| Konu: | MHP GRUBUNUN, 3/7/2013 TARİH VE 15845 SAYI İLE OSMANİYE MİLLETVEKİLİ HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, KÖY KORUCULARININ SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 14 OCAK 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 14.01.2014 |
OĞUZ KAĞAN KÖKSAL (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, yüce Meclisin değerli üyeleri; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Huzurlarınızda, Milliyetçi Hareket Partisinin Anayasa'nın 98'inci maddesi, İç Tüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince verdiği Meclis araştırma önergesi üzerinde konuşmak üzere buradayım.
Tabii, Meclis araştırma önergesinin özü, geçici köy korucularının özlük hakları ve diğer haklarıyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasına müteallik bir önerge. Geçici köy korucularını, az önce konuşan Niğde Milletvekili arkadaşım aslında teferruatlı olarak anlattı ama kısaca da ben değinmek istiyorum.
Tabii, geçici köy korucuları, aslında 1985 yılında ortaya çıkan bir zaruretin, özellikle 1984'ten sonra güneydoğudaki terör olaylarının artması neticesinde 1985 yılında 442 sayılı Köy Kanunu'na eklenen 1 maddeyle bölgedeki halka yönelik terör olaylarını ve güvenlik güçlerinin özellikle, yetişemediği kırsal, küçük bölgelerde onlara destek olması ve halkımızın, vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlaması amacıyla kurulmuş bir kurum ve 1985 yılında Köy Kanunu'na eklenerek aslında apar topar çıkartılmış. İçinde, az önceki hatiplerin de söylediği gibi, bir sürü eksiklikleri barındıran veya bir noktada bazı müphem soruları sorabileceğimiz bir kanun ama o günkü şartlarda acele çıkartılması gereken ve zaruret hâlinde olması gereken bir kanundu ve Köy Kanunu'na ilave bir kanun olarak bu çıkartıldı ve belli bir süre bu, böyle gitti. Ne zamana kadar? İşin aslına bakarsanız, AK PARTİ hükûmetlerinin iktidara gelmesinden sonra köy korucularının böyle bir sıkıntısı olduğu veya böyle bir müessesinin varlığı belli ölçüde ortaya atıldı. Nitekim, verilen haklara baktığımızda, hemen hemen yüzde 85'inin AK PARTİ hükûmetlerinin iktidara geldiği zamana tekabül ettiğini görüyoruz ve az önce sayıldı ama ben çok kısaca bir kere daha burada ifade etmek istiyorum. Aslında, 2007 yılındaki yapılan bir değişiklikle köy korucularının işte, sayıları donduruldu ve belli bir sayıya getirildi. O sayı üzerinden bazı haklar elde edilmeye başlandı ve hemen peşinden, köy korucularıyla ilgili kanunların yanı sıra tüzük ve yönetmelikler değiştirildi ve böylece köy korucularının özellikle özlük haklarında büyük bir değişiklik meydana geldi.
Şimdi, piyasada aslında zaman zaman tartışılan bir konu var, bunu vatandaşımız da belki çok iyi bilmiyor, herkesin iyi bilmediği veya karıştırdığı bir şey var; köy korucuları, geçici köy korucuları ile gönüllü köy korucuları birbirine karışmakta. Çoğu kez "olmayan haklar" denilen gönüllü köy korucularıyla ilgili. Hâlbuki geçici köy korucularıyla ilgili -ki bunların şu anda sayısı 47 bin küsur, 48 bin civarında görev yapmaktadır- emeklilik hakları; artı, özellikle 1/1/2012 tarihinden itibaren genel sağlık sigortası kapsamına alınması ve şehitlik hâlinde geride kalan ailesine yardım edilmesi; artı, işte, şehitliğinde 2 kişinin, anne baba, kardeşler veya 2 kişinin işe alınması, malullüğü hâlinde 1 kişinin işe alınması gibi, şöyle bir baktığımızda, aslında belki yeterli olmayabilir ama güvenlik güçlerine sağlanan hakların büyük bir kısmı da köy korucularına sağlanmıştır.
Ha, bu yanlış mıdır? Hayır, yanlış değildir, belki eksiktir, onu da söylemek lazım çünkü köy korucuları özellikle kurulduğu zaman içerisinde büyük bir görev ifa etmişlerdir ve bu görevi yaparken de bazı köy korucularımız şehit, bazıları da malul olarak gazi olmuşlardır. Ben bu konuşma sırasında, şehit olan köy korucularımıza da Allah'tan rahmet diliyorum, diğer malullerimize de inşallah uzun ömür diliyorum.
