GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 480 VE 480'E 1'İNCİ EK SIRA SAYILI KANUN TASARISI'YLA SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME'NİN BAZI HÜKÜMLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİN ANAYASA'YA AYKIRI OLDUĞUNA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:04.12.2013

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkanım, şöyle bir sorum var bu konuyla ilgili: Şimdi, şu anda görüştüğümüz konu Tam Gün Yasası, Sağlık Bakanlığının alanı içerisine giren bir konu. 11 Ekim 2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'deki yine bazı hükümler burada değişiyor. Takdir edersiniz, bizim Anayasa'mızın 84'üncü maddesi diyor ki: "Anayasa'ya aykırı tasarı ve teklifler görüşülemez." Anayasa'mızın 91'inci maddesinin yedinci fıkrası da diyor ki: "Kanun hükmünde kararnameler öncelikle ve ivedilikle Meclise getirilir." İç Tüzük'ün 52'nci maddesi de der ki: "Komisyon bekletmeyle ilgili bu konuları yine öncelikle görüşür." diyor. Komisyon Başkanı burada, huzurunuzda, Sağlık Bakanı huzurunuzda. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yi, Anayasa'nın emredici hükümlerine rağmen hem Komisyon gündemine almamış hem Bakanlık Genel Kurula getirmemiş teklif ve tasarı olarak. Bu, Anayasa'ya aykırıdır. Bununla birlikte bunun Meclise indirilmesi lazım. Aksi takdirde, o kanun hükmündeki kararnameler hâlen kanun değil, idari bir işlem olmuş olur ve askıda olur. İki yıllık bir süre geçmiş durumda. Bunun bununla birleştirilmesi lazım Sayın Başkan. Aksi takdirde, sizin...

BAŞKAN - Evet. Tutanaklara geçti.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - ...yetkinize dayalı olarak İç Tüzük'ün 84'üncü maddesi uyarınca bunların görüşülmemesi lazım.

BAŞKAN - Benim böyle bir yetkim olduğunu sanmıyorum.

Niye arıza çıkarıyorsunuz her seferinde ben yönetirken?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Arıza değil. Yani, Anayasa burada, İç Tüzük burada.

BAŞKAN - Anladım. Şimdi, bakın, ben diyorum ki şu televizyon gelinceye kadar milletvekillerimiz sorularını sorsun, konuşmalarını yapsın. Şimdi, ben size şunu yapabilirim muhterem...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani, doğruyu söylüyoruz.

BAŞKAN - Hayır, ben doğru söylemediniz demedim ki, ben başka bir şey söyledim. Bütün prosedürleri geçmiş gelmiş...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Konumuzla alakalı değil.

BAŞKAN - Lütfen...

...buldunuz garibanı, vur babam vur! Her seferinde aynı arıza.

Şimdi, bakın, şunu yaparım: Ben veririm arayı, toplarım grup başkan vekillerini, geçer yarım saat. Sonra, tutumda bir değişiklik olmadı, anlaşırsınız, geliriz buraya, yazık gider televizyon. Onun için, ben telaş ettiğim zaman da Türkçem yarım kalıyor, isterseniz...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son söz şunu söyleyeyim, bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hah, son sözünüzü söyleyin.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son söz şu: Yani sorun şu: Biz hakikatlerden, doğrulardan vaz mı geçeceğiz, doğruları savunacak mıyız?

BAŞKAN - Siz doğruları savunuyorsunuz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben doğruları savundum, doğruları sizin bilgilerinize arz ettim.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)