| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 17.12.2013 |
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Halaçoğlu'nun sorusuna ilişkin elimde bir veri yok. Altın ruhsatlarını biz vermiyoruz ancak ilgili bakanlıktan sorduktan sonra biz bunları öğrenirsek size tabii ki iletiriz. Bildiğim kadarıyla Başbakanlık onayından sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu onayları veriyor, bilgiler muhtemelen kendilerindedir.
Beyanname konusuna gelince, belki orada firma ismi vermeden yani altın sektöründe iş yapanların beyannamelerine ilişkin toplulaştırılmış rakam verilebilir, vergi mahremiyeti çerçevesinde.
Sayın Işık, görevde yükselme sınavını açmayı düşünüyoruz. Yani, şu anda bir hazırlık söz konusu ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının talebine ilişkin şu anda bir değerlendirmede bulunamam. Sebebi de şu: Birincisi, bu talebe ilişkin Devlet Personelden bize iletilmiş bir görüş yok ama daha önemlisi 2014 yılı için bütçede biz belli bir personel alımını öngördük. Bu personel alımına ilişkin dağılım noktasında henüz bir çalışma yapmadık. Yani genel anlamda 74 binlik bir personel alımı öngörüldü ama bunun dağılımına ilişkin muhtemelen şubat ayına doğru bir çalışma yapılır, o çerçevede bir karara bağlanır.
Özelleştirmeye ilişkin, daha doğrusu iptal karına ilişkin bir soru vardı. Tabii ki Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gerekçesiyle birlikte henüz yayınlanmadı, iptal edildi ama henüz yayınlanmadı. Bakanlar Kurulu kararı iptali için Danıştayda açılan dava süreci devam ediyor. Dolayısıyla, bu aşamada bunu söyleyebilirim. Yalnız şunu da ifade edeyim: Burada bu süreçler yaşanmadan önce Özelleştirme İdaresi olarak bu varlıkların tekrar kamu tarafından alınmasına yönelik olarak biz davalar açmıştık yani onun da bilinmesinde fayda var, dolayısıyla şu anda süreç böyle.
Gelelim diğer konulara... Sayın Demir'di yanlış hatırlamıyorsam, genç işsizlikle ilgili bir sorusu vardı. Şimdi, öncelikle şunu söyleyeyim: Türkiye'de genç işsizlik oranı Avrupa Birliğinin epey altında ama sizin sorunuz da o değil, sizin sorunuz bu kredi... Tabii, öğrenciler mezun olduktan iki yıl sonra kredi geri ödemesine başlıyorlar, isteğe bağlı olarak bir yıl da erteleyebiliyorlar. Geri ödeme süresi de öğrenim süresi kadardır. Yani örneğin dört yıl tabii ki öğrenim görmüşse dört yıl içerisinde geri ödenmesi lazım." Buna ilişkin ilave bir çalışmamız var mı?" Şu anda benim bildiğim bir çalışma yok.
Gezi olaylarıyla ilişkili vergi denetim konusu soruldu, bu konu önemli bir konu. Keşke -yani bunu bütün samimiyetimle söylüyorum- vergi mahremiyeti olmasa da kendi nezdinde -ben şirket veya vakıf, STK ismini vermeyeceğim- şu veya bu nedenle denetim yapılan mükelleflerin bunu gerek kendileri gerekse basın üzerinden ima ederek Gezi olaylarıyla ilişkilendirmeleri bizi de çok üzüyor. Aslında bu Gezi olaylarıyla ilişkilendirilen birçok denetim kararı ya bir yıl önceden -denetim kararı değil hatta denetimin kendisi- başlamış ya da çok önceden kararı verilmiş. Bakın, bu sene Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı 70 bin vergi incelemesi yapmış olacak, 70 bin. 2011 yılında -yanlış hatırlamıyorsam- bu 16 bindi. Şimdi, belki gelecek sene 100 bine hatta elimde imkân olsa bütün mükellefleri en az yılda 1 kez denetleyecek bir mekanizmayı ben milletin lehine görüyorum ve bunların Gezi olaylarıyla ilgisi de yok. Çünkü bu denetimler, belki Gezi olayları sonrasında sonuçlanmıştır fakat denetimler genelde bir yıl alıyor.
SENA KALELİ (Bursa) - Sayın Bakan "Gezi olaylarına katıldınız mı?" diye sorular sorulmuştu.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Hayır, hayır, yok, ben sizin sorunuza saygı duyuyorum. Ben sadece açıklamaya çalışıyorum.
Çünkü vergi mahremiyeti nedeniyle spesifik konularda benim bilgi verme imkânım yok ama şunu açıkça söylüyorum: Bugün, özellikle Gezi olaylarından sonra ortaya çıkan birtakım denetim sonuçlarının otomatik olarak gerek denetime tabi olanların gerekse basının Gezi'yle ilişkilendirmesi bizi üzüyor çünkü bunların hemen hemen tamamının denetimi çok önceden ya başlamış ya kararı çok önceden verilmiştir. Örneğin, her yılın şubat ayında -yanlış hatırlamıyorsam- bir genel anlamda denetim planı yapılır, ondan sonra da uygulamaya konulur. Mesela, 2013 yılında başlayan denetimlerin çoğu bu mahiyettedir ama ihbar veya savcılık talepli birtakım denetimler, tabii ki bu planlamada öngörülmeyen denetimler kapsamındadır. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum: Maliye Bakanlığının ideolojik birtakım yaklaşımlarla denetim yaptığı algısı Türkiye'nin çok zararınadır. Biz, yatırım iklimini iyileştirmeye çalışıyoruz, Türkiye'ye yatırımı çekmeye çalışıyoruz, Türkiye'deki yatırımcıların yatırımlarını artırmaya çalışıyoruz çünkü yatırım olmadan, istihdam olmadan vergi de olmaz. O nedenle, bu konularda bütün bu hassasiyetlerimize rağmen, maalesef vergi mahremiyeti beni sınırlıyor. Keşke olmasaydı, ben, size, teker teker yapılan bütün bu denetimlerin ne zaman başladığını, konunun ne olduğunu açıklayabilseydim...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)