GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ASKERLİK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:22.05.2012

CHP GRUBU ADINA ARİF BULUT (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1111 sayılı Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu kanun ile birçok kronik soruna çözüm getirilmiş olmakla beraber, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm sorunları sona ermiş değildir. Milli Savunma Komisyonu üyesi olarak birçok mektup ve başvurular aldık. Bunların ortak noktası, inançlarından dolayı, ideolojik ve siyasi görüşlerinden dolayı, basit disiplin suçlarından dolayı çok sayıda askerî personelin orduyla olan ilişkileri kesilmiş ve ciddi hak mağduriyetleri ortaya çıkmıştır.

27 Mayıs 1960 darbesinden sonra neredeyse paranoya hâline gelmiş olan bu durum günümüze kadar değişmeden gelmiştir ancak dün, inançlarından dolayı mağdur olanların yerini, bugün ideolojik görüşleri nedeniyle hatta laik, demokratik cumhuriyet ilkelerine bağlı olanlar almışlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde hiyerarşi ve otorite esas olsa da bu yapılanma hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olmamalıdır. Bazı cemaatlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinin bağlantıları, özellikle Gülen cemaatinin emniyette ve Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yapılanmalarıyla ilgili kamuoyunda oluşan bir kanaat vardır, bunun esası nedir, bu kanaat ne kadar doğrudur, tüm bunların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde birbiriyle çatışan iki kuvvet söz konusu olabilir mi? Bizim bilmediğimiz ordu içi bir hesaplaşma söz konusu olabilir mi? Ergenekon ve Balyoz gibi devam eden soruşturmalar ve tutuklamalar öncesinde ihbar yapan kişilerin hemen hepsi subaydırlar. Acaba ordu içinde bir başka ordu daha mı vardır? Bu ne anlama gelmektedir ve kim, kiminle hesaplaşmaktadır? Bir Genelkurmay Başkanına bağlı iki ordu söz konusu olabilir mi? Bu yapılanma içinde cemaat nerede durmaktadır ve ne kadar etkilidir?

Sayın Arınç'a suikast planı yapanlar kimlerdir, ne oldular, kozmik odadan neler çıktı?

Esas görevi dış ve iç tehditlere karşı ülkeyi korumak olan Türk Silahlı Kuvvetleri mücadele etmesi gereken dış tehditler tarafından bizzat maniple edilmekte midir? Böyle bir durum söz konusu olabilir mi?

Terör olaylarında, özellikle PKK terörüne bu kadar çok şehit veriyor olmamız olağan bir durum mudur? Eğer değilse, kimi sorgulamalıyız; Hükûmeti mi, yoksa bizzat Türk Silahlı Kuvvetlerini mi sorumlu tutmalıyız? Neden terör karşısında bu kadar kayıp vermekteyiz?

Eğer sivil devlet memurlarının özlük hakları dikkate alınarak askerî personelin özlük hakları bunlara göre düzenleniyorsa hukukun üstünlüğü ilkesine paralel olarak yürütülmelidir. Öteden beri süregelen mağduriyetler önlenmeli, bundan sonra bu personele yapılacak uygulamalar hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda ve insan onuru ve haysiyetini koruma ilkesi doğrultusunda yapılmalıdır. Aynı terör saldırısında yaralanmış olan gaziler sırf rütbesi dikkate alınarak farklı şartlarda tedavi edilmemeli, aynı şartlarda şehit olan canlarımızın hiç olmazsa eşit şartlarda cenaze törenleri yapılmalıdır. Yemek yenilen mekânlar bile ayrıdır, farklıdır. Şehitlerimizin geride bıraktıkları acılı aileleri korunup kollanmalıdır. Gazilerimiz hak ettikleri saygıyı görmelidirler.

OYAK üyelerinin emekli maaşı farklılıkları yeniden düzenlenmelidir. Sözleşmeli subayların mecburi hizmet süreleri muvazzaf subaylarınkiyle eşit hâle getirilmelidir. Bütün bunların düzeltilmesi gerekmektedir.

Ordumuz şeffaf olmalıdır. Hükûmetler orduyu kendilerine göre dizayn etmemelidir. Antidemokratik uygulamalarda ordu maşa hâline getirilmemelidir. Hukukun üstünlüğü esas alınmalıdır. Ordu siyaset dışında tutulmalı ve kimliği korunmalıdır.

Bu vesileyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.