| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 13.12.2013 |
CHP GRUBU ADINA MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; sözlerime başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak Lüksemburg, Finlandiya, Amerika, Çin ve Rusya olmak üzere 5 adet pazarlama ve satış şirketi bulunmaktadır. Ayrıca muhtelif ülkelerde bu 5 şirkete ait Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı temsilcilik ve acenteler de bulunmaktadır.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü 2840 sayılı Kanun'dan aldığı yetkiyle bor tuzu madenlerimizi devlet adına tekel olarak işletmektedir. Bor tuzu ve rafine bor ürünleri gelişmiş ülke sanayilerinin ve ileri teknoloji enstitülerinin kullandığı bir maddedir. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü bor tuzu madenlerimizin ve bu maden kaynaklarımızın ürettiği muhtelif ürünlerden 2011 yılında toplam 2,5 milyon ton ihracat gerçekleştirmiş, en çok da Çin Halk Cumhuriyeti'ne gerçekleştirmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti'ne yapılan 885 bin ton bor ve rafine bor ürünleri ihracatının Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve ona bağlı pazarlama şirketi Şanghay Etimine ASIA tarafından yapılan 179 bin ton ihracatın dışında kalan 706.202 ton ihracat hangi firmalar eliyle gerçekleşmiştir?
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü faaliyet raporlarında yer alan bilgilere göre, 2011 yılında toplam 2,5 milyon ton bor ve rafine bor ürünleri ihracatının 811.468 tonunun Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve onun yurt dışı pazarlama şirketlerince, kalan 1 milyon 626 tonluk ihracatın ise acente ve diğer satıcılar tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Bir başka deyişle Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü toplam ihracatının yüzde 33'ünü Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve 5 adet yurt dışı şirketiyle yapmış, geriye kalan yüzde 67'sini ise acenteler aracılığıyla gerçekleştirmiştir. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ihracatının yüzde 67'sini gerçekleştiren bu ayrıcalıklı acenteler hangi firmalardır?
Danıştay kararına göre, bu 2840 sayılı Yasa'nın değişik 2'nci maddesi uyarınca "Bor tuzlarının aranması, işletilmesi, pazarlaması devlet eliyle yapılacak." denilmektedir. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve 5 adet yurt dışı pazarlama şirketleri dışında bor ve bor ürünleri ihracatı acente ve diğer satıcılar eliyle yapılmaktadır.
Yine, değerli milletvekilleri, Emet Borik Asit Tesisi 1998 yılındaki Hükûmet tarafından otuz ay süreyle ve süre uzatımları da dâhil 15/3/2004 tarihinde ihaleye çıkarılmıştır. Kesin kabulün bundan sonra en geç bir yıl içerisinde, yani 15/3/2005 tarihinde yapılması gerekiyordu. Oysa kesin kabul üç ay sonra yapılıyor. Kesin kabulle birlikte kesin hesabın da yapılması gerekiyorken kesin hesap 30/3/2010 tarihinde yapılıyor. Sayın Bakan, buraya dikkatinizi çekiyorum: Kesin hesap 30/3/2010 tarihinde yapılıyor. Bu nedenle de kurum yaklaşık 3 milyon 139 bin 649 lira alacağı geç tespit ediliyor ve kurum zarara uğratılıyor.
Bu firma, her ne hikmetse sözleşme gereklerini yerine getirmediği için mahkemelik oluyor. Buna rağmen Kırka IV kazan-turbo jeneratör üniteleri yapım işini de bu firma alıyor daha sonra. Kırka Boraks Pentahidrat Tesisi Projesi turbo jeneratör üretim işini yine bu firma alıyor. Sözleşme bedeli 10 milyon 947 bin lira artı KDV'si var. Yer teslim tarihi 17/10/2007. Sözleşmeye göre işin süresi 720 gün, firmaya toplamda 209 gün cezasız süre uzatımı veriliyor. 209 gün hiçbir ceza verilmeden bu firma gözetiliyor. İşin teslim süresinde pek çok yanlışlıklar yapılıyor. Sözleşmeye göre bitim süresi 720 gün olan yani 6/10/2009 tarihinde teslim edilmesi gerekmektedir. Firma, jeneratörle ilgili, Bakanlık onayı beklediğini, kazanlar için bedelsiz tadile gideceğini belirterek, 3 aylık cezasız ek süre istiyor; bu süre de veriliyor. Buna göre işin yeni bitim tarihi de 4/1/2010 oluyor.
