Konu: | MHP GRUBUNUN, 2/1/2014 TARİH VE 1954 SAYI İLE SAKARYA MİLLETVEKİLİ MÜNİR KUTLUATA VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN SAPANCA GÖLÜ'NDE SANAYİ KURULUŞLARININ KONTROLSÜZ SU ÇEKMESİ VE GÖLÜ BESLEYEN SULARIN TİCARİ FİRMALARCA ALIKONULMASI, DİĞER TARAFTAN BİRÇOK OLUMSUZ ÇEVRESEL FAKTÖR NEDENİYLE ÇOK ÖNEMLİ BİR KOT DÜŞMESİ MEYDANA GELMESİ VE GÖL SULARININ TEHLİKELİ ŞEKİLDE ÇEKİLMESİYLE BAŞLI BAŞINA BİR ÇEVRE FELAKETİNE DOĞRU GİTMEKTE OLAN GELİŞMELERLE İLGİLİ SORUNUN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 15 OCAK 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 47 |
Tarih: | 15.01.2014 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Sapanca Gölü'nü konuşuyoruz. Sapanca Gölü, Türkiye'nin, bence dünyanın en güzel göllerinden bir tanesi. Bir gölle ilgili söylenebilecek ne varsa, ne kadar güzellik anlatılabilirse, gerçekten söylenmesi, içtenlikte söylenmesi gereken ne varsa Sapanca Gölü'yle ilgili söylenebilir.
Sapanca Gölü'nün çevresi 42 kilometre. Bunun 37 kilometresi Sakarya sınırları içerisinde, 5 kilometresi Kocaeli sınırları içerisinde. Yıllardan beri Sakarya'da yaşayan insanların musluklarını açtıkları zaman ağızlarını musluğa dayayarak kana kana içtikleri su Sapanca Gölü'ne aittir yani orası sadece bir göl değil, aynı zamanda bir gıda havzasıdır. Bu itibarla, büyükşehir belediyesi olmadan önce, 1580 sayılı Kanun gereği oranın koruma alanı sorumluluğu Adapazarı Belediyesine verilmiştir. Neden? Çünkü "İnsanlar oradan su içiyor, su içtikleri yerin koruma sorumluluğu bu belediyenindir." denmiştir.
Aradan yıllar geçmiştir, oradan bir otoyol geçirilmiştir. Otoyol geçirilirken hiç Sapanca Gölü hesaba katılmamıştır. Şimdi, ikinci bir otoyol geçiriliyor, hiç Sapanca Gölü hesaba katılmıyor. Egzoz gazları, kirlilikler, yerleşimlerin atıkları, evsel atıklar Sapanca Gölü'nü dolduruyor. Elimizde "Çok güzel bir gölü nasıl yok ederiz?"in hikâyesi başlıyor. Daha sonra, burada, Yuvacık Barajıyla ilgili "Burası yeteri kadar su almazsa biz Sapanca Gölü'nden su çekelim." diyorlar ve Sapanca Gölü'ne su çekebilmek için boruların yerleştirilmesiyle ilgili büyük bir dolgu başlıyor, Sapanca Gölü'nün ekolojik dengesi bozuluyor. Daha sonra, birden Sapanca'da su fabrikaları türemeye başlıyor, falanca su fabrikası, filanca su fabrikası. Sapanca Gölü'nü besleyen dereler, kaynaklar, kaynaktan türeyen dereler tek tek bu su fabrikalarının kaynağı hâline, yani rant kaynağı hâline dönüşüyor. O fabrikalar, buradan elde ettikleri gelirleri kişisel gelirleri hâline dönüştürürken, ülkenin en büyük değeri olan Sapanca Gölü gittikçe kuruyor.
Daha sonra, Marmararay Projesi başlıyor, 4 bin kamyon toprak Sapanca Gölü'ne dökülüyor. Sonra, İzmit'te -bir özelleştirmeyle- TÜPRAŞ oradan su çekecek ama özelleştirmeye bir madde konulmuyor. Nasıl olursa olsun biz bu özelleştirmeyi yapalım zihniyetindeki Hükûmet, orada bedelsiz su alımına karşı bir madde koyarak TÜPRAŞ'ın bedelsiz su alımını engellemiyor. Ve Sapanca Gölü'nden, Sakarya'da, herhangi yoksul vatandaş su içiyor diye parasını ödediği hâlde, 26 milyon metreküp su çeken TÜPRAŞ bedelsiz su çekiyor. Neden? Hiçbir tedbir alınmadığı için. Peki, diğer sanayi kuruluşları bir bedel ödüyorlar mı? Hayır, diğer sanayi kuruluşları da bir bedel ödemiyor.