Şimdi, buradaki mesele, köy korucularıyla ilgili, dediğim gibi AK PARTİ Hükûmeti olarak elimizden gelen imkânları büyük ölçüde yapmışız. Bakıyoruz, işte, şehitlere yardım, hatta diğer güvenlik güçlerine tanınan faizsiz toplu konut kredisine varana değin bazı hakları zaten bu köy korucularına vermiş durumdayız.
Ha, bu köy korucuları önümüzde ne olacak? Belki tartışılan noktalardan birisi bu olabilir ama şunu özellikle ifade etmek isterim ki kuruluş sırasında belki eksik olan mevzuat olmasına rağmen, bu 47 bin küsur, 48 bin köy korucusu -çünkü, ayrılıyor, emekli oluyor, sayı tam netleşmedi- devletin garantisi ve güvencesi altındadır; köy korucusu olarak garantisi ve güvencesi altındadır, vatandaş olarak garantisi ve güvencesi altındadır. Yani, bu iki şeyi bir defa tam ortaya koymamız lazım çünkü ülkemizde yaşayan bütün vatandaşlarımız esasen devletin garantisi altındadır. Nedir bu garantisi? Her türlü hakkını, canını, malını korumakla devlet mükelleftir. Köy korucusu da vatandaşlarımızdan birisi olduğuna göre zaten bu mükellefiyet aslında vardır.
Ha, öbür taraftan, köy korucuları bir noktada da güvenlik görevi ifa etmişlerdir. Bazı zamanlarda kendilerine büyük görevler de yüklenmiştir. Bu görevleri de yerine getirirken başarılı olanlar da olmuştur, olmayan da olmuştur, o ayrı mesele, geniş bir camia ama bunlarla ilgili de devlet ne yapmıştır? İşte, maaş bağlama, emekliye ayırma, şehit veya malul olduğunda geride kalan ailesine yardım yapabilme; artı, özellikle gönüllü köy korucularının boşta kaldığını düşünürsek -ki sistem içerisinde gönüllü köy korucularından da başarılı olanları geçici köy koruculuğundaki boşluklara- zaman içerisinde, valilerin ve kaymakamların önergeleriyle oraya kaydırılarak gönüllüden geçiciye getirilmiştir. Gönüllüden geçiciye gelen her insan da birtakım güvenlik veya birtakım sosyal güvence altına böylece sokulmaya çalışılmıştır.
Yani, şunu tekrar özetle ifade etmek istiyorum: Biz, AK PARTİ hükûmetleri olarak gönüllü ve geçici köy korucularına elimizden gelen her türlü imkânı sağlamışız ve onların olmayan pek çok hak AK PARTİ hükûmetleri zamanında konulmuştur. Bu miktar azdır çoktur, o tartışılır ama ortaya koyan ve bunu bir güvence altına alan AK PARTİ hükûmetleridir.
Yani, tekrar önergeye geri dönecek olursak, geçici köy korucuları ortaya bırakılmamıştır. Geçici köy korucuları bir taraftan vatandaş olarak, bir taraftan da AK PARTİ hükûmetlerinin güvencesi altındadır.
Bununla ilgili ne yapılmaktadır? Bununla ilgili hemen onu da sonuç olarak söylemek istiyorum. Geçici köy korucularıyla ilgili şu anda İçişleri Bakanlığımızda -özellikle İçişleri Bakanlığının İller İdaresi Genel Müdürlüğü bu konuyla ilgilenir- esasen bir ekip tarafından da çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar zaman zaman yapılmış ve o çalışmaların neticesidir ki bu haklar verilmiştir. Önümüzde şu anda gene çalışma var, orada bir ekip çalışıyor. Eğer gelecekle ilgili birtakım gelecek teklifler gene değerlendirilecektir.
Ben şunu ifade etmek istiyorum: Emeği geçen bütün köy korucularına, zaman içerisinde bir fonksiyon ifa etmişlerdir, o fonksiyonlar sırasında gösterdikleri yararlılıktan dolayı huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Kendilerine şükranlarımızı ifade ediyoruz, şehitlere Allah'tan rahmet diliyoruz, geride kalanlara da uzun ömür diliyoruz ama hemen şunu ifade etmek istiyorum: Geçici köy korucularımız asla endişe etmesinler. Kendileri devletin garantileri altındadır ve devlet, gerekeni en iyi şekilde, onları mağdur etmeyecek şekilde yapacaktır, bununla ilgili çalışmalar da sürüyor, sürmektedir.
Bu sebepten dolayı, zaten çalışma İçişleri Bakanlığımız tarafından yapılmakta olduğundan, yeni bir araştırma önergesiyle yeni bir komisyonun kurulmasına da gerek olmadığını düşünüyor, bu vesileyle Milliyetçi Hareket Partisinin önergesinin karşısında olduğumuzu huzurlarınızda bir kere daha ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)