GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 506 SIRA SAYILI PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU RAPORU'NUN BİRİNCİ CİLDİNDE BDP GRUBU MİLLETVEKİLLERİNCE YAZILAN MUHALEFET ŞERHİNDE YER ALAN ANAYASA VE İÇ TÜZÜK'E AYKIRI BAZI İFADELERİN BAŞKANLIK TARAFINDAN ÇIKARILIP ÇIKARILMAYACAĞI VE BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURUL TARAFINDAN BELİRLENEN TAKVİM VE PROGRAM DÂHİLİNDE GERÇEKLEŞTİRİLİP GERÇEKLEŞTİRİLMEYECEĞİ HAKKINDA
Yasama Yılı:4
Birleşim:26
Tarih:09.12.2013

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugünün gündemi burada yazılıdır. Bugünün gündemi burada yazılıdır; bu gündemde yer almayan bir konuyu İç Tüzük'e göre hiçbir kimse usulen tartışmaya açamaz, konuşamaz, görüşemez, karar veremez. Gündem burada. Yarın bütçe görüşmeleri var, her grup bir saat konuşacak; çıkarsınız her kim ki ne düşünüyorsa inkârcılıkta, rette, ırkçılıkta, şovenizmde -İnsan Hakları Günü'nde- faşizmde istediğini burada söyleyebilir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sakin, sakin... Bağırma, kulaklarımız sağır değil, duyuyoruz.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Ama şunu söyleyeyim size: Ne yaparsanız yapın ne ederseniz edin bu Meclisin tutanaklarından, ilk Meclis Başkanı Gazi Mustafa Kemal'in bu kürsüde söylediği "Kürdistan" sözünü bu tutanaklardan söküp, çıkarıp atamazsınız Meclisten. (BDP sıralarından alkışlar) Bunu bileceksiniz çünkü bu ülkede Kürdistan var, Kürtler var, Kürt dili var, Kürt kimliği var; kimliğini de (...)(x) olduğu gibi aynen kabul edeceksiniz. İnsan hakları 21'inci yüzyılda hukuk tanımaktır, yurttaşını kimliğiyle, doğuştan gelen haklarıyla, tarihsel haklarıyla, sosyolojik haklarıyla, kimliğiyle, kültürüyle tanımaktır.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bizim kimlikle problemimiz yok, bölücülükle problemimiz var.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - En büyük bölücü sensin! Faşist zihniyet bölücülüktür.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Siz kalkmışsınız, bana "Gelin, Meclis tutanaklarından Barış ve Demokrasi Partisinin söylediği, muhalefet şerhinde geçen 'Kürdistan'da eşitsiz gelişim ve ekonomik sömürü' muhalefet şerhini çıkarın." diyorsunuz. Benim grupta, benim tasarıya verdiğim muhalefet şerhini gelip bu kürsüde eleştirebilirsiniz ama benim partime ve bana "Şunu şurada böyle yapacaksınız." deme hakkını hiç kimse size vermiyor; Allah da vermiyor, hukuk da vermiyor, adalet de vermiyor. Burada kalkıp bana hamaset nutuklarını kimse atmaya kalkmasın.

Bakın, açık söylüyorum, Diyarbakır'da "Kürdistan" deyip gelip burada kıvırtmanın bir anlamı yok. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Terbiyeli ol! Terbiyeli ol!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Samimiyetse gelir buradan söylersiniz, Başbakanınız gelip burada konuşur.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Muhalefet şerhinde kullandığın ifadelere bak.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Ben, MHP'yi anlayabilirim. MHP itiraz edebilir. İtirazında seviye vardır. Der ki, bunu der.

