GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:04.12.2013

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, bu 1'inci madde çok masum gibi görünüyor yani diyor ki: "Eğer gerçek ve tüzel kişi olarak yani bir hastane olarak siz denetime tabi iseniz gerekli olan her türlü bilgi, belge, defter ve kayıtlarınızı bize vereceksiniz." Diyen kim? Sağlık Bakanlığı. Peki, daha önce bu denendi mi? Denendi. Nerede denendi? Aile hekimliği sisteminde denendi. Aile hekimliği bilgi sistemine bütün hekimler kendilerine gelen hastaların, kendilerinin bakmakla yükümlü oldukları kişilerin bütün bilgilerini girdiler ve bunları Sağlık Bakanlığına gönderdiler. Yani ben eğer sağlık ocağına gittiysem veya siz, burada oturan milletvekilleri veyahut da herhangi bir vatandaşımız sağlık ocağına gittiyse, buradaki bütün kayıtları aile hekimliği bilgi sistemine girildi, bütün teşhisleri girildi, bütün kullandığı ilaçlar girildi yani o kişinin hangi hastalığının olduğu, hangi ilaçları kullandığı tek tek girildi. Peki, daha sonra ne oldu? Daha sonra bir "hacker" yani bir bilgisayar casusu bu sistemi çökertti ve sizin, benim bütün bilgilerimizi çaldı. Sağlık Bakanlığının bundan haberi var mı? Var. Biz bunu teyit etmek amacıyla bir soru önergesi verdik, dedik ki: "Bu konuda ne yaptınız? Benim bilgilerim çalındı Sayın Bakan. Benim hangi ilaçları kullandığım veya vatandaşlarımızın herhangi bir ruhsal sorunu olup olmadığı, herhangi bir cinsel sorunu olup olmadığı, hangi yöntemle korunduğu, kürtaj olup olmadığı bilgileri çalındı. Bu konuda ne yaptınız?" diye bir soru sorduk, Sağlık Bakanlığı bize cevap vermedi; bunun yerine, gitti, ilgili genel müdürü görevden aldı. Peki, ilgili genel müdür görevden alınınca işler değişti mi? Değişmedi, yine aynı şekilde bu bilgiler sorgulanıyor. Peki, bu bilgilerin sorgulanması yetiyor mu? Yetmiyor. Sağlık Bakanlığı, hiç başka işi yokmuş gibi, Nüfus İşleri Müdürlüğünün de kâtipliğini üstlenmiş. Yani yeni doğan bir bebeğin topuğundan alınan kan sırasında -hâlâ, bu kürsüden defalarca bildirmeme rağmen- anneye, daha doğumunun ilk gününde o bebekle ilgili "Senin bu çocuğun meşru mu, gayrimeşru mu?" sorusunu sormaya devam ediyor. "Sayın Bakan -bunu komisyonda da dile getirdim, bunu bu kürsüde de dile getirdim- bu, insanlığa sığmaz; bu, ahlaka sığmaz, lütfen bunu değiştirin." dedim, değiştirmedi. Daha da ileri giderek, çocuğun dinini sormaya kalktılar ve hâlâ soruyorlar. Yani Sağlık Bakanlığı sağlık işleriyle uğraşacağına, o aldığı bir damla kandan "Bu çocukta hangi hastalık var?" diye araştıracağına, "Bu çocuğun dini nedir? Bu çocuk gayrimeşru mudur, meşru mudur?" sorusunu soruyor. Kime soruyor? Lohusa kadına, lohusa anneye daha doğumunun birinci gününde!

Eğer yanlışım varsa Sayın Bakan sataşmadan söz alır, düzeltir. Bunları soruyor, sorduğu zaman da "Niye soruyorsun kardeşim?" diyoruz, "Efendim, Nüfus İşleri bunu istiyor." Ya, Nüfus İşleri, Başbakanlığa bağlı değil mi? Sonuçta bir Hükûmet değil misiniz? Bu, ayıp değil mi? Siz bunu nasıl sorarsınız?

Bu nedenle, biz diyoruz ki: Gelin, bu ayıbı birlikte kaldıralım. Bir önerge vermişiz, demişiz ki: "Efendim, bir doktora başvuran insanların dini, nesebi, alışkanlıkları, gebeliği, hastalık hikâyesi gibi kişisel bilgilerini vermeyelim." Sayın Bakanla bunu komisyonda tartıştık, makul gördüler "Evet, bu gibi kişisel bilgilerin bize gelmemesi lazım, benim Bakan olarak ihtiyacım yok bu bilgilere." dedi. "O hâlde, o kişinin TC numarasını çıkaralım, ismine de bir "x" işareti koyalım ve o bilgiler bana gelsin, ben istatistik yapayım." dedi. Peki, bugün burada bunu görüyor muyuz? Hayır, görmüyoruz. Yani oraya "x" işareti koymakla siz, hastanın kimliğini gizleyebilirsiniz. O bile sakıncalı Sayın Bakan. Neden? Çünkü -az önce de arkadaşlarım bahsettiler- bir tane ukala çıktı, dedi ki: "Türkiye'de kürtaj patlaması var." Bütün anne-babalar, bütün genç kızlar töhmet altında kaldılar. Yani, bu bilgiyi nereden elde etti? İşte sizin bilgi sisteminizden elde etti. Siz o bilgileri aldınız, siz iyi niyetli olabilirsiniz ama kötü niyetli insanlar bunu böyle yayınladılar. Yarın deseler ki: "Kayseri'de alkol içenlerin oranı patladı." Bu, Kayserililerin hoşuna gider mi? Gitmez. Derhâl bu maddeden vazgeçilmeli veya bizim istediğimiz şekilde düzeltilmeli diyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)