GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:04.12.2013

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Efendim, iyi akşamlar.

Gecenin bu saatinde, burada, bu yoğunlukta, sağlığımızla ilgili önemli bir konuyu, yasayı görüşüyoruz. Ben, tabii, herkesi ilgilendiren bir konudan söz etmek istiyorum. Biliyorsunuz ben Muğla Milletvekiliyim ve Fethiyeliyim. Bugün Fenerbahçe'yi 2-1 yendik ve Türkiye Kupası, şimdiki Ziraat Kupası'ndan eledik. Tabii, Fenerbahçeliler oldukça üzgünler, biliyorum ben ama centilmence mücadele ettiler. Ben, Fethiyelileri, Fethiyespor'u, yöneticilerini, oyuncularını ve seyircileri içtenlikle kutluyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özellikle 14'üncü maddede, bu yasayla birlikte üç aylık bir süre tanınıyor bu muayenehanenin kapatılması için. Gerçekten çok kısa bir süre. Orada çalışan insanların iş bulmaları, bir yere yerleştirilmeleri ve öğretim üyelerinin kısa sürede kendilerini toparlamaları ve üniversiteye dönmeleri oldukça zor. Biliyorsunuz, bu üç aylık sürenin on iki aya çıkarılmasını teklif ettik ama Komisyon ve Bakanlık kabul etmediler.

Bunun yanında, bu madde... Zaten hekimler ve sağlık emekçileri tek bir işte insanca yaşayabilecekleri bir düzeni kurmak için zorunlu olarak üniversite dışında muayenehaneye gitmişlerdi ama getirilen yasada bakıyoruz ki, özellikle yandaş insanların ve yandaş İstanbul sağlık baronlarının isteği doğrultusunda hareket edildiğini ve çalışıldığını görüyoruz çünkü sonuçta, İstanbullu meşhur doktorlar dışarıda çalışacaklar, vakıf hastanelerine gidecekler, özel hastanelere gidecekler.

Peki, Sayın Bakan, sayın Komisyon üyesi ve milletvekili değerli arkadaşlarımız; muayenehanesinde çalışsın. Ne fark eder? Yani özel hastanede çalışınca bir fark mı olacak? Üstelik bu hekim arkadaşların daha fazla çalışarak emekleri bir başka yönden de sömürülmüş olacak. Yani burada tabii ki, gerçekten sahte bir tam günü tartışıyoruz, bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Özellikle hekimler yabancı özel hastane zincirlerinin kölesi olmak zorunda mıdır? Yani neden kendi istedikleri çalışma biçimini seçmiyorlar? Hekimlere kısıtlayıcı çalışma koşulları adaletsizdir, hukuksuzdur. Bir de bunun üç ay gibi kısa bir sürede gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu madde üç ay gibi bir sürede üniversite hastanelerinde birçok öğretim üyesinin istifa etmesine yol açacaktır.

Diyoruz ki: Hekim yetersiz, uzman yetersiz. Peki, yeterince para da vermiyorsunuz, imkân da sağlamıyorsunuz üniversite hocalarına. Bırakın, onlara biraz imkân sağlayalım; gerçekten, açık olan sağlık camiasında, ordusundaki öğrenci yetiştirmede, asistan yetiştirmede, uzman yetiştirmede onlara fırsatlar tanıyalım. Neden böyle bir koşuşma içerisinde bırakıyoruz hekimleri, niye zor durumda bırakıyoruz, bunu anlamakta zorlanıyoruz. Tabii ki, piyasa ekonomisinin Türkiye'deki dayatmış olduğu ve gelmiş olduğu nokta maalesef bu.

Bu arada, tabii ki, kurum hekimlerinin -biraz önce, 11'inci maddeye ek bir madde eklemek istedik ama Komisyon toplanamadı- gerçekten çok zor durumda olduklarını biliyoruz, çok düşük maaşlarla yaşamlarını sürdürüyorlar. 3 bin lira dolayında maaşı olan bu hekimlerimizin özellikle emeklilikten sonra 1.500-1.600 lira gibi çok düşük emekli maaşı almaları ve yaşamlarını sürdürmeleri oldukça zor.

Her ne kadar, Sağlık Bakanı Komisyonda "Bunun üzerinde çalışacağız." dedi ama bir hafta geçmesine rağmen, umutlu bir söylem, umutlu bir açılım getirmedi. Umarım, buradaki konuşmasında, kurum hekimlerimize diğer hekimler gibi, diğer sağlık çalışanları gibi yeterince geçimlerini sağlayan bir olanak sağlanır.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum, Fethiyespor'u tekrar kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar)