GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU'NUN, (2/1675) ESAS NUMARALI CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ (4/127)
Yasama Yılı:4
Birleşim:18
Tarih:19.11.2013

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; gerçekten de insan vicdanını sızlatan ve insanlığı olan herkesin bu Meclis kürsüsünde, bu Meclis çatısı altında kulak vermesi gereken bir meseleye değiniyorum; sizden ricam, partili kimliklerimizin dışında bu konuyu dinlemeniz.

Değerli arkadaşlar, (2/1675) sayılı Yasa Teklifi'nde tutuklu ve hasta hükümlüleri çok yakından ilgilendiren bir konu var. Bugün yaklaşık... (Gürültüler)

Sayın Başkan, bir Genel Kurulu...

BAŞKAN - Buyurunuz, siz devam ediniz.

Sayın milletvekilleri, biraz sessiz olursanız konuşmayı daha iyi duyabileceğiz.

Buyurunuz Sayın Tanrıkulu.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sizin umursamadığınız, dikkate almadığınız ve her gün insanların cezaevinde öldüğü bir konuyla ilgili konuşuyorum. Bugün, cezaevlerinde 3 Kasım 2013 tarihi itibarıyla 162'si ağır olmak üzere 544 tutuklu ve hükümlü hasta var. Bunlarla ilgili düzenleme yetersiz. Adli Tıbbın tekeli var, Adli Tıbbın onayı olmadan bir hasta hükümlünün, bir hasta tutuklunun dışarıda tedavi edilmesi mümkün değil, Adli Tıptan da rapor almak mümkün değil. Herhangi bir biçimde bir tutuklu veya hükümlünün hastaneye ulaşması, oradan Adli Tıbba ulaşması büyük bir zaman kaybı ve büyük bir eziyet. Bugün, Metris Cezaevinde bekleyen onlarca hasta tutuklu ve hükümlü var; sırasını beklemeye çalışan, zor koşullarda kalan. Bu tutuklu ve hükümlülerin sorunu bu Meclisin vicdan sorunudur. Onları orada o hâlde bırakamayız. Dolayısıyla, bugün Türkiye'de onlarca eğitim ve araştırma hastanesi var, bugün Türkiye'de onlarca tıp fakültesi var, hepsi bu raporları vermeye ehildirler ve yeterlidirler. Dolayısıyla, yasada, Ceza infaz Yasası'nın 16'ncı maddesinde değişiklik yapılması lazım ve Adli Tıbbın tekelinin kaldırılması lazım.

Değerli arkadaşlar, burada dördüncü yargı paketiyle yine bir değişiklik yapıldı ve "Durum düzeltildi." denildi ama daha kötüye götürüldü. Bugün Adli Tıp rapor verse bile, onay verse bile hasta olduğu tespit edilen hükümlü ve tutuklunun tahliye edilmesi cumhuriyet başsavcısından "Topluma zararlı değildir." raporunu almasına bağlı. Bu nedenle cezaevlerinde bekleyen onlarca tutuklu ve hükümlü var. Haklarında Adli Tıbbın olumlu rapor vermesine karşın cumhuriyet başsavcılarının rapor vermediği, izin vermediği onlarca tutuklu ve hükümlü var cezaevlerinde bekleyen. Bu nedenle, teklifimizin gündeme alınması gerekir. Bilhassa soruyorum değerli arkadaşlar sizlere, gerçekten: Bu umursamazlık, bu tabloyu izleyen yurttaşlarımız sizlerin insan haklarına, sizlerin özgürlüklere ve sizlerin çok dillendirdiğiniz çözüm sürecine olan duyarlılığınızı da şimdi görüyorlardır, gerçekten görüyorlardır. Eğer gerçekten demokrasiye inanıyorsanız, gerçekten bu Mecliste mutabakata inanıyorsanız, gerçekten sorunların diyalogla çözümüne inanıyorsanız gelin, burada, bu sorunun çözümü noktasında, her inancın, her fikrin ve her siyasal düşüncenin veya düşüncesi olmayanların sorunu olan bu sorun konusunda ortaklaşalım. Eğer bugüne kadar doğru yapmışsanız bizim önergelerimizi dikkate almayarak bugün de yanlış yapın, eğer bugüne kadar yanlış yaptıysanız bu sefer de doğru yapın. Bu öneriyi gündeme aldıralım ve beraber, ortaklaşarak tutuklu ve hükümlülerin sorunlarının bu Meclis çatısı altında çözülebileceği noktasında bir adım atalım.

Sayın Başbakan üç gün önce Diyarbakır'da birçok laf söyledi, gerçekten ama demokrasiyle ilgili, özgürlüklerle ilgili tek bir cümle etmedi, tek bir cümle. Ne yapacağı konusunda hiçbir şey söylemedi. Açın, okuyun, tek bir cümle etmedi değerli arkadaşlar. Size somut fırsat. Bakın, bu Mecliste ben sizlere çok fırsat tanıdım, hepsini reddettiniz, tümünü reddettiniz. Size bir fırsat daha: Hasta olan, ölüm döşeğinde olan tutuklu ve hükümlülerin sorunları bakımından bu yasa teklifini gündeme alalım, eksiği varsa beraber tamamlayalım, eksikleri giderelim ve yol açalım.

Bakın, Sayın Cumhurbaşkanına buradan sesleniyorum: Önceki Cumhurbaşkanı hasta olan, ölüm döşeğinde olan 270 hasta ve tutukluyu affetmişti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Sayın Gül'ün affettiği hasta sayısı ise 30, sadece 30. Böyle, yetkilerini, aynı zamanda, ideolojik kullanan başka bir yapı da var.

Teşekkür ediyorum duyarlılığınız için. (CHP sıralarından alkışlar)