| Konu: | CHP GRUBUNUN, ANTALYA MİLLETVEKİLİ GÜRKUT ACAR VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN KAMU ZARARLARININ VE YOLSUZLUK OLAYLARININ BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 17/1/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 21 OCAK 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 21.01.2014 |
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, takdir edersiniz ki değerli hatibin araştırma önergesinde ifade edilen hususların dışında son bir yılın gündemini Meclis kürsüsüne taşımak suretiyle çok farklı konularda ve farklı söylemler içerisinde olduğu hepinizin malumu oldu. Ancak, ben yine de kendilerinin araştırma önergesinde ifade ettikleri hususlara kısaca bu kürsüden cevap vermek istiyorum.
Değerli Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; CHP grup önerisinde Türkiye'de etkin bir denetim sisteminin kurulamaması nedeniyle kamu zararlarının ve yolsuzluk olaylarının arttığına, bağımsız olması gereken denetim birimlerinin yapısının değiştirildiğine yönelik iddiaları tamamen asılsız, somut bilgi ve delillere dayanmayan iddialardır. Denetimin etkisizleştirilmesine ilişkin en önemli örnek olarak sundukları, içeriğinde mevzuat bilgisi dışında denetime ilişkin hiçbir bilgi içermeyen Sayıştay raporlarının milletvekillerine gönderildiği iddiasıdır. İddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Zira, Sayıştay bizzat kendi web sitesinde yaptığı yazılı açıklamayla muhalefet partisinin iddialarının aksine, Meclise gönderilen Sayıştay raporlarının içeriği hakkında kamuoyuna net bilgiler vermiştir. Şöyle ki, Sayıştay, denetim, inceleme, raporlama, yargılama ve kesin hükme bağlama görevlerini kanunların ve uluslararası standartların öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirmekte olduğunu ve Anayasa'nın 160'ıncı maddesinin ve yasaların öngördüğü raporları eksiksiz ve tam zamanında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğunu ifade etmiştir.
Sayıştayın iki ayrı rapor hazırlaması söz konusudur. Birincisi yargılamaya esas rapor ki bu raporlar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmemektedir. Kamu zararı kişisel sorumluluğu içerir. Kanun gereği bu raporların Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmesi ve kamuoyuna duyurulması da mümkün değildir.
İkincisi ise, kurumların mali denetim raporlarını ihtiva etmektedir. Sayıştay denetim gruplarınca hazırlanan kurumların mali denetim raporları belirli kalite ve kontrolden geçirilerek yani Rapor Değerlendirme Komisyonunun değerlendirmesi, denetlenen kurumların cevapları, Sayıştay ilgili dairesinin ve Rapor Değerlendirme Kurumunun görüşleri alındıktan sonra Sayıştay raporuna dönüşür ve Başkanlıkça Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kurumların mali denetim raporlarında kurumun mali işlemlerinin ve sisteminin uluslararası standartlara uygunluğuna görüş bildirilir. Ayrıca, kurumsal düzeyde etki doğuran sistematik uygunluk bulgularına yer verilir. Kişisel sorumlulukla ilgili kamu zararı iddialarına bu raporda yer verilmez.
Denetim raporu ile Sayıştay raporunun ayrı raporlar olduğu kanunda net olarak belirtilmiştir. Denetçiler tarafından hazırlanan denetim raporları ile Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan Sayıştay raporları farklı amaçta ve niteliktedir. Denetim raporu ile Sayıştay raporu ayrı ayrı tanımlanmıştır. Denetim raporu, Sayıştay raporlarını esas almak üzere, denetim ve incelemeler sonucunda denetim grup başkanlıkları ve denetçiler tarafından hazırlanan raporu ihtiva etmektedir. Sayıştay raporu ise denetim ve incelemeler sonucu hazırlanarak Sayıştay Başkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan veya kamu idarelerine gönderilen ve kamuoyuna duyurulan raporu ifade etmektedir.
