GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:28
Tarih:11.12.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 2014 Yılı Bütçe Yasa Tasarısı üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarihi, 1933'te Yüksek Müdafaa Meclisi Umumi Kâtipliğinin kurulmasıyla başlamıştır. Sekreterlik 12 Eylül darbesinden sonra iç tehdit üzerinde yoğunlaşmış, kendi halkına karşı mücadele eden, halkı ile kavga eden, halkına karşı psikolojik harekât yapan bir yapıya dönüşmüştür. Herkesin yakından bildiği üzere, geçmişte MGK ve MGK Genel Sekreterliği, devlet üstünde devlet olarak algılanan, millî iradenin üzerinde kurumlardı. MGK, bazen Meclise direktif veren fiilî yasama organı, bazen de Bakanlar Kurulu üstü bir vesayet mercisi olarak ön plana çıkmıştır.

AK PARTİ iktidarlarının 1'inci döneminde 30 Temmuz 2003 tarihli ve 4963 sayılı Kanun'la MGK ve MGK Genel Sekreterliğinin yapı ve işleyişinde devrim niteliğinde kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Eskiden orgeneral, oramiral olan genel sekreterin sivillerden atanmasına imkân sağlanmıştır. Bugün dördüncü sivil genel sekreter görev yapmaktadır. Genel Sekreterliği bütün devlet kurumları içinde üstün ve emir verici bir konuma getiren geniş görev alanı daraltılmıştır. Görevlerini sayarken "Uygulamaları takip ve kontrol eder, düzenleyici, yönlendirici ve koordine edici iş birliğinde bulunur." ifadeleri çokça tekrar edilmekteydi. Genel Sekreterliğin eski kanunda 9 madde olan görevleri 2 maddeye indirilmiştir. Bu görevler, Millî Güvenlik Kurulunun sekretaryasını yapmak ve kurulun ve kanunların verdiği görevleri yapmaktır.

Değerli milletvekilleri, Millî Güvenlik Kurulunun kararlarını takip etme yetkisi de Genel Sekreterlikten alınarak bir Başbakan Yardımcısının uhdesine verilmiştir. Böylece, Genel Sekreterliğin, diğer kurumları denetleyip onlar üzerinde vesayet yetkisi kullanmasına son verilmiştir. Bakanlıkların diğer kamu kurumları ve özel hukuk tüzel kişilerinin her derecedeki gizli bilgileri de dâhil olmak üzere her türlü bilgi ve belgeyi istenildiğinde Genel Sekreterliğe verme yükümlülüğü kaldırılmıştır.

Buna benzer şekilde, MGK Genel Sekreterliğine sadece afet ve güvenlikle ilgili kriz zamanlarında değil, sair zamanlarda da olağanüstü yetkiler veren Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Kamuoyuna yansıdığı üzere Millî Güvenlik Siyaset Belgesi'ndeki "iç tehdit" kavramı tarihe karışmıştır. Kendi vatandaşını tehdit olarak gören anlayış tümüyle terk edilmiştir.

Ayrıca, kendi insanına psikolojik harekat yapan bir birim konumundaki Toplumla İlişkiler Başkanlığı ve kararları takip eden, fişleme faaliyetleri merkezi olan, yurt dışında da faaliyet gösteren Bilgi Toplama, Araştırma ve Değerlendirme Başkanlığı lağvedilmiştir.

Kısacası, MGK ve MGK Genel Sekreterliği, AK PARTİ iktidarları sayesinde demokratik dünyada örneklerini gördüğümüz çerçeveye oturmuş, olması gereken konuma gelmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son olarak, bir gazetenin hakkında iddialarda bulunduğu 2004'teki MGK kararına değinmek istiyorum. Hükûmete iletilen malum karar ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştır. Dosyasında "hıfzına" kararıyla arşivlerdeki yerini almıştır. Strateji belgesi, eylem planı ve bu konudaki yazışmalar, AK PARTİ'den önceki hükûmetler zamanında oluşturulan Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu ve benzeri mekanizmalar ile ilgilidir. 28 Şubat dönemine ait bütün uygulamalar iktidarımız döneminde, 2010 yılında tamamen kaldırılmıştır. 2004 yılında MGK kararını, hâlen yargılamaları devam eden 2004-2005'teki darbe hazırlıkları, 2007'deki e-muhtıra, 2008'deki iktidar partisi aleyhine açılan kapatma davası göz önüne alınarak değerlendirmek gerekmektedir.

Değerli arkadaşlarım, yaşadığımız bu bütün sıkıntılı süreçler içinde AK PARTİ olarak vesayet baskılarına sonuna kadar göğüs gerdik, ülkeyi germedik. Siyasi ve ekonomik istikrarın bozulmasına izin vermedik, vatandaşlarımızı sıkıntıya düşürmedik. Türkiye'de darbe döneminin ürünü olan vesayetçi yapıyı yıktık, giderek daha demokratik ve hayat standardı daha yüksek bir ülke olduk.

Lehte oy vereceğimiz Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 2014 bütçe tasarısının hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)