| Konu: | CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ FATMA NUR SERTER VE ARKADAŞLARININ ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME SİSTEMİNDE MEYDANA GELEN AKSAKLIKLARIN İNCELENMESİ AMACIYLA 27/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 3 ARALIK 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 03.12.2013 |
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi ve sistemin işleyişine kararlarıyla etkili olan Yükseköğretim Kurulu, ÖSYM ve Millî Eğitim Bakanlığının uygulamalarının araştırılması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını önermekteyiz. Bu önerimizin nedeni, tüm uyarılara rağmen, geçen yıl da olduğu gibi bu yıl da devam eden üniversite kontenjanlarındaki açıklar ve Anadolu lisesi kontenjanlarının doldurulamamış olmasıdır.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, gerek üniversite giriş sınavları gerek "SBS" diye adlandırdığımız Anadolu liseleri giriş sınavı aslında bir sıralama sınavıdır, sıralama ve yarışma sınavıdır. Bu sınavlar, öğrencilerin belli bir bilgi düzeyinde olması gibi bir ön koşul aramaksızın puan sıralamasına göre öğrencileri üniversiteye veya Anadolu liselerine yerleştirirler. Sınavın amacı, şekli, içeriği budur.
Böyle olmasına karşılık, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da üniversite kontenjanları doldurulamamış, hatta Anadolu lisesi sınavlarından sonra Anadolu lisesi kontenjanları da ne yazık ki doldurulamamıştır.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinden bu yana altyapı yetersizlikleri ya da öğretim üyesi kadrolarındaki yetersizlikleri dikkate almaksızın, 81 ile üniversite projesini başlattı ve üniversite sayımız vakıf üniversiteleriyle birlikte 163'e ulaştı. Vakıf üniversitelerinde de üniversite açmak için talepte bulunan -neredeyse- hiçbir vakfın talebi reddedilmedi.
İkinci konuya gelelim: Anadolu liselerine hızlı bir projeyle Anadolu liselerinin sayıları artırıldı, genel liseler Anadolu lisesi statüsüne geçirildi. Bu yapılırken de Anadolu liselerinin en önemli özelliği olan eğitim programlarının yabancı dil ağırlık olması gibi bir kriter de dikkate alınmadı. Şimdi ne oldu? Elimizde çok sayıda üniversitemiz var, 163 tane ve bol miktarda da Anadolu lisesi var.
Bu ülkenin altyapısına baktığımız zaman yükseköğretimde okullaşma oranının yüzde 38,5 olduğunu görüyoruz yani çağ nüfusunun sadece yüzde 38,5'u yükseköğretime devam ediyor. Ortaöğretimde de yüzde 70,06 olduğunu görüyoruz. Demek ki henüz okullaşma oranları açısından istediğimiz boyutta değiliz. Bunun yanı sıra Hükûmet, sürekli olarak nitelikli insan gücü yetiştirilmesinin önemini vurguluyor. Çok da doğru bu vurguyu yapması çünkü 21'nci yüzyılda artık bizler iyi eğitim görmüş, yükseköğrenim görmüş nitelikli insan gücüyle ancak ekonomik hedeflerimize ulaşabiliriz. Gelin görün ki, her nedense -bunun samimiyetle araştırılması gerektiğine de inanıyorum- geçen yıl üniversitelerde 180 bin kontenjan boş kalmışken bu yıl, Bilgi Edinme Yasası doğrultusunda ÖSYM'den almış olduğumuz verileri sizlere sunuyorum: 130.515 üniversite kontenjanı boştur. Değerli arkadaşlar, 130.515 kontenjan. Bu ne demektir? Bir tek öğrencinin üniversiteye girebilmesi için o öğrencinin harcadığı emek, ailesinin katlandığı özveriyi düşünecek olursak 130 bin rakamı çok büyük bir rakamdır ve toplam üniversite kontenjanlarının yüzde 15'i demektir, yüzde 15'i boş bırakılmıştır.
Şimdi, 1 milyon 800 bin öğrenci üniversite sınavına giriyor, yaklaşık 1 milyonu dışarıda kalıyor yani yerleşme oranı yüzde 40,6; demek ki, yüzde 59,5'a yakını dışarıda. Bunun yanı sıra, bakıyorsunuz, kontenjanların yüzde 15'i boş bırakılmış. Şimdi bunun sebepleri sizce araştırmaya değer değil midir? Yani burada bu araştırma önergesini reddeden milletvekilleri "Varsın, bu kontenjanlar boş kalsın."a ellerini kaldıracaklardır. Çünkü, ben size doğrudan resmî rakamları sunuyorum.