6085 sayılı Sayıştay Kanunu'na göre Sayıştay raporları şunlardır: Kamu idaresi raporu, dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu, mali istatistikleri değerlendirme raporu ve genel uygunluk bildirimidir. Söz konusu raporların tamamının Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağı açıkça düzenlenmiş; ayrıca, Sayıştay raporlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulduğu tarihten itibaren kamuoyuna sunulacağı da hükme bağlanmıştır. Kanundan ve Anayasa'dan doğan tüm sorumluluklar Sayıştay tarafından eksiksiz yerine getirilmiş olup bu yöndeki iddialar tamamen anayasal bir kurum olan Sayıştayı yıpratmaya ve iktidarımıza yönelik, sözde denetim kurumlarının gerekli vazifesini yapmadığına dair şayia yaymaktır. Ancak, bu yöndeki itiraz ve tenkitler tüm bütçe görüşmeleri süresince ifade edilmiş olup milletimiz de eksiksiz bu iddiaları canlı olarak seyretme imkânını bulmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; denetim sistemine ilişkin tüm kurumlar Anayasa'ya uygun olarak kurulmuş olup iktidarımız döneminde ihdas edilmiş kurumlar değildir. İddia edildiği gibi, uygulamalarında da sıkıntılı bir durum söz konusu değildir. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasakların üzerine iktidarımız döneminde titizlikle gidilmiş olup en etkin bir mücadele yapılmıştır, hâlen de bu yönde çalışmalar büyük bir hassasiyetle devam etmektedir. Meclisin denetim yapmadığı iddiası sayın milletvekilinin kendi kendisini inkâr etmesidir. Zira, bütçe görüşmeleri esnasında eksiksiz Genel Kurulu takip eden ve bütçeye en ağır eleştirileri getiren şahıslardan birisi de değerli milletvekili arkadaşımızdır.
Yolsuzlukların denetimi Parlamento tarafından yapılamaz, ancak ve ancak yargı denetimiyle mümkün olabilir. Bu konuda da bağımsız yargı görevini eksiksiz yerine getirmektedir. İktidarımızda kamu zararlarından bahsetmenin mümkün olamayacağını düşünüyorum. Zira, kamu zararlarından bahsettiğimiz ölçüde, bu kadar ciddi boyutta kamu zararının söz konusu olduğu bir toplumda, on bir yıldır iktidarımız tarafından yapılan ve bütün milletimizin takdirini kazanan kamu yatırımları neyle gerçekleşebilecektir?
"Yargıya müdahale" söylemine ve kuvvetler aykırılığı prensibine aykırı davranıldığı yönündeki iddialar da soyut ve mücerret iddialardır. Kesinlikle ve kesinlikle bağımsız yargının görevi alanına giren hususlarda ve özellikle de Anayasa'nın 138'inci maddesini ihtiva eden durumlarda, hiçbir parlamenterimizin yargının görevi alanına giren bir konuda görüş beyan etmeyeceğini ve hiçbir şekilde de yargıya müdahale etmediğini burada huzurunuzda defalarca ifade etmiştik. Bundan sonraki süreç içerisinde de AK PARTİ iktidarı olarak aynı hassasiyetleri paylaşacağımızın herkes tarafından çok netliğiyle bilinmesi gerekmektedir. Etkin ve şeffaf denetim yapılabilmesi için Meclis araştırma komisyonu kurulması gerektiği gibi bir iddia ve savın da yersiz olduğu kanaatindeyim. Zira, ne şekilde denetim yapılacağı Anayasa'mızda düzenlenmiş olup anayasal kurumlarımızın her türlü etkiden uzak, tarafsız ve bağımsız hareket edebilmesi hâlinde de bu şekilde etkin denetimin gerçekleşebileceği aşikârdır. Özellikle son dönemlerde siyasilerin ve yakınlarının karıştığı yolsuzluk olaylarına ilişkin iddiaların araştırılmasında da bağımsız yargı tarafından bu hususlar gerçekleştirilmektedir. Eğer bu konuda Meclis araştırması yönünde bir yola girilmiş olması hâlinde de önümüzdeki süreç içerisinde çok daha vahim sonuçların ortaya çıkabileceği mutlaktır. Zira, bu hâldeki bir davranış, yargının bağımsızlığına bir müdahale teşkil edebilecektir.
Seydişehir Alüminyumla alakalı olan söylemine dair de Sayın Milletvekilimizin: Bu hususta 2005 yılında gerçekleşen ihale, 2007 yılında Danıştay tarafından iptal edilmiştir yani söylediği gibi bir denetimsizlik söz konusu değildir. Yargı, usulüne uygun gerçekleşmediği iddia edilen bir ihaleyi iptal etmiş ancak kanuni olarak geri alımının imkânsız olması sebebiyle de bu yönde yasal bir düzenleme yapılmak suretiyle sorunun çözümü cihetine gidilmiştir.
Parlamento çözüm mercisidir. Elbette ki bir yargı kararıyla sonuç alınamayacağı aşikâr olan bir durumdan dolayı düzenleme yapmak da yüce Parlamentonun görev sınırları içerisindedir. Bunun dışındaki, araştırma önergesinde ifade edilen hususların tamamen bağımsız devam eden yargıyı ilgilendiren konuları ihtiva etmesi sebebiyle araştırma önergesi aleyhinde oy kullanacağımızı bildiriyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)