| Konu: | CHP GRUBUNUN, İZMİR MİLLETVEKİLİ ALAATTİN YÜKSEL VE ARKADAŞLARININ TAŞIMALI EĞİTİMLE İLGİLİ SORUNLARIN ARAŞTIRILARAK ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 6/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 4 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2013 |
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi tarafından taşımalı eğitimin sorunları ve bu sorunların ortaya çıkardığı birtakım problemlerin çözülmesi için alınması gereken tedbirler konusunda verilen önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, genelde şöyle bir âdedimiz var: Bir yasa yaparken bazı konular dikkate alınmıyor, onlar dikkatten kaçtığı için de yanlış birtakım sonuçlar ortaya çıkıyor, bunun bedelini de halk ödüyor. Sadece bu konuda değil, hemen her yasa hazırlığı sırasında, kendisi dışında hiçbir parti, sivil toplum örgütü, meslek odasının görüşlerini dikkate almadan alelacele yasa çıkarma ve bu çerçeve içerisinde ortaya çıkan yasada, maalesef halkın ihtiyaçlarını karşıladığı kadar halkın başına da birtakım sorunlar meydana getiriyor.
Bunlardan bir tanesi de özellikle taşımalı eğitimle ilgili sorunlardır. Taşımalı eğitimle ilgili sorunların ortaya çıkmasının nedeni yani sebebi 4+4+4 sisteminde yapılan ve alınan bazı kararların temel birtakım uygulamalara, temel birtakım araştırmalara, pilot uygulamalara ve çalışmalara konu olmamasından kaynaklanmaktadır.
Şimdi, taşımalı eğitim ilköğretim okulu bulunmayan ve çeşitli nedenlerle eğitim öğretime kapalı, birleştirilmiş sınıf uygulaması yapan ilköğretim okullarındaki öğrencilerin merkezî ilköğretim okullarında günübirlik taşınarak kaliteli bir eğitim görmelerini sağlamak amacıyla çıkarılmış bir sistemdir.
Bu sistemin aslında büyük bir değişim olduğunu, her değişimin büyük sancılara gebe bulunduğunu, bu değişimin de birtakım sorunları ortaya çıkarmasının normal olduğunu özellikle ifade etmek ve bunu görmek lazım. Ancak, normal olmayan, son derece plansız ve yangından mal kaçırır gibi bu değişimin gerçekleştirilmesidir. Bir saha araştırması, bir pilot uygulama olmaksızın bir anda ve ülke çapında değiştirilen sistemin sorunlu olacağı kaçınılmazdır. 4+4+4 eğitim sistemine geçişteki plansızlığın çıktılarından birisi olarak, taşıma merkezli okullar sorunu olarak ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Şimdi, olaya şöyle bir bakmak lazım: Yani ben gerçekten iktidar partisinin değerli sözcüsünü burada dinledim, eğitim sisteminde hiçbir problem yokmuş, bu problemleri tartışmaya da gerek yokmuş çünkü olmayan problem tartışılmaz ve dolayısıyla da her şeyi, bütün eğitim sistemini, hatta Nizamiye Medreselerini bile Adalet ve Kalkınma Partisi kurmuş ve ciddi bir şekilde, o günden bugüne Darülmuallimini kurmuş, Sahn-ı Semanı kurmuş, köy enstitülerini kurmuş, şimdi de taşımalı eğitim sistemini getirmiş, miladi bir iş gerçekleştirmiş, Türkiye'yi eğitimde uçurmuş gibi bir fotoğraf ortaya koydu. AK PARTİ kendisini ak kaşık olarak görüyor, herhâlde partinin adını da onun için öyle koydular. Ama fotoğraf öyle değil, gerçekler öyle değil, olgular öyle değil. Siz algıyı değiştirmek isteyebilirsiniz, kamunun, halkın, birtakım demagoji ve polemiklerle bir noktada algısını yönetebilirsiniz ama gerçekler ve olgular bambaşka bir noktaya sizi getirir.
Şimdi, ilköğretim 1'inci sınıfa giden bir öğrenci ile 8'inci sınıfa giden bir öğrencinin, aynı süre, sabahın dokuzunda, öğleden sonra da saat 15.00'te okulda bulunmasının, bunun yanı sıra aynı tuvaletleri kullanmasının, aynı yemekhaneleri, hatta aynı bahçeyi kullanmasının pedagojik ve gelişimsel açıdan çok sakıncalı olduğunu söylemek için çok da zeki olmaya gerek yok. Geldiğimiz noktada, parçalı yeni eğitim sisteminde pek çok okulda tabela dışında bir ayrıştırma da aslında yoktur. Taşımalı eğitimde de durum böyle. Değişen sadece tabelalar olduğu için, öğrenciler yine aynı tuvaletleri, aynı yemekhaneleri, aynı bahçeyi ve aynı servisleri kullanıyor. Eski sistemde 1 ve 8'inci sınıf öğrencileri aynı süre, yaklaşık altı saat okulda olurlarken, yeni sistemde öğrenciler yedi buçuk saat okulda bulunmak zorundadırlar. Değişen sadece tabelalar olduğu için öğrenciler yine -biraz önce de söylediğimiz gibi- aynı tuvalet, aynı yemekhane, aynı bahçe, aynı servisleri kullanıyorlar.