Ben de size söylüyorum: Ey Meclisin değerli üyeleri, Mustafa Kemal Atatürk, gizli celse tutanaklarında ne diyor bakın: "Kürdistan'ın iç politikası El Cezire Cephesi Komutanlığınca..." "Kürdistan'a muhtariyet." diyor. Bunlar Mecliste, Meclis açıldıktan sonra kuruluş felsefesinde, bu çatının altında Lazistan mebusları vardı, adıyla sanıyla Kürdistan mebusları vardı, Kürdistan'dan gelen mebuslar kendi adlarıyla burada konuşuyorlardı. Siz, Atatürk'ün kurduğu Meclisten, tutanaklardan "Kürdistan"ı çıkarma cüretini, hadsizliğini nasıl kendinizde buluyorsunuz? Bu ne ırkçılıktır? Bu ne milliyetçiliğin, faşizmin gamalı haçında, Hitler'in ruhunu burada dolaştırmanın gammazlığıdır, ne aymazlığıdır? Siz ne zannediyorsunuz, 20 milyon Kürt yok mu olacak zannediyorsunuz bunu çıkardığınız zaman?

YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Arttıran var mı? Yok mu? 25 milyon veren var mı?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, El Cezire Komutanlığına yazılan yazının bütün aşamalarında, Kürdistan'la ilgili Atatürk'ün bütün söylemlerinde bunlar vardır. Siz Amasya Tamimi'ni okumadınız mı? İzmit'i bilmiyor musunuz? Bu cumhuriyet yalnız Türk anasından değil, Kürt anasından da, Çerkez'inden de, Arnavut'undan da, Boşnak'ından da oluşur demiyor mu?

Sizin Başbakanınız her gün meydanlarda "Kardeşlerim" deyip saymıyor mu bunları? Bunları sayarken gelip burada inkâr etmek...

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Bunları birbirine karıştırma, bunlar farklı şeyler.

HASİP KAPLAN (Devamla) - ...burada reddetmek, burada "Çözüm sürecini suistimal ediyorsunuz." demek hadsizliktir, inkârdır, inkâr! Reddir, ret! Asimilasyondur, asimilasyon!

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Burada Kürt kimliğini, Kürt dilini tanıyoruz. Oysa siz bir bölünmenin peşine düştünüz.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Şovenizmdir, şovenizm! Faşizmdir, faşizm! Irkçılıktır, ırkçılık!

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Reddi, asimilasyonu biz kaldırdık, biz; size rağmen kaldırdık. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, Kürt diliyle bir sorunumuz yok, Kürt kimliğiyle bir sorunumuz yok.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, Kürt ve Kürdistan vardır. Birleşmiş Milletlerde de Kürdistan vardı.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ama sizin bölücü aklınızla bir sorunumuz var bizim.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, Türk Tarih Kurumunda 1980'lerde Atatürk'ün "Kürdistan" kavramını çıkarmışlardı. O zihniyet, 12 Eylül darbecilerine aitti. Siz 12 Eylül darbecilerinin yaptığını bugün burada yapmak istiyorsunuz. Kenan Evren kafası mı var burada, bana söyler misiniz! Generallerin ruhu mu dolaşıyor, Hitler'in ruhu mu dolaşıyor bu Mecliste? Şu turuncu koltuklarınızdan bir kafanızı kaldırın.

Kürtler var bu ülkede, kabul edeceksiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yaşadıkları coğrafyanın adı "Kürdistan"dır, onu kabul edeceksiniz, bunu kabul etmek zorundasınız. Daha düne kadar Erbil'i, Kürdistan bölgesel yönetimini de kabul etmiyordunuz. Bugün gaz anlaşmaları yapıyorsunuz, petrol anlaşmaları yapıyorsunuz. İşinize gelince öyle, işinize gelmeyince de MHP'yle de uzlaşıyorsunuz.

Bakın arkadaşlar, size Meclis tutanaklarını gösteriyorum.

Sayın Başkan, size de söylüyorum. Gücünüz yetiyorsa bunları değiştirin, kaldırın.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Tehdit mi?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, Gazi Mustafa Kemal "Kürtler" diyor, yine "Kürdistan" diyor.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Atatürk'e muhtaç oldunuz yani!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, yasa tutanakları. Onun devamında, bakın, Meclis tutanakları, "Kürdistan" geçiyor. Diyap Ağa'dan tutun, Süleyman Necati'den tutun "Türkler ve Kürtler gayrikabili tefrik olarak birlikte yaşarlar Kürdistan'da." diyor. Bu, tutanaklarda var.

