüyen bir enerji sektörü görüyoruz ama şu anda herhangi bir sıkıntımız söz konusu değildir. Çok olumsuz kış şartlarında yine vatandaşımıza sirayet ettirmeksizin doğal gazla alakalı süreci çok iyi yönetmek durumundayız.
Doğal gazın azı çok zararlıdır, çok fazlası da az zararlıdır. "Al ya da öde"yle alakalı herhangi bir riske düşmemek için yapacağımız kontratları çok sınırlı tutmak zorundayız, ancak kullanabileceğimiz kadarını, tüketebileceğimiz kadarını ithal etmek durumundayız. Malumunuz, bunu Rusya'dan, İran'dan, Azerbaycan'dan, Cezayir'den ve Nijerya'dan ithal ediyoruz. Bunlarla alakalı rakamları da size vermiştim, bir kez daha okumamda fayda var. Yaklaşık yarısını Rusya'dan tedarik ediyoruz bunun; kontrat miktarı 52 milyar metreküptür, fiilî kullanım 46 milyar metreküp civarındadır. Cezayir'le anlaşmamız 4,4 milyar metreküptür ve 2014 yılında bitecektir. Bu anlaşmanın yenilenmesiyle alakalı çalışmalarımızı tamamladık, Cezayir'deki Hükûmetle de mutabık kaldık, bu anlaşmayı da kısa süre içerisinde on yıllığına tekrar uzatıyoruz.
Yalnız, Japonya'daki nükleer santrallerin kapatılma kararı, bizim yaklaşık 1,5 katımız daha pahalı kullanan Japonya'daki tüketimleri tahrik etmiştir, dünyadaki tüketimleri tahrik etmiştir. Japonya'nın iki hafta kadar önce "Bu elektrik sisteminin yönetilmesi için mutlaka dışarıdan 'know how' almalıyız." diye bir duyurusu olmuştur. Bu tabii ki bir ülke için çok iyi bir durum değildir ve 2012 yılı içerisinde ödediği fark 40 milyar dolardır yani nükleer santrali kapatıp yerine LNG tedarikiyle beraber geldiği nokta budur.
Dünyada ham petrol fiyatları fikstir ama doğal gaz fiyatları 4 ayrı bölgededir. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık Akdeniz Havzası'nın üçte 1'i fiyatına, Japonya'da da 2 katına fiyatla satılmaktadır. Türkiye arada bir pazardır, Amerika kadar ucuz kullanmamaktadır ama Japonya kadar da pahalı kullanmamaktadır.
ÖTV ve KDV'lerle alakalı, benzin konusunda şunu söylemem lazım: On yıl kadar önce yüzde 75'ler civarındaki benzin içerisindeki bir vergi oranı şu anda yüzde 60'lar civarındadır. 22 dolarlar civarında aldığımız ham petrolün varil fiyatı şu anda 108 dolarlar civarındadır. Bütün bu fiyat artışlarında verginin kendisi maktu olarak sabit tutulduğu için vergi oranı düşmektedir. Bu daha fazla düşebilir mi? Evet, daha fazla düşebilir. Bu, Maliye Bakanlığımızın yaptığı bir çalışmadır. Türkiye'de, ÖTV'lerle kurumlar vergisinin toplam tutarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 26'dır. Bu da Avrupa Birliği üyesi ülkelerin daha altındadır. Ama temel mantık şudur...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Bir soru daha var, son olarak o kişiye de söz vereceğim.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Bitiremedim Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Sorusunu sorsun, birlikte cevaplarsınız lütfen.
Sayın Halaman, buyurun.
ALİ HALAMAN (Adana) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanımıza, sorulardan dolayı verdiği cevap için teşekkür ederim.
Sürekli, Türkiye'nin büyüdüğünü söyledi. Türkiye'nin neresi büyüyor? Bir de enerjide, petrolde, tüpte sürekli fiyat artışları olmasına rağmen, bu fiyat artışlarını sırf ithalata bağlamak doğru mu, "Dışarıdan alıyoruz." diyerek bunu meşru göstermek doğru mu?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, ne kadar süre istersiniz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkanım, siz on dakika verin, ben daha kısa sürede tamamlarım inşallah.
BAŞKAN - On dakika biraz uzun.
Beş dakika veriyorum Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Beş dakika verin, yetmezse kullanayım.
BAŞKAN - Buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; kaldığımız yerden devam edelim isterseniz.
Normalde 17 milyon 800 bin adet araç kullanıcısından mı bu vergiler toplanacak, yoksa eğer o vergiler düştüğünde toplam vergi gelirini oluşturmak için kullanmayan 76 milyondan mı alınacak? Temel mantık buydu. Maliye Bakanlığımız bu konuda tasarrufunu böyle kullandı. İnşallah, ben, inanıyor ve ümit ediyorum ki Türkiye'nin faiz ödemeleriyle alakalı, borçlanma limitleriyle alakalı rakamlar düştükçe bu vergilerin de düşeceğine inanıyorum.
