| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2013 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, hepinize hayırlı sabahlar diliyorum. Sadece size değil, bize gönderilen tweet'lerden anladığımız kadarıyla Türkiye'de birçok tabip odasında hekimler bir araya gelmişler ve bizi izliyorlarmış; Türk Tabipleri Birliğinde de karargâh kurulmuş, bizi izliyorlarmış; ben buradan onlara da sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Onlardan da güç aldığımızı ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bu sözde Tam Gün Yasası'nın 18'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu 18'inci madde, gerçekten, başından beri söylediğimiz ve üniversitelerin sonunu getirecek olan bir madde. Bu maddenin bir benzerini 11'inci maddede de tartışmış idik. 11'inci maddede de sadece tartışmamış, "Tam Gün Yasası öyle olmaz böyle olur." diyerek 2 tane madde önergesi vermiş idik fakat Komisyondaki arkadaşlarımız burada oturdukları hâlde orayı teşrif etmedikleri için bu maddeleri kabul edememiştik.
Şimdi 18'inci maddede yapılan düzenlemeyle, Gülhane Askeri Tıp Akademisine dışarıdan öğretim üyesi enjekte ediyorsunuz, diyorsunuz ki: "Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan hocalar yeterli değiller. Bunların her 100 tanesine 5 tane dışarıdan öğretim üyesi getirerek GATA'da ameliyatlar yaptırabiliriz." Aynı maddeyi siviller için de 11'inci maddede getirmiştiniz. Yani "Bir üniversitede her 100 öğretim üyesi başına 5 öğretim üyesini, 5 doçenti, profesörü, dışarıda muayenesi olanları -dışarıda özelde çalışan, üniversiteyle hiç alakası olmayan- getirelim, burada ameliyat yapsınlar, burada hasta baksınlar." diyorsunuz bu maddede.
Ne kadar vicdanınıza sığıyor, bilmiyorum. Bu 5 kişi kim? Nereden icap etti bu 5 kişinin üniversitelere yeniden monte edilmesi? Bu 5 kişi aslında bu üniversiteden hiç gitmemeliydiler. Bu insanlar sizin yüzünüzden, sizin uyguladığınız bu kanunlar yüzünden üniversiteyi terk etmek zorunda bırakıldılar. Şimdi, diyorsunuz ki: "Ya pardon, biz yanlış yaptık. Aslında, sizin yeriniz üniversite ama biz sizi üniversitenin dışına ittik, sizin boşalttığınız kadrolara da bizim adamları yerleştirdik ama bizim adamlar bu işi beceremiyorlar sizin kadar, Allah rızası için 100 kişiye 5 kişiyi getirin de şu ameliyatları burada yapalım." (CHP sıralarından alkışlar)
Bunun mecazi anlamı budur ve siz, hekimlere kötülük yapıyorsunuz değerli arkadaşlar, gerçekten kötülük yapıyorsunuz. Gerek Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan doçent, profesörler gerek üniversitelerde bulunan doçent, profesörler her türlü müdahaleyi yapmaya yetkin insanlardır. Bunlar hekimlikleri en iyi şekilde yapan ve birçok yakınınızın hayatını kurtaran insanlardır.
Peki, buraya kadar anladık, bundan sonra, bir de eşitsizliğe imza atıyorsunuz ve vebal alıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Üniversitelerde yani sivil üniversitelerde bulunan öğretim üyelerinden her ana bilim dalında çalışanlardan yüzde 50'sini dışarıya gönderiyorum." Hani "Sahte tam gün, çakma tam gün, sözde tam gün." diyoruz ya, işte bu yüzden. "Tam gün" ne demek? "Bir adam, bir hoca, bir doktor, ya hastanede çalışacak ya da muayenehanesinde, özelde çalışacak. İkisinin bir arada olması mümkün değil." diyordunuz siz de Başbakanınız da Sağlık Bakanınız da. Şimdi, diyorsunuz ki: "Ya, biz yanlış yapmışız, tam gün diye bir şey olmazmış." Ne yapacağız? "Burada çalışanların yarısına dışarıda izin verelim." Peki, hadi bunu anladık. Gülhane'de çalışanlara niye izin vermiyorsunuz? Bu maddede, 18'inci maddede madem hata yaptığınızı anladınız, niye sadece sivil üniversitelerdekilerin dışarıda çalışmalarına izin veriyorsunuz da Gülhane'dekilerle vermiyorsunuz? Onlar dışarı çıksalar zarar mı verecekler?
Değerli arkadaşlarım, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak tam günden yanayız ama adam gibi tam günden yanayız. Bunu söylerken de sadece laf olsun diye söylemedik, madde önergemizi vererek size katkı sağlamaya çalıştık. Daha da öncesinde, tam iki sene önce, "Tam gün nasıl olur ve Türkiye'ye tam gün nasıl uygulanır?" diye büyük bir çalışma yaptık, 26 maddelik bir kanun teklifi hazırladık, sizlere sunduk ama siz elinizin tersiyle bu kanunu ittiniz.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Okumadılar bile.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, saplandınız bir çamura, çıkamıyorsunuz. Allah yardımcınız olsun, ben ne diyeyim. (CHP sıralarından alkışlar)