GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İZMİR MİLLETVEKİLİ ALAATTİN YÜKSEL VE ARKADAŞLARININ TAŞIMALI EĞİTİMLE İLGİLİ SORUNLARIN ARAŞTIRILARAK ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 6/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 4 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:04.12.2013

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; taşımalı eğitimle ilgili sorunların araştırılarak çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla verilen, Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Eğitim öğretim yılı başladığından bu tarafa, taşımalı eğitimle ilgili, kız-erkek öğrenci yurtlarının ilçe bazında ayrılmasıyla ilgili, 4+4+4'ün yarattığı sorunlarla ilgili, şimdi de dershanelerin dönüştürülmesiyle ilgili bu Hükûmetin aldığı kararlar, çıkardığı kanunlar, yaptığı düzenlemeler eğitimi engelleyen, yoksul halk çocuklarının, öğrencilerin okula gitmesini zorlaştıran kararlardır ve eğitimde giderek başarısızlığı artıran kararlardır. Bugün gündemde var; OECD Ülkeleri Eğitim Raporu'nda yani PISA Raporu'nda, 64 ülke arasında Türkiye -bizim ülkemiz- 42'nci sırada yer aldı; 2003 yılından bugüne tüm raporlarda ise sondan 3'üncü oldu; bu politikaların sonucudur.

1989'da başlatılan taşımalı eğitim, 2003-2004 eğitim yılında 79 ile çıkarıldı, 2004'te 80 ile çıkarıldı. Taşımalı eğitim çıkarıldığı günlerde yani 80 ilde taşımalı eğitim uygulamaya başlandığında, önce şu -tıpkı bu fotoğrafta olduğu gibi- okullar, köylerde var olan okullar kapatıldı. Çocuklar, kendi köylerinden çok uzak köylere servis araçlarıyla taşınarak -eğitime- okula gitmeye başladılar.

Değerli arkadaşlar, 4+4'le eğitime başlama yaşı 5'e düşürüldü. En son, Bütünşehir Yasası çıkarıldığında yine -yasalar çıkarılırken her şey doğru dürüst düşünülmeden, altyapı hazırlığı yapılmadan, sektör temsilcileriyle konuşulmadan çıkarıldığı için- bu bir başka soruna neden oldu. Bütünşehir Yasası'na göre bütün köylerin mahalleye çevrilmesiyle, Taşımalı İlköğretim Yönetmeliği'nde, belediye sınırları içindeki köylerin taşımalı eğitim kapsamına alınamayacağı yönündeki bu düzenleme nedeniyle birçok köyde şu anda taşımalı eğitim kaldırılmıştır. Taşımalı eğitim yani bu bakan döneminde taşımasız eğitime dönüştürülmüştür.

Servisler kaldırılmış, servisler kaldırılmakla da yetinilmemiştir; çocuklara, gittikleri okullarda, merkez okullarda öğle yemekleri de kaldırılmıştır. Kendileriyle birlikte aynı okulda, aynı sırada okuyan ama servisle gelen öğrenciler yemek yerken, bu çocuklar ne yazık ki annelerinin çantalarına koyduğu kuru ekmeği yemek zorunda bırakılmışlardır.

Gönderilen genelgeyle belediye otobüslerinin gittiği ya da kooperatif minibüs ve otobüslerinin gittiği köylere, 2 kilometreden az köylere şu anda taşımalı eğitim yapılmamaktadır, aslında bu yönetmeliğe göre bir süre sonra tamamında da kaldırılacaktır. O zaman sayı çok daha artacaktır ama bugün, sadece İzmir'de, bu nedenle 7-8 bin çocuk okula kendi imkânlarıyla gitmek zorundadır.

Geçen haftalarda Bayındır ilçemize gittim. Bayındır ilçemizin köylerinde aileler, anneler gözyaşına boğuluyordu "Çocuklarımız okula gidemiyorlar." diye. Parası olan aileler servis tutmuşlar, günde 5 Türk lirası ödüyorlar, okula gidiyor çocuk, orada yemek yiyor, 5 Türk lirası ödüyor yani 1 çocuğun eğitimi için günde 10 Türk lirası aile para ayırmak zorunda. Ayda 800-900 lira kazanamayan köylülerin 1 çocuk için 300 lira, 2 çocuk için 600 lira ayırmaları imkânsızdır. Bu nedenle, köy çocukları şu anda okula gidemiyorlar. Gidenler nasıl gidiyor? Bakın, tıpkı bu fotoğrafta olduğu gibi. Geçenlerde Menemen'in köylerine gittik. Bu Belen köyünde, Doğa köyünde çocuklarla beraber 2 kilometre bir köyden bir köye okula gidebilmek için yürüdük. Bu çocukların içinde 5 yaşında ana sınıfına giden çocuklar var. Tufan eğlenceli buldu o gün -5 yaşındaydı- birlikte elimizden tutarak gitti ama havalar soğudukça bu işin eğlence olmadığını görecek ve ne yazık ki okula gitme imkânı bulamayacaktır.

