| Konu: | CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ FATMA NUR SERTER VE ARKADAŞLARININ ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME SİSTEMİNDE MEYDANA GELEN AKSAKLIKLARIN İNCELENMESİ AMACIYLA 27/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 3 ARALIK 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 03.12.2013 |
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, öncelikle çok kısa bir gerekçeyle Meclis Başkanlığına sunulan Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin doğrusu iki noktada yoğunlaştığını gördük; birisi boş kontenjanlar, ikincisi de ölçme ve değerlendirme sistemiyle ilgili bir araştırma önerisi talebi. Böyle anladım ben, zannediyorum. Boş kontenjanlarla ilgili konuyu Meclis araştırma konusu yapmaya hiç gerek yok. Biraz önce, Sayın Hocam Emrullah Bey gayet net açıkladı. Bunu, Meclis araştırmasına konu etmek yerine, 3 tane farklı akademisyene sorarsanız, size, neden boş kalmış, ne yapılmalı, tamamını söyler. Dolayısıyla üniversitenin boş kontenjanlarının Meclis araştırma konusu yapılmasını, doğrusu, ben, Meclisin zaman israfı olarak görürüm.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bugüne kadar niye yapmadınız? 3 tane hocaya niye sormadınız?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bu yapılıyor. Bakın, bu kontenjan problemi son bir iki yılın problemi arkadaşım. Önceden üniversitelerde kontenjan yoktu. AK PARTİ üniversite sayısını 175'e çıkardıktan sonra bu problem ortaya çıktı. Demek ki...
ALİM IŞIK (Kütahya) - Öğrenciler okuyamıyor, okuyamıyor.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Biraz sonra söyleyeceğim eğer müsaade eder, dinlerseniz ama eğer konu gerçekten bizim eğitim sistemimizi tüm unsurlarıyla ölçen ve değerlendiren bir mekanizma konusuysa bu çok değerli bir konudur, bu çok değerli bir konudur ancak bununla ilgili Meclis araştırmasından önce, bu noktada Meclisin, en azından bu teklifi veren arkadaşlarımız tarafından yeterli, yapılan çalışmalarla ilgili bilgi sahibi olması önemli.
Değerli arkadaşlar, bütün eğitimcilerin üzerinde çok net olarak mutabık kaldıkları konu, eğer bir eğitim sistemi tüm yönleriyle ölçülebilir ve değerlendirilebilir bir mekanizmayla nesnel olarak, objektif olarak ve sağlıklı olarak ölçülüp değerlendirilemiyorsa bu sistemin gelişimi ve sürdürülebilir gelişimini sağlamak mümkün değil. Şu anda millî eğitim sistemimizin tüm unsurlarıyla ölçülüp değerlendirildiği gibi bir iddiada değiliz. Şu anda bunu yapamıyoruz ama yapamayacağız anlamında değil. Biraz sonra söyleyeceğim ama bu eğitim sisteminde şu anda yapabildiğimiz şey, yakın zamana kadar, öğrencileri sadece seçiyoruz ve sıralıyoruz. Bunu yaparken de en kolay yol merkezî sınav, en kolay teknik de test tekniği. Tabii, bu, ölçme ve değerlendirme açısından, daha doğrusu seçme ve sıralama açısından bir mahzur çıkarmayabilir. Bu işleri bilen arkadaşlarımız bu konuda çok fazla itiraz etmezler ama bu, bizim eğitim sistemimizi sürdürülemez noktaya taşımıştır. Eğer bir sistem sadece seçme ve sıralamaya dayalı olursa o sistemde artık okul merkez olmaktan çıkıyor, okula alternatif, okula ikame kurumlar oluşuyor. İşte bugün dershane problemimiz bu problemdir.
"Peki, iktidar milletvekili olarak bunu söylüyorsunuz da nedir çare?" Evet, çare, AK PARTİ'nin iktidara geldiği günden beri üzerinde çalıştığı ve artık topyekûn bir eğitimde dönüşüm projesinin hayata geçirilmesi için altyapının hazırlandığı bir süreci yaşıyoruz. Yakında, inanıyorum ki, nasıl sağlıkta bir dönüşüm projesini gerçekleştirdiysek...