Yani elimizde bir göl var, su fabrikaları o gölü kurutabilmek için dereleri kendisine çevirmiş. Elimizde bir göl var, Hükûmet özelleştirme yaparken "Sen bu gölden bedelsiz su çekemezsin." maddesini ilave etmediği için -ne olmuş- o gölden milyonlarca metreküp su çekiyor özelleştirme yapan fabrikalar.
Daha sonra, "5 kilometrelik bir sınırım var, ben de buradan su çekeceğim." diyen Kocaeli, "Hadi, Yuvacık Barajı kuruyor, ben de su çekeyim." demiş.
Sakarya, kendisine alternatif su kaynağı yaratmadığı için, bugüne kadar bir çalışma yapmadığı için o da su çekmeye devam ediyor. Kaynak yaratılmadan eldeki nimeti yok etmeye çalışan anlayış, dünya güzeli bir varlığı yok etmek üzere.
Şimdi, bununla ilgili, TÜPRAŞ'ı, Sakarya Milletvekili olarak mahkemeye verdim. Mahkeme görevsizlik kararı verdi. Bununla ilgili araştırma önergesi verdik, bununla ilgili soru önergeleri verdik, bununla ilgili Bilgi Edinmeye başvurduk, Bakanlığa başvurduk. İlgili bakanlıklardan aldığımız cevaplar, sadece mevzuatla ilgili cevaplardı.
Herkes, Hükûmet dâhil olmak üzere herkes, sırtını Sapanca Gölü'ne karşı çevirmiş durumda. Elimizde sadece, Sapanca Gölü'nü yok etmekte kararlı bir anlayış, "Onu var edelim." diyen, çırpınan bir Sakarya var. Sakarya diyor ki değerli milletvekilleri: El birliğiyle... MHP'li sevgili milletvekilimiz burada, o araştırma önergesini geriye çeker, ben kendisinden rica ederim. Ben kanun teklifi verdim bununla ilgili, ben Sapanca Gölü'yle ilgili kanun teklifimi geriye çekerim. Yeter ki siz Sapanca Gölü'nün korunmasıyla ilgili, özelleştirdiğiniz fabrikaların bedelsiz olarak su çekimiyle ilgili, orada kurulan su fabrikalarının Sapanca Gölü'nün kaynaklarını kurutan dere kaynaklarıyla ilgili özel bir yasa tasarısı hazırlayın, biz milletvekilleri olarak bunu desteklemeye hazırız. Biz muhalefet yapmaya çalışmıyoruz, biz bu konuda önceliği almaya çalışmıyoruz, biz bu konuda "Biz bir şey yaptık. Biz getirdik Meclise, aman, bunun kaymağını -Sakarya duysun- biz yiyelim!" demiyoruz. Biz farklı bir şey söylüyoruz. Evet, bunun için mücadele ettik ama, bu göl bizim olduğu kadar Türkiye'nin gölüdür, sizin gölünüzdür, hepimizin gölüdür; el birliğiyle yanlıştan geriye dönelim, su kaynaklarımızla ilgili alternatif su kaynağı çözümlerimizi bir an önce gündeme getirelim. Orada derelerimizi kurutan fabrikalarımızın ruhsatlarını derhâl inceleyelim, özelleştirilen fabrikanın ruhsatını bir daha kontrol edelim. Oradan su çeken firmaların bedelsiz su çekimini engelleyecek bir önlem alalım. Bununla ilgili, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bir varlığımızı korumak için, el birliğiyle, bir yasa tasarısının altına hep birlikte imza atalım, bunun gururunu ve mutluluğunu birlikte yaşayalım. Bizim istediğimiz budur, bizim yürekten dilediğimiz budur. Biz Sakarya'da Sapanca Gölü için de bunu söylüyoruz, Sakaryaspor için de bunu söylüyoruz, Sakarya'nın diğer hizmetleri için de bunu söylüyoruz. Her şey için tek bir isteğimiz var, Türkiye'nin menfaati, Türkiye'nin rahatı, huzuru ve refahıdır. Bizim isteğimiz budur. Bunun için el birliği ve güç birliği gereklidir. Bundan dolayı bu araştırma önergesine de kanun tekliflerine de bununla ilgili gelecek her türlü yasa teklifine de "evet" diyeceğiz.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)