Yine, anneleri de çocuklarla beraber okula gitmek zorunda kalıyor çünkü son derece tehlikeli, küçük çocuklar kanal boyunda gidiyor, trafik var, kamyon trafiği var, traktör trafiği var, anneler de çocuklarla beraber okula gidiyor. Televizyonlarda gösteriyorlar, "Bu ellerle bütün gün mantar topluyorum, 10 lira kazanıyorum, bu çocuğu nasıl göndereceğim?" diye işe gitmek yerine çocuğunu okula götürmeyi tercih ediyor.

Yine, çocuklar -bakın, bu fotoğraflarda görüldüğü gibi- kamyon kasalarında okula gidiyorlar değerli arkadaşlar, traktör kasalarında gidiyorlar, traktörün arka basamağına basarak gidiyorlar ve en sonunda bisikleti olan dedeler çocukları bisikletiyle götürüyor ama bisikleti olmayan dedeler de eşekleriyle çocukları taşıyorlar. Bu, İzmir'deki manzaradır arkadaşlar. Bu, utanılacak bir manzaradır. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu çocukların anayasal haklarını, Anayasa'dan gelen haklarını derhâl iade etmemiz ve bu sorunu çözmemiz gerekmektedir. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, ben buradan AKP milletvekillerinin, Hükûmetin, iktidar milletvekillerinin vicdanlarına sesleniyorum, bakanların, Sayın Millî Eğitim Bakanının vicdanına sesleniyorum: Bir emirle bu sorunu çözebilirsiniz. Sadece İzmir'de 7-8 bin öğrenci bu durumdadır. Gösterilen bu fotoğraflardan eğer etkileniyorsanız bu sorunu çözersiniz. Buna inanmıyorsanız, gelin, bu araştırma önergemize olumlu oy verin ve bu, aşağı yukarı yirmi yıldır devam eden taşımalı eğitimin yararını, zararını birlikte inceleyelim ve beraber karar verelim. Bakın, traktörün kasası bile yok, arka basamağında çocuklar gitmek zorunda kalıyor.

Değerli arkadaşlar, yine bu Hükûmetin bu eğitim öğretim yılı başladığında aldığı bir başka karar vardı. Neydi o da? "Kız erkek öğrenci yurtlarını ayırıyoruz, karma yurtları bitiriyoruz." Sanki karma yurt varmış gibi. Karma yurt diye bir şey yoktu, ayrı bloklarda kalıyorlardı. Ayrı bloklarda kalmasına tahammül edemeyen bu anlayışla çocukları farklı ilçelere taşıdılar.

Şimdi, üniversite öğrencileri okullarına gidebilmek için 30-35 kilometre, 3 vasıta değiştirerek ve ilaveten de ceplerinden bedel ödeyerek, öğlen yemeğine ayıracakları parayı otobüse, vapura, trene vererek okullarına ulaşmaya çalışıyorlar. Yani, bu anlayış okula gitmeyi zorlaştıran bir anlayış. Bunu da aslında tıpkı dershanelerde tepki geldiği zaman ertelenmesi gibi , ilçe bazında ayırmayı düşünseniz bile, hiç olmazsa iki yıl sonra yapsaydınız. Aynı ilçede hem kız öğrenci yurdu hem erkek öğrenci yurdu yapsaydık olmaz mıydı? "Ama bu o değil, bu anlayış başka bir şey. Karşı devrim projesinin bir parçasıdır bu anlayış." dedik ve "Yakında bunun bir adım ötesi, kız ve erkek öğrencileri okullarda, dersliklerde de ayırmaktır." diye açıklamalarda bulunuyorduk, bunu 2023 hedefleri içinde zannediyorduk biz ama Sayın Meclis Başkan Vekili Sadık Yakut bunun önceden haberini verdi "Evet, bunu da yapacağız, ayıracağız, ayrılması doğrudur." diye.

Aslında orantısız zekâ sahibi çocuklar, öğrenciler bir öneride bulundular, dediler ki: "Ya, bizim bir arada aynı bahçede karşılaşmamıza tahammül edemiyorsa bu kafa, aramıza bir duvar örsün, duvarla ayırsın, hiç olmazsa bizi bu zulümden kurtarsın, eğitimde başarısız oluyoruz." Diyebilirsiniz ki: "Bu çağda duvar mı olur?" Doğru, bu çağda duvar mı olur? Berlin Duvarı çoktan yıkıldı ama bu çağda da böyle bir anlayış olur mu? Bir ilçedeki yurdu, öğrenciyi bir başka ilçeye gönderilmek zorunda bırakan bir anlayış olur mu? Yine, Nusaybin, Kamışlı ve Ceylânpınar'ın ardından Afrin-Kilis arasına utanç duvarını ören bu anlayış, bu kafa değil midir, ki tıpkı İsrail'in Filistin'de ördüğü duvar gibi.

Şimdi de üçüncü sorun olarak dershane sorunu yaratıldı ve şimdi dershane sorununda da birkaç gündür sanki çözülmüş gibi bir hava yaratılıyor. Hiçbir şey çözülmüş değildir. Çözülmesi gereken şey, nitelikli, kolay ulaşılabilir, erişilebilir parasız eğitimdir, sağlanması gereken şey budur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALAATTİN YÜKSEL (Devamla) - Bunu sağlamadığınız sürece, dershanelere ihtiyaç duymayan bir düzeni yaratmadığınız sürece sorunu çözmüş sayılmazsınız.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)