Ankara ve Kütahya'daki kısıtlanan doğal gaz miktarlarıyla alakalı şunu söylemek isterim: Önce maktu bir rakam söylenmişti, bunun doğru olmadığını bildirdik. Her ay ihtiyacına istinaden kasım ve aralık ayında 510 TL'ye varıncaya kadar her bir abone bir seferde doğal gaz alabilecektir. 70 lirayla başlayan, 120 lirayla, 240 lirayla ve 500 liraya kadar ilerleyen her ay içerisinde bir kullanım söz konusudur. Doğal gaz miktarlarıyla alakalı herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir, doğal gazın alımıyla alakalı mekanik sayaçlarla elektronik sayaçlar arasındaki bir adalet uygulamasıyla alakalı konudur. Mekanik sayaçlar, bildiğiniz gibi, ancak tükettiği kadar yazan ve onun ödemesi yapılan; elektronik sayaçlar da peşin ödemeyle yapılandır. Bu manada herhangi bir metrekaresi daha yüksek olanın daha fazla kullanabildiği, sanayi aboneleriyle alakalı herhangi bir sıkıntının yaşanmadığı, miktarla alakalı herhangi bir sıkıntının yaşanmadığı... O kuyruklarla alakalı bazı yerlerde ben de şahit oldum, hemen ilgili arkadaşları uyardım. PTT kanalıyla, banka aracılığıyla ve kendi bulundukları vezneler aracılığıyla bunları tedarik etmek mümkün. Vatandaşımızın hiçbir sıkıntı çekmeden bunları rahatlıkla ödeyip alabilecekleri bir ortam oluşturuyoruz.
Tabii ki taşeronlukla alakalı, dediğiniz gibi, geçen hafta Çalışma Bakanımızla beraber de toplandık, bunlarla alakalı sistematik bir düzenlemeyi inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna getireceğiz ve bizim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında, her zaman söylediğimiz, taşeronlarımızın da kıdem tazminatlarıyla alakalı, izin süreleriyle alakalı, izin ücretleriyle alakalı uygulamanın aynen kadrolular gibi alınmasını bizatihi Bakanlık olarak da takip ettiğimizi belirtmek isterim.
"Türkiye'nin neresi büyüyor?" dersek, Türkiye'nin her tarafı büyüyor. Yalnız, bazı bölgelerin diğer bölgelere göre daha fazla büyüdüğünü, bir kısım bölgelerin de daha az büyüdüğünü söylemek herhâlde yanlış olmaz. Trakya'dan Dilovası'na varıncaya kadar Türkiye'nin enerjideki büyümesi bir kısım bölgelerimize göre 3 katı kadar hızlı büyüyor. Türkiye geçen yıl içerisinde, 2012 yılında enerjinin kurulu gücünde yüzde 8,1 büyüdü, tüketimde yüzde 5,2 büyüdü ve ekonomide de yüzde 2,2 büyüdü. Her zaman söylüyorum, yaklaşık biz 4 bin megavatlar civarında her yıl bu ülkeye eklemek durumundayız, bunun da toplam tutarı 6 ila 8 milyar dolarlar civarında oluyor. Türkiye 132 milyar kilovatsaatler civarındaki on yıl önceki kullanım miktarını şu anda fiilî olarak 242 milyar kilovatsaate çıkarmış durumda.
Dediğim gibi, bir Türkmenistan kadar 2013 yılı içerisinde Türkiye büyüdü. Bulgaristan ile Yunanistan'ın toplamı kadar 2012 yılında büyüdü. Yani, her yıl bir kısım ülkenin kendisi kadar Türkiye büyümüş oluyor. Nasıl İstanbul'un nüfus büyümesi Eskişehir kadar her yıl oluyorsa Türkiye'nin büyümesinde de bunlarla karşılaşıyoruz.
Şunu söylemem lazım: İlk defa, Türkiye'de 2013 yılı içerisinde arz fazlamız 4 bin ila 4.500 megavatlar civarındadır. Yani, üretimimiz tüketimimizden fazla olmuştur. Piyasadaki elektrik fiyatları da bunu teyit etmektedir. Malum, mal arttıkça bununla alakalı fiyatlar da olumlu yönde etkilenmektedir.
Ben, bu manada siyasi istikrara göstermiş oldukları ilgiden dolayı özel sektöre ve bu manada kamu hizmeti gören özel sektöre ve kamu hizmeti gören arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. İnşallah Türkiye'nin büyümesinin bu hızlarda devam edeceğine olan inancımı belirtiyorum.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)