| Konu: | AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 16.05.2012 |
OKTAY SARAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım; 180 sıra sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın tüm maddeleri üzerinde, lehte olmak üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle tüm Türkiye'yi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, kanun tasarısının temel amacı afet riskli alanların dönüşümünü ve riskli yapıların yıkımını sağlayarak sağlıklı ve yaşanabilir alanların ve konutların oluşturulmasıdır. Hepimizin malumu olduğu üzere ülkemiz, maalesef, çeşitli kademelerde olmak üzere deprem kuşağında yer almaktadır. Özellikle yüzde 92 oranında bu deprem kuşağında olduğunu hepimiz biliyoruz. Âdeta depremle ve doğal afetlerle birlikte hayatımızı idame ettiriyoruz. Şöyle geçmişe bir dönüp bakacak olursak, maalesef, bu deprem ve afetler nedeniyle çok acılar yaşadık, milletçe çok üzüntülere gark olduk. 1900'lü yıllardan bu ana kadar depremde 100 bin insanımız maalesef hayatını kaybetmiş, bunun yanında 1 milyona yakın bina da ya tamamen ağır hasar noktasında tahrip olmuş ya da yıkılmıştır.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, özellikle 1950'li yıllardan sonra da kırsal alandan kente hızlı göç nedeniyle her türlü teknik ve sosyal altyapıdan yoksun iskânlar ve gecekondular oluşturulmuş, kentler plansız gelişmenin yanında özellikle doğal, tarihî ve kültürel alanda da tahrip olmuşlardır. Bunun sonucunda da hepimizin malumu olduğu üzere o kötü manzara hepimizin huzurunda kendini bulmuştur.
Düzensiz, sağlıksız, can ve mal kaybı noktasında risk taşıyan, kentsel estetikten yoksun, imar mevzuatına aykırı yapılar bugünümüze kadar gelmiştir. Bu vesileyle yaşanan bu depremler neticesinde özellikle yapı stokunun ülkemiz adına ne kadar riskli olduğunu hepimiz biliyoruz.
Türkiye'mizin özeti olan İstanbul'un yüzde 35'i 1'inci derece, yüzde 30'u 2'nci, yüzde 30'u da 3'üncü derecede olmak üzere, şayet 7 ve onun üzerinde şiddette bir depreme maruz kaldığında uzmanların söylediği 1,5 milyon binanın 900 bini ya tamamen yıkılacak veya ağır hasar görecek ve yine uzmanlarca söylenen 50 ile 100 bin insanımızı maalesef kaybetmiş olacağız.
Yıllardan beri ahlarla vahlarla geçti ömrümüz ancak oportünist, günübirlik birtakım avutmalarla beraber bu depremi yeterince kendimize maalesef ilgi tutmamış ve bu sıkıntılara hepimiz birlikte gark olmuşuz.
Evet, değerli milletvekillerimiz, tabii afetler ve depremler, bakınız, hepimizi vurdu, hepimizin canını yaktı.
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - On yıldır biz iktidar değiliz, on yıldır siz iktidarsınız.
OKTAY SARAL (Devamla) - Bu nedenle özellikle söylüyorum: Türk, Kürt, Alevi, Sünni, sağcı solcu ve siyasi parti ayrımı yapmaksızın deprem hepimizi gerçekten vurdu. Buna baktığımızda değerli arkadaşlarım, hepimizin yakınları yakın zaman döneminde, bundan on yıl kadar önce Adapazarı'nda, İstanbul'da -az evvel sayın vekilimizin söylediği şekilde- Bolu'da yakınımız, dostumuz, arkadaşımız, ahbabımız enkaz altında kaldı. Bunun için popülizm yapmaya gerek yok. Bu işi siyasi ranta tahvil etmenin hiçbir gereği yok. Bu sorun hepimizin sorunu, bu sorunu hep birlikte çözeceğiz değerli arkadaşlarım.
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Yasa yanlış. Doğru yasa yapın, destekleyelim.
OKTAY SARAL (Devamla) - Çözümde görev almayanlar sorunun birer parçası olurlar. Bu sorunu hep birlikte inşallah çözeceğiz.
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Yasa yanlış, biz ne yapalım.
OKTAY SARAL (Devamla) - Evet, yaşanan felaketlerde kenetlendik, kardeş olduğumuzu bildik ve birbirimize ne kadar muhtaç olduğumuzu öğrendik.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Onu Genel Başkanına söyle, Tayyip Bey'e söyle onu.
OKTAY SARAL (Devamla) - 75 milyon kardeşiz. Biz hep birlikte Türkiye'yiz. Bunu yaşadık. Bakınız, milletimizde, hepimizin mayasında, hamurunda yardımseverlik, iyilik, merhamet ve şefkat var, kısacası yaşatma idealiyle?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY SARAL (Devamla) - ?dopdolu olan bir millete, bir ülkeye sahibiz.
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Sayın Vekilim, doğru söylüyorsun ama yasa yanlış.
OKTAY SARAL (Devamla) - Burada Türk, Kürt, mezhep, meşrep ve din ayrımı yapmaksızın gerçekten milletçe birbirimizi, bu noktada, depremde nasıl olmamız gerektiği noktasında?
Süre mi bitti Sayın Başkan? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ben teşekkür ediyorum. Bu yasa tasarımızın inşallah milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - O yüzden mi sırf AKP'li belediyelere izin veriyorsunuz?
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Saral.