GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:50
Tarih:22.01.2014

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Adalet Akademisi sitesine giriyorsunuz, şöyle diyor: "Avrupa Birliğine katılım sürecinde üye ülkelerdeki mevzuata ve uygulamalara uyumu sağlamak üzere, adalet alanında eğitim ve diğer bazı görevleri yerine getirecek bağımsız bir kurumun oluşturulması gündeme gelmiş ve 4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanunu 23/07/2003 tarihinde kabul edilmiştir. 4954 sayılı Kanun'la tüzel kişiliğe sahip, bilimsel, idari ve mali özerkliği olan Türkiye Adalet Akademisi kurulmuştur." deniyor.

Şimdi, idari özerklikten bahsediliyor orada. Nedir idari özerklik? Bu, şu anlama gelir: Akademinin kendine yeterli olması ve yönetimde serbest olması anlamına gelir; idari özerklik bu anlama gelir. Oysa, Adalet Akademisinde yapılan değişiklikle Adalet Akademisi Bakanlığın bir birimi hâline getirilmektedir.

Peki, bu teklife neden gerek duyuldu? Bu teklif, daha doğrusu teklif niteliğine bürünmüş bu tasarı neyi andırıyor biliyor musunuz? Bir zamanlar otomobil ilanlarında, işte "Doğan görünümlü Şahin" ifadesi vardı, tıpkı onun gibi.

Peki, nereden kaynaklandı bu ihtiyaç? 17 Aralık operasyonundan sonra, rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra siz buna ihtiyaç duydunuz ve bu tasarıyı bu, şekilde Meclis gündemine getirdiniz. Bu tasarının çıkış amacı, buraya getiriliş amacı bu. Yani diğerleri, efendim, paralel devlet, yok çete, yok şu; bu, işin kamuflajıdır. Çünkü, şayet -sizin deyiminizle- öyle bir yapı varsa o yapı da sizin eserinizdir, şayet öyle bir yapı varsa o yapı sizin eserinizdir. Siz, o yapının mağduru olamazsınız, olsa olsa o yapının sorumlusu olursunuz. Sorumlusu olduğunuz bir yapıdan sizin şikâyete hakkınız var mı? Yok. O zaman niye bunu getiriyorsunuz? Keşke, yargı bağımsızlığını sağlayacak şekilde, mevcut HSYK'daki şikâyetleri önleyecek şekilde bir tasarı getirmiş olsaydınız ama bunu böyle yapmadınız, tam tersine, yargıyı zannettiniz ki sizin yargınız ama bir de anladınız ki yok, siz ona söz geçiremiyorsunuz. O zaman kendinize uygun, kendi anlamınıza, anlayışınıza uygun, sizin arka bahçeniz olacak bir yargıyı yaratmak için bu tasarıyı getirdiniz.

Şimdi, Sayın Bakan, dün sorulara yanıt verirken sizin bir yanıtınız çok manidar. İzin verirseniz okuyorum bunu, bir soruya siz şöyle cevap veriyorsunuz: "Adalet Bakanı Müsteşarı İzmir Başsavcısını aramıştır, kendisiyle konuşmuştur. Adalet Bakanı Müsteşarı devam eden olayla ilgili bilgi almıştır. Arkasından da, hukukun uygulanmasını, hukukun uygulanmasına engel olunmamasını ve hukukun dışına çıkılmamasını istemiştir. Savcılar ve hâkimler idari yönden Adalet Bakanlığına bağlıdır." diyorsunuz.

Şimdi, Sayın Bakan, burada bulunan heyet en az sizin kadar akıllıdır. Burada sizin söylediğiniz, karşıdaki insanları sanki bir şey bilmiyormuş gibi bir pozisyona koymaktır. Kimse "Müsteşar savcıyla konuşmaz." demiyor ki. Burada aslolan, savcı ne demiştir, savcıya ne söylenmiştir? Peki, madem sizin söylediğiniz gibiyse ikinci defa niye aramıştır? Yani, İzmir Savcısı -muhtemeldir ki sizin Müsteşarınızdan belki de daha kıdemlidir, bilmiyorum- hukukun uygulanacağını bilmiyor mu, hukukun dışına çıkılmayacağını bilmiyor mu? Neden böyle bir şeye gereklilik duymuştur? Sayın Bakan, lütfen, insanların zekâsıyla alay etmeyin.

Şimdi, Sayın Başbakan Avrupa'da kuvvetler ayrılığından bahsederken şöyle diyor: "Demokratik parlamenter sistem içerisinde kuvvetler ayrılığı noktasında kimsenin bir şüphesi olamaz; ancak, kuvvetlerin birbirine müdahalesi hoş görülemez, söz konusu olamaz. Eğer bu kuvvetler birbirine müdahale etmeye kalkarsa orası demokratik bir ülke olmaktan çıkar."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ve devam ediyor: "Şu anda, başta yargı ve emniyet olmak üzere devlet kurumlarına sızmış bir örgüt, amirinden değil, örgüt yöneticilerinden emir ve talimat alarak hareket etti." diyor. Peki, daha önce Sayın Başbakan ne demişti? "Kuvvetler ayrılığı ayak bağıdır." O nedenle, o yapı kimdir, adı nedir, nasıl oluşmuştur, kimler bu yapının ortaya çıkmasına veya oluşmasına yardımcı olmuştur, sizin bunu açıklama göreviniz var. Aksi hâlde, siz, yolsuzlukları ve rüşveti önlemek için bu teklifi getirmiş olma algısından kurtulamazsınız.

Teşekkür ediyorum.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)