GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:32
Tarih:15.12.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğrenci Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Meclisimizi ve milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 1750 sayılı Kanun'un 52'nci maddesi çerçevesinde öğrencileri bir üst kuruma yerleştirme amacıyla kurulmuş olan bir merkezin üzerinde konuşacağız. Üniversite ve yüksekokullara giriş sınavlarını tek merkezli hâle getirmek amacıyla kurulmuş bu kurul. 3 Mart 2011'de çıkarılan 6114 sayılı Kanun'la çağın gerekleri göz önünde bulundurularak vizyoner bir anlayışla yeniden yapılandırılmıştır. Kamu tüzel kişiliğine, idari ve mali özerkliğe sahip özel bütçeli bir kuruluş hâline gelmiştir. ÖSYM, 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'la verilen yetki ve sorumluluk çerçevesinde yükseköğrenime geçiş sınavı, lisans yerleştirme sınavı gibi 16 çeşit, hatta 20 çeşide varan çeşitli sınavlar yapmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu kurum, kadro ve pozisyonlarında görev almaya yönelik sınavlar, görevde yükselmeye yönelik sınavlar, gerektiğinde yerleştirmelere yönelik sınavlar, özel hukuk tüzel kişilerinin talep ettiği ölçme ve değerlendirme işlemlerini yapmak, bütün bunlar için yılın 52 haftasının 42 haftasını sınav organizasyonuyla geçiren önemli bir kurumdur. Sınavlara yıl içerisinde 10 milyonun üzerinde insan katılmaktadır. Talebin arzdan fazla olduğu her alanda sıralama, tercih veya seçim yapmak bir zorunluluktur. Devletin sunduğu ve sıralama, tercih veya seçim gerektiren iş ve işlemler toplumun bütün kesimlerini bire bir ve yakından ilgilendirmektedir. Dolayısıyla, tüm bu işlemlerin hak ve adalet ölçüsüne en uygun şekilde yapılması kamu otoritesinin en önemli ve öncelikli görevleri arasındadır.

Kurumda 2011 yılının başlarında yeni yönetimin iş başına gelmesiyle, özellikle sınav güvenliğine yönelik pek çok adım atılmıştır. 2013 tarih ve 28726 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 6495 sayılı Kanun'la, sınavlarda sorulan soruların aleniyet kazanmasıyla, bilimsel olarak kaliteli soruların bir daha kullanılamayacak olması, geçmiş yıllarda soruların adaylarca bilinmesinin bilimsel olarak da soruların ölçme özelliğini ortadan kaldırıyor olması, soru havuzu oluşturulmasının zorunluluk oluşturması ve soruların gizliliğinin temini bakımından diğer tüm uluslararası kuruluşların da yaptığı gibi, sınavlarda sorulan soruların sınav sonunda açıklanmaması, kurumun sınavlarında sorulan soruların Bilgi Edinme Kanunu kapsamından istisna sayılması hükmü getirilmiştir, bu önemli bir hükümdür.

Bütün yapılanların yanında ÖSYM'nin zamanın gereklerinden ötürü tüm sınavları sadece çoktan seçmeli sınav yöntemine göre yapıyor olması, eksiklik, yanlışlık gibi gösterilerek hep eleştirilmiştir. Daha modern seçme usullerinin intibakı ve Millî Eğitimin bu konudaki gelişimi ve öngörülerinden hareketle, sadece sonuç odaklı değil, aynı zamanda süreç odaklı bir anlayışın benimsenmesiyle açık uçlu sorularla sınavların organize edilmesi ve elektronik sınava geçiş için fizibilite çalışmalarına başlanmıştır. 2013 yılı içinde 2.700 kadar öğrencinin katıldığı bir deneme sınavıyla açık uçlu sorularla yüksek öğretime geçiş sınavının ve gönüllü adayların katılımıyla, elektronik sınav yöntemiyle yabancı dil sınavının denemeleri gerçekleştirilmiştir.

Önümüzdeki yakın yıllara sari olarak elektronik sınava geçilmesi, modern çağın gerekliliği olarak görülmektedir. Bunun için gerekli olan bütün çalışmalar plana dâhil edilmiş ve başlanmıştır. Özellikle üniversite giriş sınavlarında okulu merkez alan eğitim anlayışının gereği olarak, 2013 YGS ve LYS'sinde din kültürü ve ahlak bilgisi dersi de dâhil, ortaöğretim müfredatında tüm zorunlu derslerden sorular sorulmuştur. Dolayısıyla, burada yapılan çalışmaların hepsi hem adaletli bir seçim ortaya çıkartmak hem de doğru sonuçlara varmaktır.

Ben, bu çerçevede, Düzce ilimize bir yıl içerisinde 38 tane okul kazandıran ve bunun gerekli ödeneğini hazırlayan Sayın Ömer Dinçer Bey'e ve bunu uygulayan Sayın Nabi Bey'e teşekkür ediyorum ve 2014 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)