ALİ ÖZ (Mersin) - Onu karıştırma Hocam.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - ...nasıl ekonomide yapısal dönüşümü gerçekleştirdiysek, şimdi, artık, Türkiye, inşallah, eğitimde yapısal dönüşüm projesini gerçekleştirecek.
Bunun için neden on bir yıl bekledik? Şundan dolayı on bir yıl bekledik değerli arkadaşlar: Evet, 2002 yılında aldığımız Türkiye'de, maalesef, eğitimimizin hâli, Nasrettin Hoca'nın üç duvarı olmayan ama dördüncü duvarında bir kapı ve üzerinde kilidi olan bir türbe gibiydi.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Yapma, yapma... Çok büyük haksızlık yapıyorsunuz. Bunu sizin söylememeniz lazım.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bugün geldiğimiz noktada, bakın, on bir yılda...
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - 5 defa bakan değişti, 5 defa sistem değişti.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, 2013 yılı sonu itibarıyla 408 bin yeni öğretmenimizi eğitim kadromuza kattık.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Fen edebiyat fakültelerine öğrenci alamıyoruz. Hiç kimse gelmiyor.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bu çok önemli bir rakam ve bütçemizde çok önemli bir rakamı öğretmen maaşına veriyoruz.
İki, 310 bin derslikle devraldığımız Türk millî eğitim sistemine bugün 210 bin yeni derslik -yakında bunu 250 bine çıkaracağız- ilave ettik.
ALİM IŞIK (Kütahya) - 180 bin dersliği de kapattınız. Bunu da söyle.
BAŞKAN - Sayın Işık, lütfen...
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Soruyorum ben size: Öğretmen olmazsa, derslik olmazsa eğitimde kalite olur mu?
Yetmedi, yetmedi geldiğimiz günden beri bu müfredatın dünyanın en ağır müfredatlarından biri olduğunu hepimiz biliyoruz. On bir yıldır sistematik olarak müfredat basitleştirmesi yapıyoruz.
Başka bir şey daha yaptık değerli arkadaşlar: 28 Şubat sürecinde meslek liselerinin önüne konulan engeller dolayısıyla üniversitelerin önünde çok büyük bir yığılma oldu. Her arkadaşımız haklı olarak eleştiriyor ama meslek lisesinin önünü kapatırsanız, bu insanların mecburi istikameti üniversite kapısıdır.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Meslek lisesi değil, adını söyle.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Şimdi, bunu da 4+4+4'le kanuni teminat altına aldık. Artık meslek liseleri, hem mesleğe hem üniversiteye hazırlayan ortaöğretim kurumları hâline geldi.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Mesleki eğitim sayenizde öldü.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Biraz dinle, dinle! Dinle biraz!
ALİM IŞIK (Kütahya) - Teknik eğitim fakülteleri ne oldu?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Arkadaşlar, bakın, başka bir şey daha söylüyorum: Türkiye'de 175 tane toplam üniversite var. Artık Türkiye'de arzın talebi karşılamaması gibi bir sorun yok, sadece belli bölümlerdeki talep problemiyle karşı karşıyayız.
Peki, şimdi ne yapacağız? İşte, şimdi, tüm bu çalışmalardan sonra Türkiye yeni bir eğitim reformunu hayata geçirecek.
ALİ ÖZ (Mersin) - Uyan da balığa gidelim!
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bunun en önemli bileşenlerinden bir tanesini söylüyorum: Türkiye tüm unsurlarıyla eğitim sistemini ölçen ve değerlendiren bir mekanizmayı artık kurguluyor. Önümüzdeki üç, en geç dört yıl içinde...
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hâlâ hayal mi kuruyorsun?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, dikkat edin, özellikle, bakın, eğitim konusu siyasi polemiğin çok biraz dışında olması lazım.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bravo! Çok güzel!
