| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 02.01.2014 |
MEHMET HABERAL (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2014 yılının hepimiz için sağlıklı ve mutlu bir şekilde geçmesini temenni ediyorum.
Ülkemizde organ transplantasyonu artık hepimizin gurur duyacağı bir seviyeye gelmiştir. Burada Sağlık Bakanlığının zaman zaman 2238 sayılı Yasa ve 2594 sayılı Yasa'da bazı değişiklikler yapmaya çalıştığını görüyorum. Önce, şu soruya cevap vermek lazım: Eğer Türkiye Cumhuriyeti devleti organ transplantasyonu konusunda o noktaya geldiyse nasıl geldi? Şüphesiz bu yasalarla geldi. O zaman, acaba neden bu yasalarda daima böyle değişiklik öneriyoruz, sebebi nedir?
Değerli milletvekilleri...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, şurayı uyarabilir misiniz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen dışarıda sohbet edin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çay ister misiniz?
BAŞKAN - Lütfen ama...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çay gönderelim.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Burası sohbet yeri değil, burası kanun yapma yeri.
MEHMET HABERAL (Devamla) - Değerli milletvekilleri, organ transplantasyonlarda organ ve dokular ya yaşayan insanlardan -ki işin başlangıcından beri birinci derecede, ikinci derecede akrabalar tercih edilmekte- veya ölen vatandaşlarımızın organları veya dokuları alınmak suretiyle yapılmaktadır. Maalesef, bu, ülkemizde çıkarılmış 2238 ve 2594 sayılı yasalara rağmen ülkemizde hâlâ canlıdan transplantasyon yüzde 75 civarında, ölen vatandaşlarımızdan alınan organların ve dokuların oranı ise yüzde 25 civarındadır, daha fazla değil. Acaba neden böyle? Tabii, ben her zaman söylüyorum hasta olmak, hasta sahibi olmak, hele hele ölü sahibi olmak çok kolay değildir. Biz hekimlerin görevi hastalarımızı sağlığına kavuşturup toplumumuza kazandırmaktır ama maalesef burada vatandaşlarımızın gerçekten bize olan güveninin acaba bir sarsılması sonucu mu veyahut da bize güvenmemeleri sonucu mudur ki biz ölen vatandaşlarımızın organlarından yeteri kadar yararlanamıyoruz? Birçok insanımız sağlam organıyla yaşamını kaybedip aramızdan ayrılırken, birçok insanımız da bu organlara ihtiyaç duyarak yaşamını maalesef kaybetmektedir.
Dolayısıyla, biz, eğer insanlarımıza, hasta sahiplerine "Hastalarımıza tıbbın bütün imkânları uygulandı ama buna rağmen onları kurtaramadık." güvenini verirsek, inanıyorum ki bugün ülkemizde bulunan birçok kronik organ hastası bu ölen vatandaşlarımızın organlarından yararlanmak suretiyle yeniden yaşam kazanacaktır. Burada daima üzerinde durulan ve âdeta bir mazeret gibi gösterilen 2238 sayılı Yasa'nın 11'inci maddesinde: Bir hastaya beyin ölümü teşhisi koymak için 4 hekim önermiştik.
Değerli milletvekilleri, 1979'u düşünelim. 70'li yıllarda o komisyonlarda tartışırken gerçekten milletvekilleri ve senatörlerin çok önemli gayreti olmuştu ama benim için en zor olan tarafı onları inandırmak, onları gerçekten "Bir beyin ölümü teşhisine nasıl karar verilir?"e getirmekti. Onun için ben Avrupa'dan, Amerika'dan ölen insanların organlarını getirmiş, onları göstermiştim. Dolayısıyla, eğer bir hastanede gerçekten bu hekimler yok ise yani bir kardiyolog, bir beyin cerrahı, bir nörolog, bir anesteziyoloji uzmanı yok ise biz zaten o hastanede bir beyin ölümü teşhisi koyamayız. Dolayısıyla, belki beyin cerrahı veya nöroloğu alterne edebiliriz ama mutlaka kardiyolog, beyin cerrahı, nöroloğ veya anesteziyoloğun olması gereklidir. Kaldı ki beyin ölümü teşhisi konacak hastaların birinci derecede hekimi olan kişinin bu grup içerisinde bulunmaması gereklidir.
Özetle, biz önce hastalarımıza ve hasta sahiplerimize, kendilerine tıbbın bütün imkânlarını uyguladığımızı göstermek zorundayız, onları inandırmak zorundayız. Eğer bunu yaparsak inanıyorum ki sağlam organlarıyla yaşamını kaybeden hastalarımız birçok kronik organ hastası için yeniden yaşam kaynağı olacaktır. Onun için yani burada yasayı değiştirmek veyahut da yasaya ilave edip, doktorun sayısını azaltmak önemli değil, önemli olan insanlarımızın güvenini kazanmaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET HABERAL (Devamla) - Dolayısıyla, yasayı değiştirelim, doktor sayısını azaltalım, arttıralım meselesi değil, önemli olan, insanlarımıza, gerçekten vatandaşlarımıza biz hekimlere güveni sağlamaktır.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)