GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:26
Tarih:09.12.2013

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bu önergemizde bu madde ile ilgili çekincelerimizi dile getireceğiz.

Öncelikle, 2012 Haziranda Resmî Gazete'de yayımlanan iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çok ciddi bir kanun geçti buradan. Hep söylüyoruz ya "Kanun fabrikası gibi çalışıyoruz." ondan dolayı da birtakım sıkıntıları yaşıyoruz.

2016 yılında 7'nci ayda geçerli olacak 50'den az çalışanı olan, az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için; 50'den az çalışanı olan, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için de 2014'te geçerli olacak bir kanun geçmişti, diğer tüm iş yerleri için de 31/12/2013 tarihinde yürürlüğe girecekti.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye'de, şu anda, toplam hekim sayısı yaklaşık 130 bin aile hekimi sayısı ise 21.200. Türkiye'de 10 ve üzeri işçi çalıştıran toplam iş yeri sayısı ise 228 bin. Zaten bu sayıya ulaşmak ve bütün iş yerlerine hekim bulmak gibi bir cevabı karşılama şansımız yok. Türkiye'de sertifikası olan yani bu işi yapacak olan kişi sayısı da 47 bin, 47 bin hekimin sertifikası var. İş yeri hekimliğindeki özellikle bu 1 işçi için 1 hekimin bir ayda ayırması gereken süre de az tehlikeli yerlerde 4, tehlikeli iş yerlerinde 6, çok tehlikeli yerlerde de toplam 8 saat olarak geçmekte.

Yani, bu maddeyle ilgili bizim teklifimiz şu: Kamu kurum ve kuruluşlarında yönetici olanların iş yeri hekimliği yapmasına engel herhangi bir şey yok Sayın Bakanım. Yönetici olanlar niçin yapmasın? Bir hastanede başhekim, başhekim yardımcısıdır, bir aile hekimliğinde ya da bir merkezde yönetici olmasının iş yeri hekimliği yapmasına nasıl bir engel hâli vardır? Bu arkadaşlarımızın da bir iş yeri hekimliği yaparak buradan evine ek bir ücret götürmesinde bizce bir sakınca yoktur.

Ama, bu maddenin en büyük sıkıntısı şu değerli arkadaşlar: Bu maddeyle getirilen sertifikanın ortadan kaldırılması. Hekim arkadaşlarımız biliyor, burada, şu anda çok hekim arkadaşımız da var. YÖK Kanunu'nda da bizim hekimlik eğitimi aldığımız dönemle bu dönem arasında herhangi bir değişiklik yok. Yani, şu anda, hiçbir hekim üniversite eğitimi görürken iş yeri hekimliği ve iş sağlığıyla ilgili bir eğitim almıyor; almadığı için de biz diyoruz ki: "Bu sertifikayı kaldıralım." Peki, sertifikayı kaldıralım...

İş yeri hekimliğinin belirlenmiş dünyaca ünlü kriterleri var. Bu kriterlerde iş yeri hekiminin poliklinik yapma dışında 33 tane daha görevi var, 33 görev daha yapıyor. Ne yapıyor değerli arkadaşlar? Rehberlik yapıyor iş yerinde. İş yerinde yapılan çalışmalar ve yapılacak değişikliklerle ilgili olan iş yerinin tasarımı -kullanılan maddeler de dâhil olmak üzere- işin planlanması, organizasyonu, uygulanması, kişisel koruyucu donanımların seçimi konularının iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ve genel iş sağlığı kurallarına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene önerilerde bulunuyor. Yemekhaneyi düzenliyor, çıkan gıdaların işçinin ihtiyacı olduğu miktarla ilgili çalışmalar yapıyor. İş yerinde meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıklarının nedenlerinin araştırılmasıyla ilgili çalışma yapıyor. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınması gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildiriyor, risk değerlendirmesi yapıyor.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Hastane yöneticisi nasıl yapacak bu işleri?

ALİ ÖZ (Mersin) - Ya, bilmediğin işe karışma!

MEHMET ŞEKER (Devamla) - Yani, hastane yöneticisi de yapar bunları. Hastane yöneticisi sürekli hastanede oturup bu işi yapıyor ve bu, mesai saati dışında olan bir şey zaten.

Peki, siz bunu söylüyorsunuz da sertifikayı niye kaldırıyorsunuz? Madem öyle, biz de onları söylüyoruz.

Bakın, burada risk değerlendirmesi yapması gerekiyor. Sağlık gözetimi yapması gerekiyor. Araştırma yapması gerekiyor, her şeyden önce kronik hastalıklarla ilgili, meslek hastalıklarıyla ilgili ciddi araştırmalar yapması gerekiyor. Eğitim, bilgilendirme ve en önemlisi kayıt tutması gerekiyor. İlgili birimlerle iş birliği yapması gerekiyor. Fakat, bunların hepsi -maalesef- bir eğitimle oluyor. Eğer siz bu eğitimi yapmazsanız, sertifika eğitimlerini devre dışı bırakırsanız iş kazalarını Türkiye'de önleme şansınız yok değerli arkadaşlar. Türkiye dünyada iş kazasının en çok olduğu ülkelerden biri. Eğer hekimlerin de bu sertifikayı almalarına engel olursanız maalesef Türkiye'de iş kazalarını önünü daha da açmış olursunuz.

Sayın Bakanın burada cevap vermesini istiyoruz. YÖK Kanunu'nda şu anda mevcut, üniversitede eğitim gören hekim arkadaşlarımız iş yeri hekimliğiyle ilgili bir eğitim alıyorlar mı, almıyorlar mı? Almıyorlarsa hacamat yapana sertifika veriyoruz da iş yeri hekimliği yapana niye vermiyoruz?

Bu teklifimizin kabul edilmesini diler, hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)