GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:33
Tarih:16.12.2013

CHP GRUBU ADINA KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Patent Enstitüsü bütçesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, Hükûmetin belirlediği ancak mevcut politikalarla nasıl gerçekleşeceği şaibeli olan 2023 yılında dünyanın on büyük ekonomisi içerisinde olma hedefiyle doğrudan ilintili Patent Enstitümüz, ne yazık ki küresel büyüme, gelişim ve üretim dinamikleri yeterince göz önünde bulundurulmayan politikalarla daha aktif hâle getirilememektedir.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2010-2014 stratejik planında Bakanlığın vizyonu, Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak da yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerinin üretildiği, nitelikli iş gücüne sahip, çevreye ve topluma duyarlı sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmak olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bütçe tasarısı sunumunda, ülkemizin gayrisafi millî hasılasından AR-GE'ye ayırdığı payın 2013 yılına kadar yüzde 2'ye çıkarılması ve bu payın da en az yüzde 50'sinin özel sektör tarafından karşılanması ifade edilmektedir. Bu hedefler doğru hedeflerdir ancak bunlara ulaşmak için atılan adımlarda aynı bilinci ve aynı heyecanı taşımak gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, patent konusu ele alınırken göz ardı edilmemesi gereken birkaç önemli husus var. Birincisi, büyüme hızında başarıya ulaşmayı ve Türkiye'nin kalkınma sıçramasını sağlayacak üretim hedeflerinin belirlenmesi, yeniliklere açık, dünyayla yarışan yüksek teknoloji ürünlerine odaklanılması, yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesinde de esas itibarıyla sonucu buluş olan AR-GE çalışmalarının desteklenmesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanlık bunu bu şekilde ifade etmekle birlikte, uygulamaya geldiğinde "2013 yılına kadar AR-GE harcamalarına yüzde 2 ayıracağız." demesine rağmen bugün için AR-GE'ye ayrılan pay yüzde 0,86 oranında kalmıştır. Yani bu da söylenenlerle yapılanların uymadığının çok net göstergesidir.

Değerli milletvekilleri, gelişmişlik göstergelerini AKP iktidarının başladığı andan alıp dünyayı görmeden AKP iktidar süreciyle karşılaştırarak değerlendirirseniz kendinizi kandırırsınız. Dünya gelişim göstergelerine yükselen ve gelişmekte olan piyasa ekonomileriyle kıyaslamalı bakmalıyız. Bakınız, yüksek teknoloji ürünleri ihracında 2011 yılı verileri incelendiğinde, Türkiye olarak 1 milyar 921 milyon dolarlık yani sanayi üretiminin sadece yüzde 1,8'ini ileri teknoloji ürünlerinden yaptığını görüyoruz. Ancak 1960'larda aynı düzeylerde, hatta daha ileri olduğumuz Güney Kore'de bu oran bizim 1,9 milyar dolarımıza karşılık 122 milyar dolardır ve bu oran Güney Kore ihracatında yüzde 25,7'lik bir payı oluşturmaktadır. Keza bu oran Malezya'da yüzde 43'ü oluşturmakta, Macaristan'da yüzde 22'yi oluşturmakta, Amerika'da 145 milyar dolarla yüzde 18'i oluşturmakta, Almanya'da 183 milyarla yüzde 15'i oluşturmakta. Ve değerli milletvekilleri, Çin, Çin, kendimizi Çin'le birlikte kıyaslıyoruz, "dünyanın Çin'den sonra en hızlı büyüyen ekonomisi" diye adlandırıyoruz ama Çin'in 2011 yılında yüksek teknoloji ürünü olarak ihraç ettiği ürünlerin toplamı 457 milyar dolar değerli milletvekilleri ve Çin'in toplam ihracatının yüzde 25,8'ini oluşturuyor.

Sayın Bakan, evet, AR-GE'ye yüzde 2 pay ayıracağız diyoruz, Çin'le yarışacağız diyoruz ama Çin'in AR-GE'ye ayırdığı pay nerelerde, Çin'in başvurduğu patentler nerelerde, bizde nerede? Bir de ona bakacak olursak... Yani bugün Sanayi Bakanlığının sunumunda yine Türkiye patent başvurularının 2012 yılında 11 binlere ulaştığı ifade ediliyor ama bu rakamla bile biz dünyada maalesef 25'inci sıradayız. Yani Güney Kore'yi örnek alıyoruz kendimize, Güney Kore'deki patent başvuru sayısı 138 bin, Çin'deki patent başvuru sayısı 415 bin. Yani bizim olağanüstü bir sıçrama yapmamız gerekiyor. Bu şartlarda, biz, yüzde 3 büyüyerek, yüzde 4 büyüyerek 2023 yılında en gelişmiş 10 ekonomi içerisine nasıl girebileceğiz?

Bir de AR-GE harcamalarımıza bakarsak, biraz önce söz ettiğim gibi biz maalesef yüzde 0,86'da kalmışız. İsrail yüzde 4,4'te, Güney Kore yine 3,74'te, Almanya 2,82'de değerli milletvekilleri. Biz AR-GE'ye yaptığımız bugünkü yatırımlarla devam edersek İspanya'nın bugünkü durumuna taa 2040 yılında ulaşacağız, Almanya'ya ise 2100 yılında. Yani biz kalkınma ivmemizi, AR-GE harcamalarımızı onlardan daha yüksek oranda yapabilmeliyiz ki bir mesafe katedebilelim.

Değerli milletvekilleri, dünya ekonomisini ve ticaretini ileri teknoloji sürüklüyor. Biz de 2023'te dünyanın en büyük ekonomisi arasında olmayı hedefliyor isek büyüme hızımızı en az yüzde 6'lara çıkarıp sürdürülebilir kılmalıyız. Bunun da motoru esas olarak AR-GE desteğiyle yüksek teknoloji ürünleri içerisinde yapacağımız üretimdir. Ancak son on yıldır yaptığımız gibi düşük teknolojili üretim yapısı ve düşük-orta teknoloji ağırlıklı ihracat sürdürüldükçe ülkemizin başarıyı yakalaması mümkün olmayacaktır. AR-GE'ye, tasarıma, teknolojiye yapılacak teşviklerle patent sayısının artırılması ülkemizin gelişmesinde esası oluşturmaktadır.

Bütçe maalesef bu önemli değerlendirmeleri ele almamaktadır.

Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)