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Lütfen, dikkat edin. Lütfen, dikkat edin.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - 5 defa bakan, 5 defa sistem niye değişti?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bakın, ben eminim ki, buna CHP'liler de heyecanlanacak, MHP'liler de heyecanlanacak, BDP'liler de heyecanlanacak.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Çok heyecanlandık Başkan!
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Önümüzdeki üç yıl, en geç dört yıl içinde Türkiye'de eğitimde fırsat eşitliğine yönelik atacağımız ilave adımlarla beraber -ki şu anda FATİH Projesi bitmek üzere- elektronik içerik noktasında son derece önemli adımlar atıyoruz.
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Neden bahsediyor Allah aşkına?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Ya, rahatsız olmayın Allah aşkına. Ya, sizin çocuklarınız da faydalanacak, rahatsız olmayın lütfen. Bakın, müsaade edin...
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Çok ayıp Sayın Işık.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Sayın Başkan, bu sataşmaları herhâlde süreye ilave edersiniz.
BAŞKAN - Yok, yani siz devam edin.
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Ben de sataşmadan söz istiyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) - İki yılda onlarca bürokrat yolsuzluktan...
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bakınız, söylüyorum...
BAŞKAN - Ben uyardım milletvekillerini ama herkes çok heyecanlandı.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Çok heyecanlı bir konuşma yapıyor!
BAŞKAN - Karşılıklı heyecan var.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Önümüzdeki üç veya dört yıl içinde, artık merkezî nitelikli, çoktan seçmeye dayalı bir sınav sistemini Türkiye terk edecek. Bunun yerine okul ortamında...
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - On bir yıldır aynısı, her sene sınav sistemi değişiyor, neyi anlatıyorsun sen?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Ya, arkadaşlar, birazcık eğitimle ilgilenseniz bunların ne olduğunu bilirsiniz.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Çalınan sorulardan bahset, çalınan sorulardan! Hırsızlar yakalanamadı.
BAŞKAN - Sayın Işık, Allah rızası için...
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Okul ortamında, öğrencinin diploma notunun esas olduğu, merkezî nitelikli sınavlardan büyük oranda vazgeçildiği ve sistemi tüm unsurlarıyla ölçen ve değerlendiren bir mekanizma Türkiye'de artık eğitim sistemine hâkim olacak.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Her sınavda sorular çalınıyor.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bunun sonucu şu: Efendim, merkezî sınavların, SBS kalktı, bundan sonrakinde klasik sınava gelecek.
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Kalktı mı? Allah'ım ya!
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Sayın Serter, heyecanlanmayın, lütfen takip edin.
FATMA NUR SERTER (İstanbul) - SBS doğurdu, doğurdu; 5 çocuk değil, 6 çocuk doğurdu, Başbakanın istediği gibi.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bakın, takip etmezseniz; bakın, doğru bilgi sahibi olmazsanız doğru fikir sahibi olmazsınız. Onun için, ricamız şu: Yapılanları iyi takip edin. Çok önemli adımlar atılıyor, siz farkında değilsiniz, siz polemik yapmaktan ne yapıldığını takibe zaman bulamıyorsunuz.
Sadece şuna lütfen dikkat edin: Bakın, önümüzdeki üç, en geç dört yıl içinde diploma notunun nesnel olarak verildiği ve öğrencinin bir üst kademeye geçişte en değerli belgesinin diploma olduğu ve SBS'nin kalktığı, YGS'nin kalktığı, LYS'nin de ağırlığının düştüğü yeni bir mekanizma kuruluyor.
ALİ ÖZ (Mersin) - Hocam, yapmayın ya!
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Sen kendin inanıyor musun buna?
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Arkadaşlar, inanamazsınız, doğru ama siz bugüne kadar sağlıkta dönüşüme de inanamadınız, ekonomideki dönüşüme de inanamadınız, AK PARTİ'nin altyapıdaki politikalarına da inanamadınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Dönüştü, dönüştü; tam dönüştü! Tam dönüştü, paraya dönüştü!
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Ben bu önergenin aleyhinde olduğumuzu ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)