GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 4 OCAK BÜYÜK MADENCİ YÜRÜYÜŞÜ'NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:48
Tarih:16.01.2014

ÖZCAN ULUPINAR (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "4 Ocak Büyük Madenci Yürüyüşü" dolayısıyla gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, 30 Kasım 1990 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu iş yerlerinde başlayan madenci grevi aynı gün tüm aile bireylerinin katılımıyla bütün bir şehrin grevine dönüşmüş ve sonrasında da Türkiye'deki bütün demokrasi güçlerinin desteğini almıştır.

Maden işçilerinin ve Zonguldak halkının haklı mücadelesi otuz altı gün sürmüştür. Duyarsızlığın sürmesi üzerine, Genel Maden İşçileri Sendikası önderliğinde maden işçileri ile Zonguldak, Bartın, Karabük illerinden oluşan bölge halkı, 4 Ocak 1991 tarihinde Zonguldak'tan Ankara yürüyüşünü başlatmıştır. Kar kış demeden yollara çıkan yaklaşık 150 bin insan, beş gün boyunca yollarda, dağda, bayırda büyük bir kararlılık ve disiplinle sloganlarını haykırmış, sesini Ankara'ya duyurmuştur. "Büyük Madenci Grevi" ve "4-8 Ocak Zonguldak-Ankara Yürüyüşü" asgari ücret düzeyinde çalışan, yerin yüzlerce metre altında ülkemiz ekonomisine ve sanayisine katkı vermek için canını, kanını ortaya koyan maden işçilerinin bir emek ve demokrasi mücadelesidir.

1848 yılında Zonguldak havzasında taş kömürü üretimi başlamış, başta Fransızlar olmak üzere çok sayıda yabancı devlet havzada kömür üreterek kendi ülkelerinin sanayisine katkı vermişlerdir. 1940 yılında Zonguldak taş kömürü havzasında taş kömürü üretimi devletleştirilmiştir. Zonguldak ve bölge insanı, biri Osmanlı İmparatorluğu döneminde olmak üzere 2 kez mükellefiyet altında maden ocaklarında zorla çalıştırılmışlardır. Bu zorlamanın nedenlerinden biri de taş kömürünün stratejik önemidir.

Ülkemizin sanayileşmesinin temel ham maddelerinden ve enerji kaynaklarından biri olan taş kömürü, ülkemizde sadece Zonguldak havzasında bulunmaktadır. Taş kömürü koklaşabilir özelliği nedeniyle demir çelik sektörünün ana ham maddelerinden biridir. Yüksek kalorisi nedeniyle çay ve çimento fabrikaları gibi diğer sektörlerde de kullanılmaktadır.

Taş kömürünün düşük kalorili bölümünden ise termik elektrik santrallerinde elektrik enerjisi üretilmektedir. Ereğli Demir Çelik Fabrikası, Karabük Demir Çelik Fabrikası, Çatalağzı Termik Elektrik Santrali ile Filyos Ateş Tuğla Fabrikasının bölgeye kurulmasının nedeni taş kömürünün bu bölgede üretiliyor olmasıdır.

1980 ve özellikle 1990 arasında Türkiye Taşkömürü Kurumunda çalışan işçi sayısıyla birlikte taş kömürü üretimi de azalmaya başlamıştır. Türkiye'nin yıllık taş kömürü tüketimi 20-25 milyon tondur. Oysa, Zonguldak havzasında kamu ve özel sektör eliyle üretilen taş kömürü yıllık 3 milyon tondur. Bu durum, ülkemizin her yıl daha çok taş kömürü ithal etmesine neden olmaktadır. 2011 yılında taş kömürü ithalatına 4 milyar dolar ödenmiştir. 2012 yılında ise bu rakamın 5 milyar dolara ulaştığı belirtilmektedir. Bu tabloyu tersine çevirebilmek amacıyla, 2004 yılında Hükûmetimiz tarafından Türkiye Taşkömürü Kurumunda başlatılan yatırımlar sürmektedir. Bugüne kadar gelen süreçte, bu vefakâr ve çileli işçi kesimi için gerekenin yapılması, madencilerin ve madenciliğin hak ettiği değeri kazanması için AK PARTİ hükûmetlerimiz, madencilik politikalarını uluslararası standartlarda, dünyaya açık, ulusal kalkınmayı tetikleyecek bir şekilde planlamışlardır. TTK bugün, taş kömürü üretimini en kısa sürede artırabilecek duruma gelmiştir. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü 2011 yılında 1.400 işçi talebinde bulunmuştur ancak bu talebin karşılanmadığı ve emekliliklerin sürmesi nedeniyle 2012 yılında, talep ettiği işçi sayısını 2.492'ye çıkarmıştır. Kurumdan emeklilikler ise hâlâ sürmektedir ve işçi açıkları, iş sağlığı ve güvenliğini de tehdit eder hâle gelmiştir. Bu nedenle, TTK'nın işçi açıklarının giderilmesi yönündeki çalışmalarımız devam ediyor. Bugün, maden işçileri daha çok üreterek ülkemiz ekonomisine daha çok katkı vermek istiyorlar. Dünyanın en ağır ve riskli iş kolunda, yerin yüzlerce metre altında çalışan maden işçilerinin özverisi her türlü takdirin üzerindedir.

Zonguldak ilimizde her evde madende çalışan bir eş veya oğul vardır. Eşini ve oğlunu madene uğurlayan Zonguldak kadını, umutla sağ salim dönüş yolu bekler. Bugüne kadar madenlerde hayatını kaybetmiş bütün maden şehitlerine Allah'tan rahmet dilerken madenlerde canı pahasına alın teri döken tüm madencilere yüce Yaradan'ın kolaylıklar vermesini diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)