Yine, Meclis tutanaklarında, geçiyoruz, "Kürdistan Mebusu" ve "Kürdistan gibi bir muhit", "Kürdistan gibi bir coğrafya" ve "Kürdistan." Bunlar Meclis tutanakları, sizin tutanaklarınız değil. Sizin o gocunduğunuz, utanç duyduğunuz, ayıpladığınız, suistimal olarak gördüğünüz bu Meclisin tutanaklarıdır bunlar; tarihtir, tarih; bu ülkenin kuruluş felsefesidir. Siz ki buradan Kürtleri çıkarırsanız bu Meclis Türklerin Meclisi olur, Kürtlerin Meclisi olmaz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bırak canım, sen de ne yaptığının farkında değilsin!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Ünal Bey, Ünal Bey, burası Kürtlerin Meclisi olmaz. Siz hayatınızın kumarını oynuyorsunuz. Ne yaptığınızın farkında değilsiniz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Biraz sakin ol, biraz.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Biz Türklerle Kürtleri, bütün halkları burada birleştirmeye çalışırken, siz burayı ırk temelinde bir Parlamentoya çevirmeye çalışıyorsunuz...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sensin!

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Siz böyle mi birleştiriyorsunuz? Muhalefet şerhinde yazdıklarınla mı birleştiriyorsun, bölerek mi birleştiriyorsun, ayrıştırarak mı birleştiriyorsun?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Irk parlamentosu, faşizm, faşizmi okutmak istiyorsunuz burada. Yapmayın bunu, bu yanlışı yapmayın.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ötekileştirerek mi birleştiriyorsun sen?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu yanlışı yapmayın. Bu tutanaklardan çıkarmaya gücünüz yetmez. Bunlar cumhuriyetin kuruluş tutanaklarıdır, bunlar Meclisin on yıl, yirmi yıl, hatta yakın zamanda kullandıklarımızdır. Siz böyle bir yanlış yaparsanız, Başkanlık Divanı bir yanlış yaparsa bütçe görüşmelerinde on bir gün boyunca "Kürdistan" diye başlayacağız söze, on bir gün boyunca Kürdistan'ı anlatacağız, on bir gün boyunca Kürtleri anlatacağız, on bir gün boyunca gasbettiğiniz haklarını anlatacağız, on bir gün boyunca Roboski'yi anlatacağız, on bir gün boyunca faili meçhulleri anlatacağız; on bir gün boyunca yaktığınız 4 bin köyü, 17.500 faili meçhulü anlatacağız. Siz ki böyle bir hata yaparsanız bu hatanın sonucuna katlanırsınız. Biz bu ülkede birlik için mücadele ederken, bu ülkenin birliği, dirliği için mücadele ederken, bu ülkede biz bütünlük içinde çözüm ararken siz inkârda arıyorsunuz, siz faşizmde arıyorsunuz, siz diktatörlükte arıyorsunuz...

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Yapma ya! Biraz insaf, insaf! En son söyleyeceğin cümleler bunlar.

HASİP KAPLAN (Devamla) - ...siz inkârda arıyorsunuz, siz halkları inkârda arıyorsunuz. Böyle bir zulüm... Böyle bir dönemde, 10 Aralık İnsan Hakları Haftası'nın olduğu bir dönemde nasıl bir şeydir bu? Nasıl bir şeydir söyler misiniz? Fitne fesat koydunuz Meclisin içine.

(MHP ve BDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu Mecliste, hiç kimse kalkıp buradan...

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Tahrik et! Tahrik et!

(MHP ve BDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Lütfen...

HASİP KAPLAN (Devamla) - Şunu açık söylüyoruz: Herkes düşüncesini açıklayacak, herkes görüşünü açıklayacak ama zorbalığı kabul etmeyiz...

(MHP ve BDP sıralarından ayağa kalkmalar, karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

HASİP KAPLAN (Devamla) - ...saldırıyı kabul etmeyiz, tehdidi kabul etmeyiz...