Firmanın talebiyle yönetim kurulu tarafından firmaya 105 günlük ikinci bir cezasız süre uzatımı verilmiştir. Bu süre sonunda firma performans testleri için 15 günlük ek süreye ihtiyacı olduğunu belirtmiş, 3/5/2010 tarihinde teslim edilmesi istenmiştir.
2/5/2010 tarihinde sahaya gelen performans test komisyonu sadece kazanın doğal gazla testini yapabilmiştir.
Firma, performans testlerini 4/6/2010 tarihinde tamamlıyor, geçici kabul komisyonu oluşturuluyor, 30/6/2010 tarihinde geçici kabul tutanağı da tanzim ediliyor ama tutanak ne hikmetse 4/6/2010 tarihinde düzenleniyor. Firmaya da sadece işin bitmesi gereken 3/5/2010 tarihi itibarıyla 32 günlük bir gecikme cezası kesiliyor ama 26 gün için herhangi bir işlem yapılmıyor.
Teslim sonrası, 8 aydan itibaren buhar kazanı ve alternatör kısmında yağ kaçakları tespit ediliyor, buhar türbini durduruluyor. Firmayla yapılan onlarca yazışmaya rağmen kazandaki arıza giderilmiyor ve bu arada 160 ton/saat kapasiteli buhar kazanının sorunun tespiti için hizmet alımı yöntemiyle 41.400 liralık tekrar bir hizmet alımı yapılıyor. Bu da kurum tarafından ödeniyor, eksik ve kusurlu imalatı yapan firmaya bu fatura yansıtılmıyor.
Bütün bu usulsüzlükler karşısında sözleşmeye göre iş zamanında bitirilmediği takdirde her takvim günü için yüklenicinin hak edişinden sözleşme bedelinin on binde 5'i oranında gecikme cezası kesilmeliydi. Yüklenicinin taahhüdünü sözleşme hükümlerine göre yerine getirmediği durumlarda kesin teminatını gelir kaydetmesi ve sözleşmeyi feshetmesi gerekmekteydi.
Kırka V. Boraks Pentahidrat Tesisi ihalesi de 230 milyon TL'lik bir iş. Kurum daha önce I, II, III ve IV tesislerini kurmasına rağmen sanki ilk kez böyle bir tesis kuruyormuşçasına yapım işinin özgün nitelikte ve karmaşık olması bahane edilerek, bu bahanenin de arkasına sığınılarak, 4734 sayılı Kanun'un 62/C maddesi çiğnenerek bu maddeye göre "Uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz." denilmesine rağmen ihale böylece yapılmıştır. Ayrıca, yine aynı maddenin "Uygulama projesi bulunan yapım işlerinde anahtar teslimi götürü bedel teklifi alınmak suretiyle ihale yapılması zorunludur." hükmü de ihaleye belli istekliler arasında ihale usulü ve miktar, kalite yönünden ürün garantili anahtar teslimi götürü bedel yöntemiyle çıkılarak çiğnenmiştir.
Peki, tüm bunların sonunda ne olmuştur? Eti Maden İşletmelerini zarara uğratanlara hiçbir şey olmamıştır. Ama, kurumun zarara uğratıldığını tespit eden müfettişe soruşturma açılmıştır, ceza verilmiştir, tayini yapılmıştır. Peki, bunun üzerine müfettiş ne yapmıştır? Namuslu bir müfettiş gibi savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur, savcılık iddianame hazırlamıştır. Bu iddianame Sayın Bakan, şu anda sizin önünüze geldi. Eğer müsaade ederseniz, bu yanlışı yapanlarla ilgili çok ciddi soruşturma yapılıyor -sizin önünüzde- bu izni vermeniz gerekiyor. Eğer bu ülkede yolsuzlukların olmasını istemiyorsak, bu ülkede bu yanlışları yapan insanların üzerinde kalmasını istemiyorsak bu izni vermeniz gerekiyor. Bu da sizin için bizim açımızdan ciddi bir test olacaktır, sonucu bekliyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)