Eğitim taşımalı ve ortak olunca, ilkokul kısmının dersleri tamamlandıktan sonra bir buçuk saat kadar çocuklar okul bahçesinde ortaokul öğrencilerini, 6, 7, 8'inci sınıf öğrencilerini beklemek durumunda kalmaktadırlar. Taşımalı eğitim kayıtlı öğrencilerinin kırsaldaki fakir aile çocukları olduğu ve yaşları da dikkate alınırsa, yarı aç yarı susuz, üşüyerek bekleşmeleri acıklı bir görüntü ortaya çıkarıyor. Bu grup içerisinde altmış-altmış altı aylık ana sınıfı öğrencileri de maalesef yer almakta. Doğuda kış şartları, sabah altı sularında başlayan eğitim yolculukları, ortaokulları bekleyişi ve dönüş yolculuğuyla birlikte akşam saat on sekize kadar durum uzanabilmektedir.
Şimdi, bütün bunlar ortada iken, bütün bunları yok sayarak meseleyi yalnızca yüzeysel, siyasal jargonla almak ve algılamak son derece yanlıştır. Eğitim Türkiye'nin geleceğidir, Türkiye'nin geleceği eğitimde saklıdır. Eğitim meselesini siyasallaştırarak onun üzerinden birtakım hesaplar yapmanın her şeyden önce kendimize saygısızlık olduğunun altını çizmek istiyorum.
2002-2013 yılları arasında ülke genelinde taşımalı ilköğretim uygulaması kapsamında 811.838, taşımalı ortaöğretim uygulaması kapsamında da 389.958, özel eğitim öğrencilerinin ücretsiz taşıma uygulaması kapsamında 47.459 öğrenci taşınmaktadır. 2012 mali yılı bütçesinde taşımalı ilköğretim taşıma giderleri için 581 milyon 790 bin TL, taşımalı ortaöğretim giderleri için de 165 milyon 950 bin TL ödenek tahsis edilmiştir. 40 bin araçla 14 milyon 400 bin sefer yapılmakta olup uygulamanın başladığı 89-90 eğitim öğretim yılından bugüne kadar yirmi iki yılda toplam 120 trafik kazası meydana gelmiş, bu kazalar sonucunda da 48 çocuğumuz, öğrencimiz yaralanmış, 62 evladımız ise hayatını kaybetmiştir.
Taşımalı eğitim sisteminin bir başka konusu da köylerin yavaş yavaş boşaltılmasına katkı sağlamasıdır. Bakın, ben size bugün buradan söylüyorum, bu köyleri şu veya bu biçimde boşaltıyorsanız yarın "köylere teşvik" gibi bir yasa tasarısıyla karşımıza geleceğinizden de hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Köyü boşaltılan bir ülkede, uzun vadede çok büyük sıkıntıların ortaya çıkacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.
Diğer taraftan, taşımalı eğitim sırasında yemek sorunu da başlı başına bir sorundur. Maalesef, her eğitim döneminde yüzlerce öğrenci taşımalı ve yatılı okullarda yemekten zehirlenmektedir. Bu okullarda yemek ve hijyen koşulları için ayrılan bütçe de son derece kısıtlıdır. Bu üstünkörü yaklaşımla insanların canları ve sağlıkları tehdit altına alınabilmektedir.
Servis olayları da başlı başına bir sorundur ama onun üzerinde çok fazla durmayacağım, o da biraz önce burada ifade edildi.
Yapılması gerekenler nelerdir, kısaca onlardan söz etmek istiyorum kalan süre içerisinde.
Bunlardan bir tanesi şu: Taşımalı eğitim ihale uygulamalarındaki belirsizlik ortadan kaldırılmalıdır. Taşımalı eğitim ihaleleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na uygun olarak hizmet alımı usulüyle yapılmaktadır. 5018 sayılı Kanun hükümleri ve İhale Kanunu hükümleri tam anlaşılmadığından veya yorum eksikliği nedeniyle, uygulamaları sahiplenme aşamasında kadük kalmakta, il özel idareleri ve millî eğitim müdürlükleri arasında gidip gelmektedir; bu durumun düzeltilmesi gerekir.
Taşımalı eğitim uygulama ihaleleri yıllık olarak yapılmamalıdır, yıllık olarak yapılıyor. -bunu da başlık olarak söylüyorum- yıllık olarak yapıldığı zaman yüksek oranda rekabete sebep vermekte ve yüklenici, taahhüt ettiği araç kalite ve standartlarını yakalamakta sıkıntı çekmektedir. Araçlara yaş sınırı ile ilgili de Ulaştırma Bakanlığının hâlen geçerli olan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği'ne göre "12 yaş" olan araç yaş sınırı "6 yaş" olarak düzeltilmiş ve beş yılı kapsayacak sözleşme yapılması kararı alınmıştır, bunun da gözden geçirilmesi lazımdır. Uygulama bütün öğretim kademelerinde, aslında, yayılmalıdır.
Taşımalı eğitim yemek ihalelerinde farklı uygulamaların ortadan kaldırılması gerekir.
Taşıma merkezi okul öğretmenlerine görev nöbeti nedeniyle ilave ek ders ücreti verilmesi gerekir diyor, daha sayacaklarımı süre bittiği için söyleyemiyorum ama şunu söylüyorum: Evet, burada bir sorun vardır...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - ...ve bu sorun irdelenmelidir, bu sorunu irdelemekten kimse kaçınmamalıdır. Dolayısıyla da Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu bu önerge dolayısıyla komisyonun kurulması faydalı olacaktır. İktidarı da bu konuda aklı başında davranmaya davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)