Şimdi, gelelim mevcut duruma,. gelelim devlet üniversitelerine: Devlet üniversitelerinde boş kalan kontenjan oranı değerli arkadaşlar, yüzde 13'tür. Bunların 19.442'si lisans kontenjanıdır yani dört yıllık fakülte, beş yıllık fakültelerin kontenjanı, 19.442 çok büyük bir rakam. Niye boş kalıyor bunlar? En azından neden boş kalındığının araştırılması sizce gerekmez mi?
Vakıf üniversitelerinde tablo çok daha vahimdir. Vakıf üniversitelerinin boş kontenjan oranı yüzde 25,4'tür; dörtte 1'i boştur. Bakın, öyle vakıf üniversiteleri var ki kontenjanın yüzde 71'i boş, yüzde 30 kontenjanla eğitim yapıyor; yüzde 40'ı boş, yüzde 60 kontenjanla eğitim yapıyor. Bunlar tek tek ÖSYM verilerinden alınıp bakıldığında çıkarılabilir.
Açık öğretim bu söylediğim rakamların dışındadır. Açık öğretimde de kontenjanların yüzde 23'ü boştur.
Bakın, diyebilirsiniz ki "Canım, işte kenarda köşede kalmış, talep olmayan, öğrencinin gitmediği devlet üniversitelerinde belki bu boş kontenjanlar var?" Hayır.
Değerli arkadaşlar, Ankara Üniversitesinin boş kontenjanı 254, lisans kontenjanı; ön lisans yok, açık öğretim yok, fakülte kontenjanlarından bahsediyorum. İstanbul Üniversitesinde 402 boş kontenjan var. Yazıktır arkadaşlar, yazıktır! ODTÜ 321 boş kontenjanla eğitim öğretim yapıyor. Gazi 281, Marmara 233, İstanbul Teknik 151, Ege 255; böyle devam edip gidiyor.
Değerli arkadaşlar, Marmaradaki ön lisans boş kontenjanını da söyleyeyim size. 2.688 ön lisans kontenjanı Marmara Üniversitesinde boş.
Şimdi, gelelim Anadolu'daki üniversitelere. Bakın, sürekli yeni üniversite açıyoruz. Eski üniversitelerden söz edeceğim. Burada o illerin milletvekillerini de bu konuya eğilmeye davet ediyorum. Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin 749, Fırat Üniversitesinin -bölge açısından çok önemli bir üniversite- 873 boş kontenjanı var. Lisans kontenjanı söylediğim şey. Konya Selçuk 918...
Arkadaşlar, 918 ne demek biliyor musunuz? Abdullah Gül Üniversitesinin toplam kontenjanını alın, onun üstüne Bursa Teknik Üniversitesini koyun, onun üstüne Mardin Artuklu'yu koyun yine 918 etmiyor. Siz 3 yeni üniversite açıyorsunuz ama 1 üniversitenin kontenjanını, 918 kontenjanını boş bırakıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu, 2 tane Bitlis Eren Üniversitesi kontenjanı demektir. Bu, bu kadar mı zordur? Bu kontenjanların doldurulması için çaba göstermek, bir araştırma yapmak imkânsız bir şey midir? İstiyor musunuz bu kontenjanları?
Gelelim Anadolu liselerine: Anadolu liselerinin kontenjanlarının yüzde 9'u doldurulamamıştır değerli arkadaşlar. 59 bin kontenjan boştur. İkinci, sonuncu ek yerleştirmeden sonra Dokuz Eylül'de son kalan kontenjanı sorduk ama Bilgi Edinme Yasası'yla bize artık bilgi vermiyorlar. Takdirini de size bırakıyorum neden vermediklerinin.
Şimdi, biz diyoruz ki Kredi Yurtlar Kurumuna da bakalım. Konuyla doğrudan ilişkili değil. Yurtlarımızda, değerli arkadaşlarımız, 24.415 kontenjan boştur yani yurtların yüzde 8'i boştur. Bu boş kontenjan merakı nedendir? Ben, gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Biz diyoruz ki bununla ilgili bir araştırma komisyonu kuralım, irdeleyelim. Bu bilgisayar yazılım programıyla bir kısmı önlenebilecektir, bir kısmı taban puanlarla ilgilidir. Ciddi bir planlama gereklidir. Örneğin yurtlardaki boş kontenjanların temel nedeni, kötü planlamayla yurt inşa edilmesidir. Bütün bunların ortaya çıkarılması ve giderilmesi, zannediyorum, iyi niyetle sizlere sunulmuş bir Meclis araştırması komisyonu kurulması teklifiyle sizleri karşı karşıya bırakıyor.
Boş kontenjanlara evet demek istemiyorsanız ve bunu sürdürmek kararlılığında değilseniz araştırma önergemize destek vermenizi diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)