GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSTANBUL'DA YAŞANAN OTOPARK SORUNUNA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:49
Tarih:21.01.2014

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; televizyonları başında bizi dinleyen vatandaşlarımızı ve yüce heyetinizi en içten saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, otopark tabii ki Ankara'nın sorunu, İstanbul'un sorunu; can alıcı ve can yakıcı bir olay. İmar Kanunu'nun 37'nci maddesi uyarınca bina yeri ayrılmadıkça yapı ruhsat izni verilmez. 44'üncü maddeye göre, yapı yapıldıktan sonra eğer otopark tahsis edilmemiş ise yine yapı kullanma izni verilmez. Aynı zamanda, eğer otopark yeri uygun değilse, müsait değilse, otopark parasını yatırmak kayıt ve şartıyla ancak yapı izni verilir ve kullanma izni verilir.

Şimdi, gerek Ankara'da gerek İstanbul'da büyükşehir belediyelerinin yaptığı olay şu: Topladığı bu paraları yani otopark yeri müsait olmayan binalarla ilgili olarak vatandaşımızdan topladığı paraları ilçe belediyeleri büyükşehir belediyelerinin hesabına gönderiyor. Büyükşehir belediyelerinin de her ilçenin adına bankada ayrı ayrı hesap açması lazım. Otopark Yönetmeliği der ki: Bu açılan hesabın da faizli olması lazım ve toplanılan bu paralarla, o bölgede halkın yararlanabileceği, kullanabileceği ücretsiz bölge otoparkları yapmak zorundadır. Ama uygulama bu şekilde mi? Bu şekilde değil. Uygulama nedir? Kamuya ücretsiz olarak tahsis edilmiş olan yollar ve sokaklar daraltılarak otopark olarak kullanılıyor. Bununla ilgili gerek İstanbul'da gerek Ankara'da açmış olduğumuz, caddelerin ve sokakların, kamuya tahsis edilmiş olan yerlerin ücretsiz olarak kullanılmasına ilişkin hem Ankara'da hem İstanbul'da açmış olduğumuz idare mahkemesindeki davalarda idare mahkemeleri şöyle bir karar verdiler: "Yollar ve sokaklar, caddeler daraltılarak otopark olarak kullanılamaz." Netice itibarıyla, bu her iki karar büyükşehir belediyelerine tebliğ edildiği hâlde, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28'inci maddesi uyarınca otuz gün içerisinde yerine getirmesi gereken idare, bugüne kadar yerine getirmemiştir. Bununla ilgili sayın bakanlığı da göreve davet ediyoruz. Sizden istirham ediyorum yani yürütme organını... Anayasa'mızın 138'inci maddesi uyarınca ve Anayasa'nın yine ilgili maddeleri uyarınca mahkeme kararları yürütmeyi, yasamayı, idarelerin tamamını bağlar. Ankara Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ücretsiz olarak bu cadde ve sokakların otopark olarak kullanılmasına ilişkin Danıştaydan geçmiş 2 tane kararı yerine getirmiyor Sayın Bakan. Yani, yürütme olarak benim sizlerden istirhamım şu: Yürütme organı olarak bu mahkeme kararlarının yerine getirilmesini sağlayın. Ben cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundum. Sizler bu görevlerini yerine getiren savcıları, polisleri görevden aldığınız için bu makamlar sizlerden de çekiniyor. Onun için, sizi hakikaten artık halka havale ediyoruz.

Eğer bu dünyada hepimizin gözünün önünde Allah herkesin bu hesabını vermiş olsaydı, eğer bazılarını mezara kabul etmemiş olsaydı bu görevini yapmayan, yolsuzluğa, rüşvete, yargı kararlarını yerine getirmeyenleri ve bu kararları engelleyenleri... Gerçekten, kararı yerine getirmek isteyen namuslu, dürüst kamu görevlisi olan polisine, savcısına sahip çıkması gerekiyor. Bu anlamda halkın, kamuyu bu şekilde zarara uğratan, mahkeme kararlarını engelleyen, mahkeme kararlarını yerine getirmeyen, bunların âdeta dosyalar arasında bir süs olarak bırakılmasını sağlayan Hükûmete halkın baskı yapmasını istiyoruz. Halkın o bölgeye giden milletvekillerine ücretsiz olan cadde ve sokaklarda niçin para alıyorsunuz? Yani, bu kutulara doldurduğunuz paralar, elbise askılarına doldurduğunuz paralar, bir evde bulunan 6 tane kasaya doldurduğunuz paralar yetmiyor da cadde ve sokaklara mı sıra geldi?

Halkın bu hesabı sorması amaç ve dileğiyle söz almıştım. Söz veren Sayın Başkana teşekkür ediyorum.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)