GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:34
Tarih:17.12.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Gelir İdaresi bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarından önce Türkiye'de çok ciddi bir siyasi istikrarsızlık vardı. Tabii, bu siyasi istikrarsızlığın en büyük nedenlerinden bir tanesi koalisyonlardı. Millî devletleri kurabilmek ve geliştirmek için, daima güçlü iktidarlara ihtiyaç vardır. Eğer güçlü bir iktidarınız yoksa, güçlü bir ekonominiz yoksa, güçten bahsetmek, millîlikten bahsetmek sizin elinizde olmaz çünkü bugün Orta Doğu coğrafyasında olduğu gibi, yer altı zenginliklerinizi başkaları kontrol eder ve size başkaları kefen biçer, sınırlarınızı başkaları tayin eder. Bunun yolu, en başta millî harp sanayisinden geçer. Bugün itibarıyla AK PARTİ iktidarı, millî harp sanayisinde -geldiğimiz noktada- Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüzde 55 teçhizat ve malzemesini kendi üretmiş noktaya gelmiş bulunuyor.

Tabii, AK PARTİ iktidarından önce bütçelere baktığımızda, az gelişmişliğin veya kalkınmamışlığın gereği olarak, hep savunma sanayine paralar aktarılmış. Bu, AK PARTİ iktidarıyla beraber sona erdirilerek ağırlık millî eğitim, sağlık ve sosyal politikalara, sosyal giderlere dönüştürüldü. Böylece ülkenin gerek kalkınmasında gerek ülke ekonomisindeki gelir kalemlerinden artıya geçen rakamların halkın refahına doğru, sağlığına doğru, eğitimine doğru aktığını görüyoruz. Tabii, bu, bazen yol olarak karşımıza çıkıyor, bazen baraj olarak karşımıza çıkıyor ve halkın gelişmişlik seviyesi gittikçe artıyor.

Peki, bundan önce neden bu olmuyordu? Çünkü olması mümkün değildi. Bütçenin yüzde 80'lere kadar kısmını faize verirseniz yatırıma neyi ayıracaksınız? Halkın refahına neyi ayıracaksınız? Ülkenin kalkınmasına neyi ayıracaksınız? IMF'ye avuç açarsınız, dünyaya avuç açarsınız, John Perkins'in de söylediği gibi, Dünya Bankasının ya da ulusal projelerin kuklası hâline gelirsiniz.

Tabii, bugün geldiğimiz noktada, sadece benim ilim Gaziantep'te bir Çetintepe Barajı vardı ve bir Ardıl Barajı. Bu, dillere destan, bölgemde bir hikâye ve bunun lafını ettiğiniz zaman bürokrasiden önünüze gelen laf "O, fizibil değil, rantabl değil." Kaynaklara baktığınızda kaynak yok, yatıracak kaynak yok. Bir Kayacık Barajı başlatılmış, tam AK PARTİ iktidarından on sekiz buçuk yıl önce temeli atılmış ve on sekiz buçuk yıldır bekliyor. AK PARTİ iktidarının ikinci yılında temeli atıldı. Şimdi, bileşik kaplar sistemiyle onun yanına bir de kardeş baraj daha kurduk, Doğanpınar. Revize ederek, alanı da genişleterek bizim Gaziantep'imizin, Barak Ovası dediğimiz Oğuzeli ve Kilis bölgesini sulayacak dev bir projeye imza atıldı.

Çetintepe ne oldu? Çetintepe, bölgemizde âdeta -demin anlattığım gibi- herkesin konuştuğu, her siyasi iktidarın da ilk dile getirdiği bir projeydi, maalesef gerçekleşmiyordu çünkü büyük bir projeydi. Biz, geçen ay Çetintepe'nin temelin attık. "Fizibil değil" denen ama terfilerle suyu yer üstüne çıkarılan, ayrıcalıklı bazı yerlerin projeleri gerçekleşirken tam 710 bin dönüm araziyi sulayan, Gaziantep'in kırk yıllık su ihtiyacını gideren; Maraş'ın Pazarcık, Adıyaman'ın Besni, Gölbaşı; Gaziantep'in Araban, Yavuzeli ilçelerini ihya eden bu proje, yılda tam 250 milyon TL bölgeye ek katma değer sağlıyor.

Ardıl; yine, elli yıldır konuşulan "rantabl değil" diye bakanlıklarda, bürokraside engellenen bu projenin temelini bu ay attık ve bu barajla tam 25 bin dönüm arazi sulanacak. Kılavuzlu, Nur Dağı, İslahiye, Hatay Amik Ovası ve Maraş'ı ihya edecek bu projenin temelini attık, geliştirdik, artık sulama noktalarına doğru gidiyoruz. Bunlar neyle oluyor arkadaşlar? Gelirin iyi kullanılmasıyla oluyor. "Üçkağıt lobisi" dediğimiz faiz ekonomisini durdurup üretim istihdam, yatırıma dönüştürdüğümüzden oluyor.

Bütçenin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)